ESSELAMÜ ALEYKÜM VE RAHMETÜLLAHİ VE BEREKATÜH.

Demokratik ülkelerde siyasi partiler sistemin vazgeçilmez unsurlarıdır. Her siyasi parti şüphesiz iktidar olmak ve ülkeyi yönetmek ister. İktidara talip olan siyasi partiler, bu amaçlarına ulaşmak için kendi dünya görüşleri çerçevesinde halkın beklentilerine uygun söylem geliştirir ve seçmenin oyunu almak için çeşitli argümanlar üretmeleri gerekmektedir.

Onun için siyasi partiler neyi nasıl yapacaklarını, ülkelerini nasıl kalkındıracaklarını, vatandaşlarının refah seviyesini nasıl artıracağını vatandaşa çok iyi anlatmaları ve bu konuda milletimizi de ikna etmeleri gerekiyor.

Bana göre bugün bu işi eylem ve söylemle en iyi cumhur ittifakı yapıyor, milletimiz de bunun karşılığında ona gerekli desteği vermekten de kaçınmıyor.

Ak Partiye ve cumhur ittifakına gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bu haklı davanıza ve partinize sahip çıkın, birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gereken bu süreçte ülke ve millet olarak geldiğimiz bu noktada çok daha dikkatli olmamız gerektiğini sizlere söylemek istiyorum.

Hep bir ağızdan bütün küffar toplanmış bu hükümet gitsin de ne olursa olsun diye uğraşırken, biz bu hatalara düşmemeliyiz ve bunların ekmeğine yağ sürmemeliyiz. Burada en önemli olan şey bu hükümet gittiği zaman ülke düzelecek, bu eksikler azalacak mı burası da çok önem arz etmektedir.

Küffar bir olmuş hepsi birden bu hükümetin gitmesi ve eski düzenlerine geri dönmesi için çok uğraş gösteriyorlar. Bu oyunlara asla gelmemeli, Müslüman Türk milleti olarak olayların perde arkasını çok iyi analiz etmeliyiz.

Zulüm altındaki bütün islam coğrafyasının tamamı Erdoğan gelsin bizi küffardan kurtarsın diye beklerken ve bize gönül vermiş, gönlü bizlerde olan dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan insanlar olan olaylar karşısında şükür namazı kılarak Erdoğana ve ülkemize dua yağdırırken, ülkemizde refah ve hürriyet içerisinde olan aşağılık bir zümrede küffar gelsin bizi Erdoğan’dan kurtarsın diye bekliyor.

Ve maalesef diyorum bizim gibi ülkesini seven milli ve manevi duyguları ağır basan kardeşlerimiz de bu duruma alet oluyorlar.

Yapılan yanlışlar var mı elbette var bu yanlışları düzeltelim derken yani kaş yapalım derken gözümüzden olmayalım.

Ak parti veya iktidar partisi neyi iyi yapamadı da siz CHP veya İYİ parti olarak daha iyisini yapacaksınız. Bu hükümetin karşısında olanlar bunu millete çok iyi anlatmaları gerekir.

Bugün bu hükümetin gitmesi için uğraş gösterenler, bu hükümete kusur bulanlar eksik arayanlar bundan daha iyi yapabilen bir iktidarı ve düzeni bize göstermeleri gerekmez mi?

Bir çözüm üretmeden nasıl yapacağını kararlaştıramadan çareyi ortaya koymadan sadece eleştiride bulunmak, o işi bozmaktan fazla bir işe yaramayacaktır.

Düzeni bozduğunuz zaman da milletimize ülkemize hatta bütün insanlığa zarar vermiş oluyorsunuz.

Bence milletimiz her zaman kaliteli bir yönetim arıyor. Ülkemizin durumu bundan daha iyi yönetilecekse, öyle bir durum varsa millet olarak bizde bu işin içinde tabiki oluruz. Bundan daha iyi bir yönetim olmayacaksa milletimiz de biz de bu işin içinde asla olamayız.

Binlerce olumlu işleri takdir edip teşekkür edemeyen nerde ufak tefek bir kusur görürse  onu büyüteç altına koyup, müslümanların gözüne sokmak isteyenlere bende şunları söylemek istiyorum.

