İddiaların ve senaryoların ardı arkası kesilmiyor. Deniliyor ki ”darbe yapacaklardı, darbeye zemin hazırlamak için çeşitli senaryolar üretiyorlardı!…”

Önce bir tespit yapmak istiyorum. Yıllarca “şeriat getirecekler” diye bas bas bağırarak ortalığı ayağa kaldıranlara karşı bugün “darbe yapacaklar” diyenlerin meydan yerinde güç gösterisinde bulundukları dönemi yaşıyoruz. Her iki düşünce de kendi derin belleğin de oluşturduğu, kimine göre paranoya ama kendi düşüncelerine göre hakikati ifade eden gerçekleridir…

Bu paragraf ayrıca geniş bir izaha da muhtaçtır, başka bir yazımda ele alırım umuduyla asıl meseleyi irdelemek istiyorum şimdilik….

Bugün malum medyada, darbe planlarıyla ilgili belgeler havada uçuşmakta öyle ki, darbecilerin, yerini, yurdunu, adresini, ismini, cismini ortaya dökerek,işte darbeyi bunlar yapacaktı ve şu şekilde organize olacaklardı diyerek kamuoyunun dikkatini çekebilmişlerdir!

Fakat bir kesim “darbe planlarına” inanırken diğer bir kesim böyle şey olmaz diyerek ortaya atılan iddialara inanmak şöyle dursun gülüp geçmektedir…

Benim şahsi kanaatim ise; darbe planlarını ortaya atanların, darbenin şartlarını ortaya koymak ve somut örneklerle bunu belgelendirmeleri gerektiği noktasında ki duyarlılığımdır. Belge diye ortada dolaşanlara karşı bu işin muhatabı olanlar göğüslerini gere gere tv kanallarında itirazlarını seslendiriyorlar… Son bir haftadır bu konu etrafında ki tartışmaları izliyor ve hayrete düşüyorum. İsmine “balyoz hareketi” verdikleri son darbe planının mucidi zamanın 1.Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan tv’lerde açıkça hodri meydan diyerek bu planı yayınlayan malum gazetenin yöneticilerini ekranda tartışmaya çağırdı. Bu iddiaları dillendirenlerin yalan ve iftira dolu yayınlar yaptığını defalarca tekrarlamasına rağmen karşısına çıkan kimse bulamadı!

Gerçi iktidar korkusundan ne yapacağını şaşıran Aydın Doğan’ın haber kanalından canlı olarak malum gazetenin Türkiye’ye yön veren yazar ve yöneticilerine bu konuda genişçe bir söz hakkı verilmiştir! Ama tek kale maçı şeklinde geçen bu canlı yayın amacına ulaşamamıştır. Çünkü, soruyu soranların tıyneti ile konukların ki çakışmış,ortaya, al gülüm ver gülüm şeklinde bir tartışma çıkmıştır!

Bu iddiaları servis eden malum gazete ve onun yazarları ile ilgili düşüncelerim baştan beri negatiftir bunu söylemeliyim ama eğer doğru şeyler söyler ve adam gibi arkasında durursalar iddialarının, bizim de bunları kabul etmemiz inancımız gereğidir!

Asker düşmanlığı üzerin de oluşturdukları yayın politikalarının nerelerden devşirildiğini bilmeyenimiz yoktur. Türk halkının okumadığı bu gazete, iktidarın yalakalığını yapan basın yayın organları ve yazarları vasıtasıyla tanınırlığını ve popülaritesini artırmıştır!

Şimdi,  asıl izah edilmesi , sorulması ve cevaplandırılması gereken  mesele şudur….

Sürekli falan tarihte asker darbe planlıyordu diyerek asil meseleleri arka plana itenlere sormak lazım… Özellikle bu haberlere itiraz etmeyen ve bıyık altından gülen iktidar mensuplarına   ve onların yandaşlarına soruyor ve cevap istiyorum…

 Sadece darbe planları vardır diyerek halkın kafasını karıştıranların millete hakaret ettiklerini anlamaları gerekmektedir. Darbelere karşıyız, sizde karşısınız. Buyurun o zaman, hayali senaryolar üzerinden kendinizi demokrasi kahramanı ilan edeceğinize, etkilerini hala sürdüren ve oluşturduğu anayasayı bile değiştirmekten aciz olduğunuz 12 Eylül askeri darbesinin hukuksal gereğini yapın da görelim!

Sonuç olarak,darbe yapılacağına inanıp ta gereğini yapmayanları suçlu sayıyor,  onları önce Allaha sonra da halkın sağ duyusuna şikayet ediyorum!...

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun….