İYİ Parti Rize İl Başkanı Av. Ayşegül Özyanık, Ankara'da gerçekleştirdiği temsalar kapsamında ÇAYKUR ve çay üreticileri ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda basın açıklaması Samsun Milletvekili Bedri Yaşar tarafından yapıldı.

Basın açıklamasına, Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Samsun İl Başkanı Hasan Aksoy, Giresun İl Başkanı Abdulkadir Eroğlu, Ordu İl Başkanı Ekrem Şentürk, Trabzon İl Başkanı Azmi Kuvvetli, Gümüşhane İl Başkanı Ali Ateş, Artvin İl Başkanı Kemalettin Akgök ve Düzce İl Başkanı Yunuz Özay Er katıldı.

Öte yandan temasların ardından İYİ Parti Rize İl Başkanı Av. Ayşegül Özyanık sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

Açıklama şu şekilde

"Bugün TBMM çatısı altında Samsun Milletvekilimiz Bedri Yaşar ve Karadeniz İl Başkanlarımızla ile birlikte çayımızın, ÇAYKUR'umuzun ve üreticilerimizin sorunları hakkında basın toplantısı düzenledik. İktidara çay üreticilerimizin enflasyon karşısında ezdirilmemesi gerektiği hususunu bir kez daha hatırlattık. Çayımızı, ÇAYKUR'umuzu koruyan ve her sene enflasyon oranında artış yapılarak ve üzerine refah payı eklenerek belirlenecek yaş çay taban fiyatı altında özel sektörde alım yapılmasını engelleyen düzenlemeleri de içeren bir Çay Kanunu'nun bir an önce meclise getirilmesi gerektiğini vurguladık.

20 yıldır Çayımıza sahip çıkacak bir Çay Kanunu dahi çıkaramayan AKP Rize milletvekilleri Çay Kanunu taslağı çıkarma çalışmalarına başladıklarını ifade ediyorlar. 20 yıldır zaten bu milleti her sene taslaklarla oyaladınız. Muhteremler sizce de biraz geç kalmadınız mı?

Meselemiz elbette üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir. Eğer hala samimiyseniz, üreticilerimizin haklarını koruyacak Çay Kanunu'nu derhal meclis gündemine getirin destek verelim. Siz getirmezseniz, ilk seçimde Rizeliler size gereken cevabı sandıkta verecek, sizi götürecektir. Buradan söz veriyoruz, İYİ Parti iktidarında Çay Kanunu'nu derhal çıkaracağız, üreticilerimiz rahat bir nefes alacaklardır.  

İYİ Parti olarak her daim çay üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Rize İYİ Olacak." dedi.

Samsun Milletvekili Bedri Yaşar tarafından mecliste yapılan basın açkıklaması ise şöyle;

Çay ve fındık üreticilerimizin yaşadıkları sorunları siz değerli basın mensuplarımızla paylaşmak istiyorum.

Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Her dem taze çayımız gibi; sohbetlerimizin vazgeçilmezi çayımız için; öncelikle çay üreticilerimize buradan şükranlarımı sunmak istiyor;

Değerli Basın Mensupları

Uygulanan yanlış politikalardan etkilenen çay üreticileri bu yılda mağdur olmuştur. Maliyetler %200 artarken; Açıklanan çay fiyatı sadece 7 TL’dir

Çay üretiminde en temel maliyetlerden olan gübrenin fiyatı artışının %200’ün üzerinde, nakliye için yakıt fiyat artışının %150-250 arasında, işçilik ücretlerinin de %100’ün üzerinde arttığı, mutfak masraflarının da aynı oranlarda arttığı bir ekonomik ortamda yaş çay fiyatı 7 TL olarak açıklanması ciddi bir hayal kırıklığıdır. 

Çay üreticilerinin beklentisi ise; Yaş çay taban fiyatının en az 9 TL, destekleme priminin 1 TL olarak toplam 10 TL olmasıdır. 

İktidar kontrolündeki TÜİK’in binbir zahmetle belirlediği %70 enflasyon oranındaki artış kimseyi aldatmasın. ENAG’ın açıkladığı enflasyon %160.7 iken; vatandaşın hissettiği %200 iken 4TL’den 7 TL’ye çıkartılan çayın fiyatı ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir.Üretim maliyetleri ve temel mutfak masraflarıyla karşılaştırıldığında;açıklanan fiyatın çay üreticilerimizin gerçek enflasyon karşısında ezdirilmesidir.

