2014 yılı ülkemizde siyasetin ve yönetim kademelerinin yeniden şekillendiği yıl olacak. Ak Parti tüzüğü gereği Başbakan, AK Parti genel başkanı, Parti üst yöneticileri ve belediyeler tümüyle yenilenmiş olacak. Aynı yıl Cumhurbaşkanında değişeceğini hesaba kattığımızda ülkemizde nerdeyse tüm idarecileri değişmiş olacak.
 
Coğrafyamızda ve  dünyada işlerin iyi gitmediği karmaşık bir dönemi yaşıyoruz. Buna mukabil Türkiye'mizin dünyadaki etkinliği  her geçen gün daha da artmaktadır. En son ABD başkanının söylediği “kızlarımın yetişmesi için sayın Erdoğan'dan bilgiler almaya devam edeceğim” açıklaması bile ne kadar gurur verici bir durumdur. İçeride ise dersim katliamı, istiklal mahkemelerinin kararları gibi, tarihi konuları gündeme taşıyarak ezberleri bozup tabular yıkan, yeni eğitim yasasıyla 88 yıl aradan sonra Kuran-i Kerim ve Siyer derslerinin tüm okullarda başlamasının önünü açan başbakanımıza, iç ve dış şer odakları kim bilir daha ne fitne fesat senaryoları planlıyorlardır.
 
Yüzyılın lideri Sayın Başbakanımıza özellikle yeni anayasa yapamadı diye bedel ödettirmeyi planladıklarını düşünüyorum, inşallah yanılırım. Ancak yakın zamanda ortaya çıkacak bu gelişmeden sonra yapılacak tek şey tıpkı, 26 maddeyle  halka gidildiği gibi bir sürecin adımını atmaktır. Türkiye beklentilerine uygun icraatları hızlı bir şekilde yerine getireceği dönem başkanlık sistemiyle ancak mümkündür. Ülkemiz şayet 2023 yılında en güçlü 10 ülke arasına girecekse başkanlık veya yarı başkanlık sistemine muhakkak geçmelidir. Bu sistemle ve bu muhalefet partilerinin anlayışıyla daha fazla alınacak bir mesafe artık kalmamıştır. Ancak milletimizin kahir ekseriyeti, sayın başbakanın bunca tecrübesinden sonra, yeni dönemle birlikte yine icraatın başında görmek istediği ise çok açıktır. Zira bu millet Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın samimiyetine her geçen zaman içerisinde daha çok inanıyor, güven duyuyor ve onu daha çok seviyor. Kaldı ki 2023 yılı hedefine, hedefleri belirleyen lider ile gitmek partili partisiz her sağ duyulu insanın ortak arzusu olmalıdır diye düşünüyorum.
 
İddia ile söylüyorum Sayın Başbakan, başkanlık sistemiyle birlikte gireceği ilk seçimde yüzde seksene yakın oy alacaktır. Biliyorum buna itirazları olan olacaktır ama onlara şu önerim olur. Sayın Tayyip Erdoğan'ın olmadığı bir seçimi, zihinlerinizde canlandırarak kendi yakın çevrenizle, akrabalarınız arasında, köylerinizde, apartmanlarınızda vs. yerleri düşünerek içinizde yaparsanız ne kadar oy alacağınızı görürsünüz. Anlatmak istediğim şu; Türkiye'de genel anlamda, partilerin üst kademelerini ayrı tutarak ve bulunduğu görevleri hakkıyla yerine getirenleri istisna ederek söylüyorum. Halk nezdinde Ak Partiye  muhalif olanların çoğu genel yönetime ve icraatlara değildir. Yani seçmen başbakana, bakanlara, milletvekillerine çok fazla itiraz ettiği yok. Ama il başkanlarına ve yöneticilerine, ilçe yöneticilerine, il meclisi üyelerine, il, ilçe, belde belediye başkanları ve meclis üyelerine vs. Özetle, yerelde görev yapan idareci ve teşkilat mensuplarının yönetim anlayışına ve sergiledikleri  tutum ve davranışlardan dolayı muhalefet edenler vardır.

Yereldeki bu eleştirilerin temelinde çok çeşitli sebepler sayılabilir, ancak benim için önemli olan en önemli nedeni yazarak konuyu kapatmak istiyorum. Evet, sayın başbakana ayak uyduramayanlar ve çokça eleştiri alıp partinin oyunu aşağı çekenlerin önemli eksiği; Sayın Başbakanımızın yetişip beslendiği kaynaktan, yetişip beslenmeyenlerin iş başında bulunmalarıdır. diyor ve yerel gündeme geçiyorum.