Millet olarak şu hataya asla düşmeyelim. Bu hükümetin veya iktidarın eksiklerini söyleyipte buradan daha fazla eksik yapan bir yönetim ile  karşılaşmamız gerekiyor. Yani millet olarak yağmurdan kaçalım derken asla doluya tutulmamalıyız.

Daha fazla kazanım elde etmeye uğraşırken evdeki bulgurdan da olmamalıyız.

Onun için bu düzeni bozmak isteyen, bu hükümetten memnun olmayanlar her kim ise daha güzel ve kaliteli sistem veya iktidarın gelişine zemin hazırlamalıdırlar.

Ülkemizde  öyle bir kesim var ki binlerce yapılan olumlu işlerden bahsetmiyor, yapılan güzel işleri takdir etmiyor, nerde ufak tefek bir kusur görürse onu müslümanların gözüne sokmaktan geri de kalmıyor.

Bizim milletimiz yapılan iyiliği de unutmaz ona yapılan kötülüğü de unutmaz. Yapılan hizmetlerden faydalanıyorsa faydalandığı için seçim zamanı geldiğinde hak edene hakkını en güzel şekilde her zaman vermesini bilmiştir.

Şu anda ülkemizi yönetmekte olan irade ülkemizin eksiklerini gidermek için elinden gelen gayreti gösteriyor mu, göstermiyor mu? Veya bu işi bundan daha iyi yapacağına emin olduğumuz bir siyasi irade görünüyor mu? görünmüyor mu biz millet olarak buna bakıyoruz.

Bana göre ve ülkemizdeki bir çok insanımıza göre şu andaki siyasi irade elinden gelen gayreti göstermektedir.

Bu iktidar çok farklı bir irade ortaya koyarak milletimiz yararına birçok hizmete imzasını atmıştır ve atmaya da devam etmektedir. Bu uğraşa elimizden gelen desteği vermekte Müslüman Türk milleti olarak hepimizin görevidir.

Yapılan hizmetler ne kadar gizlenirse gizlensin onlar için ne kadar algı yapılırsa yapılsın, hayatın her alanında bunlara susamış milletler bunlardan faydalandığı zaman o unutulup üstü kapatılmaya çalışılırsa bile bu konuda başarıya ulaşılamayacaktır.

Somut olarak yapılan işler, hizmetler milletimizin istifadesine sunulmuşsa bunlar algı ve kurgulanmış oyunlarla maalesef saklanamıyor.

Bu hükümetin veya iktidarın eksiklerini söyleyipte buradan daha fazla eksik yapan bir yönetim ile  karşılaşmamız gerekiyor. Yani millet olarak yağmurdan kaçalım derken asla doluya tutulmamalıyız.

Müslüman Türk milleti olarak elimizdeki fırsatı iyi değerlendirmeli başkalarının tuzaklarına düşerek bindiğimiz dalı kesmemeliyiz.

Sütten ağzımız yandığı için yoğurdu üfleyerek yemeye gayret gösterelim.

Dereye düşsek bile yılana sarılmadan kendi çabamızla dereden çıkmaya uğraşalım.

Yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır. Bizim içimizde yanlışa doğru diyen kolay kolay çıkmaz ama bu yanlışlar üzerinden bizi daha büyük yanlışlara götürmek isteyenlere de asla fırsat vermemeliyiz.

Çünkü bizim savunduğumuz önemli bir şey de  yanlıştan kaçarken asla daha büyük yanlışlara düşmemektir.

İstanbul seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a eksik bulanlar, belediye seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a ders verdiklerini zannettiler. Ama en büyük dersi kendilerine verdiğini fark ettiklerinde iş işten geçmiş oldu. Beş sene bekleyecekler başka yolu yok, yapılan hatalar hemen düzelmiyor zaman alıyor. Bu değişikliği yapan insanlar gerçekte kaliteyi bulmuş olsalardı ben o tip düşünenlere hak verirdim ve yanlarında olurdum.

Şunu unutmayalım. Yapılan hiçbir yanlış bizi daha büyük bir yanlışın içine atmamalı. Attığımız adım bizlere kalite refah ve huzur getirmeli, ülkemizi kalkındırmalı ileri götürmelidir. Böyle olursa doğruyu buluruz ve kazanan biz oluruz. Başka türlü kaybeden oluruz.

Ama bu sefer kaybeden biz olmayacağız.

Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.