Değerli Basın Mensupları;

Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız 2022 Yılı Yaş Çay alım Fiyatını açıkladı.

Geçtiğimiz yıl kilogramda 3,87 olan yaş çay alımları için bu yıl uygulanacak taban fiyatı 6 lira 70 kuruşa, kilogramda 13 kuruş olan destekleme fiyatı 30 kuruşa çıktı.

Çok değil 2 gün sonra ÇAYKUR Kuru Çay fiyatlarına ortalama yüzde 43,71 zam yaptı.

Yapılan zam eridi gitti.

Geçen sene, Çaykur 4 TL alım fiyatı açıklarken, Çayını teslim etmeye giden üreticiler ÇAYKUR’un depolarımız dolu demesi ve kota uygulaması dolayısıyla Üretici kota miktarının üstünde kalan çaylarını 2.2-2.5 TL arasında bir fiyattan özel şirketlere satmak zorunda kalmıştı. 

ÇAYKUR’un bu davranışıyla üreticiyi özel sektörlere yönlendirip, kendisinin özel sektör ile mücadelede elini zayıflatmaktadır.

Bugün marketlerde Kuru Paket Çay fiyatlarına baktığımızda;

1 Kg Dökme Çay
Çaykur Tiryaki Çayı 1 Kg        :    70,00 TL
Doğuş Karadeniz Çayı 1 Kg        :    53,50 TL
Lipton Dökme Çay 1 Kg            :    71,00 TL

Görüldüğü üzere özel sektör yaş çayı daha ucuza temin edip, piyasada daha düşüğe satış yapabilmektedir.

Değerli Basın Mensupları;

Türk Çayı Dünyadaki çay lezzetlerinden oldukça farklıdır. Onu farklı kılan yanı; kış aylarında çay bahçelerinin üzerine kar yağması ile lezzetinin farklılaşmasıdır.

Bu özellik nedeniyle çay bahçelerinde zararlı oluşum baskılanmakta; zararlılara karşı yapılan zirai ilaçlamaya gerek kalmamaktadır.
Ülkemizde Çay Tarımı;

Başta Rize olmak üzere Ordu, Giresun, Trabzon ve Artvin illerinde yapılmaktadır. 

Bu bölge dünyada çay yetiştiriciliği yapılan alanlar içerisinde en üst bölgeler arasında yer almaktadır. 

Günümüzde çay üretimi 787 bin dekar alan üzerinde; yaklaşık 182 bin üretici aile tarafından yapılmaktadır. Dolayısıyla yaklaşık 2 milyona yakın insanın ekmek kapısıdır. Bu yüzden, o bölge insanı için son derece kıymetlidir. 

DÜNYA’DAKİ YERİMİZ
2018 Verilerine göre;

Dünyada, Çay tarım alanlarının genişliği bakımından 7. sırada bulunan ülkemiz,  Kuru çay üretiminde 5. sırada yer almaktadır.

2018 verilerine göre; Dünya’da Çaylık alanların %2’si ülkemizde olup, Dünya Çay üretiminin %4’lük kısmı ülkemizde üretilmektedir.

ÇAY SEKTÖRÜ İFLASA SÜRÜKLENİYOR

BM (Birleşmiş Milletler) Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO)  yayınladığı rapora göre; 10 yıl sonra Türkiye’nin çay tüketimi 270 bin tondan 400 bin tona çıkacaktır. 

Bunun için çay sektörünün devamlılığı sağlanmalıdır. Çay üreticisi köstek değil; destek beklemektedir. Kartellerin eline teslim edilmemelidir.

Türk çayı iyi bir tanıtımla dünya pazarında en pahalı satılan; en kaliteli çay olabilecekken; üreticisine sahip çıkmayan, doğru bir tarımsal strateji geliştirmeyen ve en önemli Kamu kurumlarından biri olan ÇAYKUR’u sürekli zarar eden kurum noktasına getiren politikalar ile sadece ÇAYKUR’u değil çay sektörünü de İflasa sürüklemektedir. ÇAYKUR, 2020'de 547 milyon TL, 2021'de ise 503 milyon TL zarar etti. Türk Çayının markalaşması ve Dünya çapında zirve yapması mucize değildir.