Çok şükür Rize'mizde çok tarihi işlerin adımları bir bir atılıyor. Peş peşe sayabileceğimiz Ovit tüneli, güney çevre yolu, kentsel dönüşüm projeleri, limanın genişletilmesi, spor kompleksleri, üniversitemizin yeni ismiyle birlikte kazandırılacak ilave bölümler, istihdama yönelik projeler vs.  

Bunlar ve bunlara eklenecek diğer yatırımlar devam edip hayat buldukça başarılı vekilimiz Sayın Hasan Karal'ın da söylediği gibi, Rize'miz inşallah bambaşka bir Rize'ye doğru hızla yol almaktadır. Sadece ilimiz değil diğer il, ilçe, belde, mahalle ve köylerde de başlayan ve başlatılacak proje ve yatırımlarla birlikte yine iddia ile söylüyorum ki, önümüzdeki süreçte Rize'miz hızla göç alan iller konumuna yükselecektir. 

Biraz uzayacak ama Çayeli'mizle ilgili yazmadan geçemeyeceğim. İlçede Büyükdere ıslah projesi nihayet başladı. Bu proje bittiğinde ve o bölgede bulunan mıcır tesislerinin kaldırılmasıyla birlikte ortaya çıkacak araziler, yeni yatırım alanları olabileceği gibi bu vadide çok ciddi rekreasyon alanları ortaya çıkacak. Jandarma hizmet binası ihalesi yapılmıştı bir miktar gecikmeyle de olsa yakında inşaatı başlıyor. Adalar mahallesinde yapılacak yaklaşık bin kişilik yurt binası ve 30 dönümlük arazi için kamulaştırma çalışmaları bitmek üzere. Yeni hükümet konağı ve belediye binası yapım çalışmalarında son aşamaya gelindi. Terminal binası yeriyle ilgili çalışmalar devam ediyor. İlçeye alternatif içme suyu getirme çalışmalarında ciddi mesafeler alındı. Çeşitli mahallelerde kanalizasyon, içme suyu ve alt yapı projeleri başlıyor. Yeni hastane binası ve tarım kooperatifinin yerinin değiştirilmesi çalışmaları yapılmakta. İlçede yeni bir spor salonu ve yeni bir ana okulu yapılması için çalışmalar sürüyor. Yine Çayeli-Hemşin-Çamlıhemşin karayolu bağlantılarının yapımı, Ağaran şelalesi çevre düzenlemeleri ve Kuspa tepesi için yeni   projeler ilçenin gündeminde bulunuyor.

Bu arada Çayeli'ne doğalgazın gelmesi için, ilçe halkı tarafından çok yoğun şekilde talep vardır. Artık her kesimde ve her yerde bu gündem oluşturmaktadır. Başta Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı olmak üzere tüm ilgili ve yetkililerin bu konuya daha duyarlı olup  halkımızın bu haklı talebini mümkün olan en kısa sürede yerine getirilmeli. Bilinmeli ki tüm Çayeli'ler, tabiri caizse dört gözle doğal gazla ilgili müjdeli bir haberi beklemektedir.

Her zaman olduğu gibi Laz Hoca unvanlı Mehmet Aykan'ın dualarımız neden kabul olmadığını  anlattığı 10 maddeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. 
 
1-Allah (C.C) bildiğiniz halde hakkını eda etmiyorsunuz 
2-Allahın kitabını okuyorsunuz fakat onun emirlerine uymuyorsunuz 
3-Şeytana düşmanlığınızı iddia ediyorsunuz fakat onun vesvesesine uyup onu kendinize önder tutuyorsunuz .
4-Resulullah (S.A.V) sevdiğinizi iddia ediyorsunuz fakat onun eserini ve yaptıklarını terk ediyorsunuz 
5-Cenneti sevdiğinizi iddia ediyorsunuz fakat ona sahip olabilmek için iyi amel etmiyorsunuz 
6-Cehennemden korktuğunuzu iddia ediyorsunuz fakat günahlardan sakınmıyorsunuz 
7-Ölümün hak olduğunu iddia ediyorsunuz fakat ona bir hazırlık yapmıyorsunuz 
8-Başkalarının kusur ve kabahatiyle uğraşıyorsunuz fakat kendi ayıplarınızı terk etmiyorsunuz 
9-Allahın size ihsan ettiği rızkı yiyorsunuz fakat ona şükür etmiyorsunuz 
10-Ölülerinizi defnediyorsunuz fakat ibret almıyorsunuz.
 
Allaha emanet olunuz.
 
Hürmetlerimle