Kaderin insanı hayrete düşüren cilvelerini zaman zaman hepimiz hayatımızda yaşayabiliyoruz...

İnandığım ve iman ettiğim gerçek şu;

Beşer hangi hesabı yaparsa yapsın nihai hüküm Yaratıcınındır…

Rizemizin en kapsamlı dergisi “53 Rize dergisinin” son sayısında yazmış olduğum yazının üzerinden birkaç gün geçtikten sonra, yazmış olduğum yazının tam aksı bir durumunu yaşamak zorunda kaldım…

“Benden selam söyleyin anama” başlığıyla yazmış olduğum yazıda;

“Evet bu yıl Rizeme gidemedim,anamın gönlünü de edemedim…

Bu köşe aracılığıyla bir kez daha üzülerek ifade ediyorum ;

Benden selam söyleyin anama, yola daha bakmasın, bu yılda gelemedim köyüme!”

Dedim ya , beşer hangi hesabı yaparsa yapsın nihai hüküm Yaratıcınındır diye!..

Sevgili anam düşerek omuzunu kırınca bana da memleketin yolu göründü. Hiç hesapta yokken baba ocağına giderek yaklaşık on gün hasret giderme imkânım oldu…

Sevgili anamla doya doya bir on gün geçirdim. Anacığım gün geçtikçe daha iyileşiyor buda bizi çok sevindiriyor.

Bu süre zarfında beni bağrına basan dost ve arkadaşlarıma buradan bir kez daha teşekkürlerimi yolluyorum.

Her gittiğimde memleketimizde gördüğümüz ve yaşadığımız yeni şeyleri sizlerle paylaşmak bende adet oldu…

Bu seferde öyle yapacak, sizlere memleketimizde yapılan ve yapılamayanlarla ilgili birkaç kelam edeceğim…

Merkezi hükümet doğrusunu isterseniz Rize’ye bayağı yatırım yapmış.

Özellikle şehir merkezlerinde dolaşırken bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Beni en fazla etkileyen konu şu oldu. Şimdiye kadar Rizemiz hastaneler konusunda hiç de iyi bir konumda değildi. Ama gördüm ki bu menfi durum tersine dönmüş Rize’de. Üniversite hastanesi bir yana mevcut hastanelerimiz yenilenmiş, onlara yenileri eklenmiş ve Rizelinin sağlık alanında ki makus talihi değişmiş…

Sağlık alanında bu gelişmeler yaşanırken eğitim alanında aynı gelişmeyi görememek bir Rizeli olarak beni üzdü.

Mevcut eğitim kurumlarının yanına yenilerini yapma yerine mevcutları yıkarak hem bu okullarda daha önce okuyan öğrencileri üzmüşler hem de ortaya derli toplu binalar konulamamış…

Tabii genel olarak ülkede eğitim konusunda karmaşa yaşandığı malumunuz. Bu anlamda Rize’de de eğitim hizmetleri ülke geneliyle kıyaslandığında daha kötü durumda. Bunun en büyük nedeni eğitimin iyice siyasallaşması gösterilebilir!

Bir konuda ulaşım…

Her gidişimde üzülerek gördüğüm şey, hala mevcut yollara yenileri eklenmemekte. Var olan yollar dahi çok bakımsız. Yayla yollarımızı zaten yazmıyorum,çünkü yayla yollarımız kaderlerine terk edilmiş!

Sanki bir el köy ve yayla yollarına hizmet götürmemek ve bunun sonucu olarak köylerimizin ve yaylalarımızın boşaltılmasını istemekte!

Aslında bu durumu anlamak için kahin olmaya da gerek yok…

Rizemizin el değmemiş bakır vadilerinin başına HES diye bir bela getirildikten sonra, zımnen köylülere “ köylerinizi ve yaylalarınızı yavaş yavaş boşaltın” denmek isteniyor gibi geliyor bana!

Canımı sıkan bir diğer konu da şu…

Hükümet kamu binalarını yenilemek için büyük paralar ayırmış. Fakat doğru dürüst plan yapılmadığından dolayı ucube binalar yapılmış Rize ve ilçelerinde.

Bir örnek vermek gerekirse…

Çayeli Kaymakamlık binası yıkıldığında tüm Çayelili hemşerilerim gibi bende çok sevinmiştim. Çünkü mevcut kaymakamlık binası yıkılınca,Çayelili denizle buluşacağı harika bir meydana kavuşacağı umuduna kapıldı. Fakat gelin görün ki, yıkılan binanın yerine yapılması düşünülen meydan ve otopark birkaç işgüzarın yüzünden yapılamamış o güzelim meydana devasa bir bina yapılmaya başlanmıştır…

Bana öyle geliyor ki, yerel siyasetçilerimiz bu olup bitenlere pek müdahil olamıyorlar!

Yoksa bir çoğunu tanıyoruz. Hepsi pırıl pırıl insanlar.

Buna rağmen yanlış olanlara ses çıkaramamaları da onların zaafı diye düşünüyorum…

Her şeye rağmen şunu rahatlıkla söyleyebilirim…

Rize ve ilçeleri hizmet almaya devam ediyor. Bu hizmetlerin daha planlı yapılması için yerel siyasetçilerimizin, bürokratlarımızın ve sivil toplum örgütlerimizin sözlerine kulak asmak gerekir.

Merkezden gelen her şey sürekli “eyvallah” diyen, “itiraz etmeyen” bir anlayış yarın toplum nezdinde tu kaka olmayı hak eder…

Bu dün böyleydi, bugün ve yarında böyle olacaktır!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…