Yeter ki çaycımızı, çay üreticimizi destekleyelim. 

ÇAY SEKTÖRÜNÜN DEVAMLILIĞI İÇİN YAPILACAKLAR BELLİDİR:

*Her şeyden önce devlet desteği ile çay üreticisi ayağa kaldırılmalıdır.

*Çay bahçelerinin bazıları ekonomik ömrünü tamamlamış; bir kısmı ise tamamlamak üzeredir. Bu bahçelerin acilen ıslah edilmesi gerekir.

*Kontrolsüz şekilde ruhsatsız ve tohumla yapılan yeni çay bahçelerinin önüne geçilmeli; kaliteli çay çeşitlerinden çelikleme ve doku kültürüyle çoğaltılmalıdır.

*Çay arazilerinde tekniğe uygun budama yapılması sağlanmalı; bu konuda üreticiler bilgilendirilmelidir.

*Sektörün tamamını kapsayan bir çay alım politikası uygulanmalıdır.

*Çayımızı dünyaya tanıtmak için ülkelerde çay tanıtım ofisleri kurulmalı, uluslararası fuar ve organizasyonlarda muhakkak TÜRK ÇAYI tanıtılmalıdır.

*Türk çayının doğallığı ve farklılığı üzerine kamu spotları ve reklamlar hazırlanmalı ve bunların sürekli görsel medyada ve billboardlarda dönmesi sağlanmalıdır.

*Çay kaçakçılığının önüne geçilmelidir.

* İhracat için; ülkelerin çay tercihleri, damak tatları iyi analiz edilmeli ve gelen talepler doğrultusunda TÜRK ÇAYI o tada uygun revize edilebilmelidir.


ÇAY BAHÇELERİNİ ISLAH PROJELERİNİN KENDİNE HAYRI YOK.

Değerli Basın Mensupları;

Değinmek istediğim son husus ise çay bahçeleri ıslah projeleridir. Kurumun 2015 yılında başlayan çay bahçelerini ıslah projeleri bulunmaktaydı. Fakat bugün baktığımızda çalışmaların çok verimli gittiğini söyleyemiyoruz. 

Böyle bir borca sahip kurumun çay bahçelerini yenileyecek gücü de bulunmamaktadır. Bilindiği üzere çay tarlalarımız günden güne yaşlanmakta ve verimleri her geçen gün düşmektedir. Acilen ıslah çalışmaları hızlandırılmalıdır.

Değerli Basın Mensupları;

Çay kültürü Türkleri diğer ülkelerden ayıran en önemli kültürlerdendir. Üstelik Türkiye’nin özellikle de Karadeniz bölgemizin vazgeçilmezi; en büyük geçim kaynaklarındandır. Gelin çay üreticilerini daha fazla mağdur etmeyelim. Çaydaki yanlış politikalarla, uygulamalarla  çay üreticilerini küstürmeyelim. Bu halkı çayından etmeyelim. Yaş çay alım fiyatlarında maliyetleri göz ardı etmeden fiyatları güncelleyelim. Ve yıllardır bir türlü çıkarılamayan Çay Kanunu’nu Mecliste gündeme getirelim.

Değerli Basın Mensupları;

Biz Türkler samimi kişileriz, bir bardak çaya hikayemizi veririz. Buradan vesilenizle seslenmek istiyorum:

Türk toplumumuzu vazgeçilmezi, sofralarımızın eksilmezi,
mutluluğumuzun, hüznümüzün yaveri, yalnızlığımızın dostu olan, çayımızı unutturmayalım.  Çayımıza sahip çıkalım

Değerli Basın Mensupları

Karadeniz Bölgemizin en önemli geçim kaynaklarından bir diğeri de çay üretiminin yanında fındık üretimidir. 

Hepinizin de bildiği gibi Türkiye, dünyanın en büyük fındık üreticisi konumundadır.

Dünya genelinde yapılan yaklaşık 930 bin hektar alanın 720 bin hektarlık bölümünde Türkiye tek başına fındık üretimi yapmaktadır. 

Dünya genelinde fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’lik bölümü ülkemizde üretilmektedir.

Türkiye, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 100’ün üzerinde ülkeye yıllık 3 milyar dolarlık fındık ihracatı yapmaktadır.

Bu bakımdan, fındık ülkemiz açısından milli ürün olmanın yanı sıra stratejik bir ürün haline gelmiştir.

Fındık; Kocaeli’nden Artvin’e kadar Ordu, Trabzon, Zonguldak, Bartın, Sakarya, Samsun, Giresun, Düzce Kastamonu, Sinop, Rize, Bolu, , Gümüşhane ve Tokat gibi özellikle Karadeniz Bölgesi’nde 16 il, 123 ilçe ve 3.200 köyde fındık üretimi yapılmaktadır. 

Fındık Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından birisidir.

Yaklaşık 500 bin aile doğrudan, 2 milyonun üzerinde aile de dolaylı olarak fındık üretimi, hasat, işleme ve ticaret gibi işler kapsamında geçimini fındıktan sağlamaktadır.

Üretim zor şartlarda ve yüksek maliyetle yapılmaktadır.

Değerli Basın Mensupları

Üretim ve ihracat konusunda Türkiye, dünyada en büyük paya sahip ülke konumundadır.

Bu konumuna rağmen, ne yazık ki bugüne ülke olarak ne bir fiyat konusunda belirleyici olabildik, ne de bir ulusal fındık politikası izleyebildik.
Türkiye’nin içine düştüğü bu durumun tek sorumlusu hükümet ve izlemiş olduğu yanlış politikalardır. 

Hükümet hemen hemen her yıl olduğu gibi bu yılda fındık üreticisini mağdur etmiştir.

Açıklanan 27 TL’ye rağmen serbest piyasada fındık fiyatları 24 TL’ye kadar düşmüştür.

Düşen fiyatlar karşısında üretici fındığını 24 TL’den tüccara satmak zorunda kalmıştır. 

2020 yılında 25 TL’den fındık satan üretici, 2021 yılında 24 TL’den zararına fındık satmıştır.

Düşük fındık fiyatları konusunda TMO yeterince devreye girememiştir. 
Bu nedenle, fındık üreticisinin geçen yılki zararı, bu yıl açıklanacak olan iyi bir fiyatla karşılanmalı ve telafi edilmelidir.

Zaten üretin maliyetleri geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da çok yüksek bir şekilde artmıştır. 

Gübre 140 TL’den 600 TL’ye,
İşçilik günlük 220 TL’den, 350 TL’ye,
Dip sürgünü temizleme 250 TL’den 400 TL’ye,
Ot biçme işlemi günlük 500 TL’den 1000 TL’ye
Fındık toplama yevmiyesi 180 TL’den 350 TL’ye yükselmiştir. 

Geçen sene fındık 3,30 dolardı. 1 kg fındıkla 14 kg gübre alınıyordu bu sene 14 kg gübre almak için fındığın 110 TL olması gerekmektedir.  

Başta gübre olmak üzere üretim maliyetleri aşı bir şekilde artış göstermiştir. 

Dönüm başı destek sekiz senedir 170 TL olarak ödenmektedir. 

Dönüm başı destek enflasyon ve kur artışları dikkate alınarak en az 500 TL’ye çıkarılmalıdır. 

Mazot desteği neredeyse yok denilecek şekilde düşmüş ve azalmıştır. 

Yapılan mazot desteği ile geçen yıl yalnızca 17 litre mazot alınabiliyordu.
Bu yıl o da alınamaz olmuştur.
Bu yıl artan mazot fiyatları karşısında 17 litre mazot alabilmek için dönüm başı 500 TL de mazot desteği verilmesi gerekmektedir.

İl Başkanlarımızla birlikte Hükümeti buradan uyarıyoruz.

Bu sene üreticilerimize hak ettikleri fiyatı verin ve mağduriyeti önleyin.

Fındık fiyatı bu sene için 3,5-4 dolar olmalı. Bu da şu demek en az 60-70 TL olmalıdır.

TMO üreticiden 27 TL’den almış olduğu fındığı, 43 TL +3 TL randımanla yani 46 TL’den pazara sunmaktadır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
 

Editör: HABER MERKEZİ