Ömrümüz sınırlı ve bu sınır içerisin de,bedenen değişikliğe uğradığımız gibi fikri içerik açısından da önemli değişikliğe uğruyoruz…Fikri değişikliklerimiz bizim kendimizden midir yoksa bazı çevrelerin bize dayatmalarından mıdır? Bizim için en önemli değer yargılarından olan kardeşliğimiz bugün için ne haldedir hiç düşündük mü?

 

Son bir kaç yazım da irdelemeye çalıştığım “milli refleks” ve onu oluşturan değer yargılarımıza atıf yaparak demiştim ki “bugün etrafımızda olup biten bin bir derdin(felaketin) mahiyetini anlamayan ve anlamak istemeyen insanların sesi bu ülkede maalesef daha gür çıkmaktadır…”

 

Peygamber Efendimiz “Ameller niyetlere göre değerlendirilir” ölçüsünden sapmadan yola çıkarak bugün kardeşlik edebiyatı yapan ama kendi kardeşlerini görmemezlikten gelen onları tukaka eden zihniyeti irdelemek istiyorum!

 

Kürt kardeşlerimiz,Alevi kardeşlerimiz,azınlıkta olan kardeşlerimiz! Sanki biz bu kardeşliğe sırt çevirmişiz gibi, sürekli vurgulanan,kendilerince sorunlara çözüm arayanların  gözümüzün içine soktukları en geçerli tekerlemeleri oldu son zamanlarda…Dedikleri şu,kardeşliğimizi yüceltelim,bunu istemeyenler de milli birlik ve beraberliğimizi hedef alıyor konumuna düşüyorlar!...

 

İşin aslı hakikatten de böylemidir? Bu milleti tarihi tecrübelerinden tecrit ederek,kardeşlik adına hiçbir şey yapılmamış demenin bugün için ne manaya geldiğini anlayanlar sizin kardeşleriniz değil midir! Ya da , olayı birey bazına indirerek oradan en üst noktaya getirelim isterseniz,ne demek istediğimizi daha iyi anlatabiliriz o zaman….Ve benim yazdıklarımı  vicdanınıza  sorun ve cevabını verin istiyorum…

 

Uzun zamandır kendime sorduğum soruyu sizlere de soruyorum. Bunu yaparken “hakikat ifadesin de yalan olmaz” düsturuna bağlı kaldığım gibi sizin de bu düstura riayet ederek cevap vereceğinize inanmak istiyorum!

 

Hepimizin bir ailesi var.Ana,baba,kardeşler,çocuklar,dayılar,halalar,teyzeler,kuzenler,kısaca yakın ve uzak akrabalar. Daha sonra,doğduğumuz köy,belde,il ve ilçemizin insanları…ve elbette bu ülkenin ,sivil toplum örgütleri,siyasi partileri,yazılı ve görsel medyası…hepsi bu ülkenin insanını mutlu kılacak çözümlerin,çarelerin peşindeler…Kardeşliğimizi tesis etmek için kendi açılarından doğru olan ne varsa ortaya koymaktalar…

 

Şimdi ,asıl meselemize ya da sorumuza muhatap arıyorum ben! Örneklerle de bu durumu müşahhas hale getirelim ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır sanırım…

 

Kendi öz kardeşleriyle sorunu olan,kendisi gibi düşünmeyen bir başkasına düşman gibi muamele eden,hatta ,kendi tuttuğu takımı eleştirene her türlü hakareti reva gören bir cemiyette siz hangi kardeşlikten dem vuruyorsunuz! Önce bu ülkenin kardeşliğini tesis etmeniz gerekmez mi?

 

Ama yok ,siz diyorsunuz ki; bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast etmek için silah elin de dağa çıkan,şimdi de siyasi zırha bürünerek olmadık herzeleri yiyenlere…asırlarca bu milletin için de birinci sınıf vatandaş olarak yaşayan ama Osmanlı Devletinin zaafa düşmesi sonucu silahlanarak bağımsız bir devlet kurma hayalı kuran…buna rağmen “1915 yılında ki tecrit olaylarını bahane ederek,Türkler Ermenileri soy kırıma tabi tuttu” diyerek bütün dünyanın gözü önünde kınlarını kusan,üstelik,dilinizden düşürmediğiniz “Azeri kardeşlerimizin” topraklarını işgal etmiş Ermenilere “kardeşlik “elimizi uzatacağız!...Üstelik sizin bu tutumunuz asıl kardeşlerimiz olan Azeri Türk’leri ile aramızda aşılmaz duvarlar oluşturmaya başladı bile..Ama sizin gibi düşünmeyen bu ülkenin,siyasi partilerine,düşünce adamlarına,sivil toplum üyelerine,basınına, neden düşman gibi muamele ediyorsunuz?! Hani siz kardeşliğe önem veriyordunuz!

 

Nerdeyse zil takıp oynayacaksınız, terörist başının emriyle bir gurup PKK’lı,hiçbir şey yokmuş gibi sınırlarımızdan içeri girecek diye ve yine biz işgal ettiğimiz Azeri topraklarından asla vaz geçmeyeceğiz diyen Ermenilerle anlaşma yaptınız diye!

 

Netice olarak; bugün karşılaştığımız bu elem verici durumun müsebbibi sizin gibi düşünmeyen “kardeşleriniz” değildir! Bilakis,inandığınız ya da öyle sandığınız, “sahte kahramanlarınız ve sahte kardeşlerinizdir!” bu durumdan kurtulmak için yeniden asıl kardeşlerinizi keşfetmeye ve sevmeye  davet ediyorum her birinizi!

 

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun…..