Ağırbaş'ın danışmanlığındaki araştırma grubu, TÜBİTAK tarafından desteklenen "Güney Doğu Karadeniz'de CO2 Zenginleştirmesinin ve Sıcaklık Değişimlerinin Fitoplankton Birincil Üretimi Üzerine Olan Mevsimsel Etkisinin Araştırılması Projesi" kapsamında üniversiteye ait R/V Karadeniz Araştırma Gemisi ile Rize'den Karadeniz'e açılarak örnek aldı.

Alınan numunelerin ardından araştırma grubu değişen iklim koşullarında, balıkçılık açısından son derece önemli olan ve Güney Doğu Karadeniz Ekosistemi"ndeki doğal fitoplankton (denizlerdeki tek hücreli bitkiler) örneklerinde ilk defa mevsimlere göre inkübasyon deneyleri (süre deneyi) gerçekleştirdi.

Karbondioksit zenginleştirmesi, sıcaklık değişimlerinin fitoplankton birincil üretimi ve komünite (aynı türe ait bireyler) yapısı üzerine olan etkisi belirlenecek.

Karadeniz Teknik Üniversitesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesinde çalışan araştırmacıların da yer aldığı projenin 2023'te tamamlanması planlanıyor.

Karadeniz'de de ciddi ısınma eğilimi
Doç. Dr. Ertuğrul Ağırbaş, AA muhabirine, değişen iklim koşulları altında Karadeniz ekosisteminin nasıl etkilendiğine dair öngörüler oluşturmak için çalıştıklarını belirtti.

Ağırbaş, mevsimsel denemeler yapılacağına işaret ederek, Karadeniz'in iklim değişikliği kapsamında ne kadar değiştiğine dair senaryolar üreteceklerini söyledi.

Denizel ortamda değişen iklim koşullarında ne kadar organik madde üretildiğinin araştırıldığını dile getiren Ağırbaş, sonuçların TÜBİTAK, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, üniversitelerle paylaşılacağını ve alınacak önlemler konusunda karar vericilere bir yol haritası sunulacağını vurguladı.

Ağırbaş, yaptıkları çalışmalarda alınan ilk veriler ile geçmişten bugüne kadar olan verilere bakıldığında, Karadeniz'de deniz suyu sıcaklığının her geçen gün arttığının görüldüğüne dikkati çekti.

Diğer sonuçları da alınca değerlendirmenin daha doğru olacağını belirten Ağırbaş, "Karbon 14, fitoplankton bolluğu, karbon kimyası ve besin tuzu hepsi bir arada değerlendirilince çok daha sağlıklı olacaktır ama geçmişten günümüze yaptığımız çalışmalara baktığımızda, tüm denizlerde olduğu gibi Karadeniz'de de ciddi ısınma eğilimi maalesef var." dedi.

"Karadeniz'de yapılan böyle kapsamlı bir çalışma yok"
Ertuğrul Ağırbaş, Karadeniz'in yarı kapalı ve izole bir ekosistem olduğunu, Karadeniz gibi denizlerin iklim değişikliğinden daha fazla etkilendiğini ifade ederek, "İnsan kaynaklı faaliyetler, Karadeniz ekosistemini çok daha fazla etkiliyor. İklim değişikliği, kirlilik ve ekosistemin doğru yönetilememesi gibi durumlar, Karadeniz'in geleceğini ciddi anlamda tehdit ediyor." diye konuştu.

Ağırbaş, projenin Karadeniz için bir yol haritası olacağının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Karadeniz'de yapılan böyle kapsamlı bir çalışma yok. Asidifikasyon çalışmaları Akdeniz'de, farklı denizlerde ve okyanuslarda tek mevsimde yapılmış çalışmalar var. Hem mevsimsel hem de sıcaklık kontrolü altında farklı fitoplankton boy gruplarına bağlı olarak ne kadar organik madde üretildiğini ilk defa bu projede gerçekleştirmiş olacağız."

Projenin çıktıları sayesinde kıyısal ve açık deniz ekosisteminin kıyaslanabileceğini ifade eden Ağırbaş, şöyle devam etti:

"İnsan kaynaklı faaliyetler ağırlıklı olarak kıyısal bölgede gerçekleşiyor. Gerçekte kıyı ile açık ne kadar farklı? Bunu araştırıyoruz. 2 ve 20 deniz mili mesafesinde belirlediğimiz istasyonlarımız var. Aradaki farklılıkları ortaya koymaya çalışacağız. Çünkü balıkçılık, insan kaynaklı faaliyetler ve rekreasyonel aktiviteler, ağırlıklı olarak kıyısal bölgede gerçekleşiyor. Biz bunu ölçtüğümüz deniz suyu sıcaklıklarından anlıyoruz. Açık bölgede 23-24 derece olan deniz suyu sıcaklığı, kıyısal bölgede 25-26 derece. Kıyısal bölge bu anlamda daha fazla tehdit altında."

Ağırbaş, ekosistemlerin bu ve benzeri projeler kapsamında alınacak veriler ışığında daha doğru yönetilebileceğini sözlerine ekledi.

Editör: HABER MERKEZİ