Amerika seçimleri üzerine sıcağı sıcağına bir şeyler yazmak istedim.

Bu Amerika ve onun avaneleri ben onlara küresel güçler ve tetikçileri diyorum. Bizlerin Türk insanının ve müslüman devletlerin üzerine hiçbir zaman olumlu düşünceler bırakmamış bizim hiçbir konuda onlara güvenimiz kalmamıştır.

Bu yaramaz adı tayfanın bu küresel güçlerin bir çok hesapları vardır.Bu hesapların temelinde müslüman ve zayıf devletleri sömürerek kendi egemenliklerini devam ettirmek. 

Bu güçler bütün ilkeleri kendileri çıkarları İçin koyarlar ve kendi menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan geri durmazlar.

Bunlar ne kadar demokrasi, hürriyet, barış hoşgörü insan haklarından bahsederse bahsetsinler bunların sadece laflarda kaldığını çoğu kez şahit olmuşuz, bizim hangi konuda olursa olsun onlara karşı olumlu bir düşüncemiz ve güvenimizin kalmadığını söylemek istiyorum.

Onun için bizim Türk insanının ve dünyadaki bütün müslümanların, kardeşlerimizin bunların üzerindeki bakışı hiçbir zaman değişmeyecektir.

Şu anda biden kazanmışa benziyor ama kim kazanırsa kazansın bizim onların üzerindeki düşüncelerimizde hiçbir değişiklik olmayacağını belirtmek istiyorum.

Türkiye ABD ilişkileri her dönemde zorluklar yaşamış ama belli bir eksen üzerine de her zaman da devam ederek sürmüştür.
Onun için kim kazanırsa kazansın onların gözünde Türkiye’nin önemi de azalmayacaktır

Dişişleri bakanımız ABD halkı kimi seçerse seçsin, Türkiye olarak biz ABD yönetimiyle yakın işbirliği içinde çalışmaya devam etmeye hazırız diye mesajını çok net bir şekilde vermiştir.

Buradaki açıklamada her devletin kendi çıkarlarını gözeterek hareket etme mecburiyetinde olduğunu çok net olarak görebilmekteyiz.

Birkaç ay önce New York Times’a konuşan Biden; 

Utanmadan şayet seçilirsem Türkiye’deki muhalefetle işbirliği yaparak Erdoğan’ı devirmeyi vadetmişti.

Buradan hareketle bizlerin millet olarak bu sözler üzerinde çok düşünüp ona göre hareket etme mecburiyetimiz olduğunu düşünüyorum.

Demek senin arzularına yapmak istediğin projelere Tayyip Erdoğan engel oluyor.

Utanmaz arlanmaz adı herifler. Dünyayı sömürdünüz perişan ettiniz, şu ana kadar dünya sizin yüzünüzden bir rahatlık görmemiştir. Hangi taşı kaldırsak altından siz çıkıyorsunuz.

Yine bundan iki ay önce bir açıklama yapmış;

Ayasofya’nın tekrar müzeye dönüştürülmesini istemişti.

Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın yanında duracağını belirtmiş daha seçilmeden önce bile Türkiye’ye karşı güç kullanma tehdidinde bulunmuştu.

Size buradan sesleniyoruz elinizden geleni ardınıza koymayın. Topunuz gelin bizi bu haklı davamızdan kimse alıkoyamayacaktır, bunu da böyle bilin.

Türkiye artık sizin her havaya çevirebileceğiniz bir ülke olmaktan çıkmış süper devlet olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Bakın göreceksiniz başkan olduktan sonra kendi aralarında değerlendirme yaparak Türkiye ile savaşı göz önüne alamayacak ve bizim eksenimizde ABD politikaları devam etmeye mahkum olacaktır.

Aslında biz şunu da iyi biliyoruz ki Türkiye’nin ihtilaf yaşadığı konular ağırlıklı olarak ABD başkanların değil Amerika’yı ve dünyayı yöneten yerleşik kurumsal güçlerin kontrol alanında görülüyor.

Buradan hareketle kim seçilirse seçilsin bir yerde başkanın değil Amerika’yı ve dünyayı yöneten derin güçlerin dediği olacaktır. Bir yerde Amerika’yı başkanlar değil bu yapılar yönetmektedir.

Buradan özellikle şunu söylemekte yine yarar görüyorum.

Türkiye olarak biz terörle mücadelede, Doğu Akdeniz’deki haklarımızla alakalı Kıbrıs davası Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör devletine karşı bizim buralardaki duruşumuzu kimsenin değiştiremeyeceği, Türkiye’nin buralardan geri adım atmayacağını herkesin çok iyi bilmesinde fayda vardır ve bizden kimse böyle bir durumun olmasını beklemesin.

Türkiye bu alanlardan uzaklaştırılacak kendi sınırları içine hapsedilecek bir ülke olmadığını dünyaya ispatlamış ve göstermiştir.

Yukarıda saymış olduğumuz yerler bizim kırmızı çizgilerimizdir.

Kim seçilirse seçilsin ister biden ister tramp şayet bizi kendilerinden uzaklaştırmak istemiyorlarsa bizimle oturup kazan kazan sistemiyle herkes hakkına hukukuna riayet edecek şekilde hareket etmelerinden başka bir çıkış yolu bulunmamaktadır.

Aksi halde Türkiye’yi kaybedecekler ve bu durumda kaybeden taraf kendileri olacaktır.

Resmî olarak göreve başlayan başkan her kimse bizim için hiç farketmez. Bizi kaybetmek istemiyorsa bizi kendilerinden uzaklaştırmak istemiyorsalar bizim kırmızı çızgilerimizi gözetecek bir ilişki planlaması yapmalarında fayda olacaktır.

Recep Tayyip Erdoğan kilometrelerce uzaklardan gelerek Ortadoğu’yu müslüman mezarlığına çevirenlerin kan emicilerin düzenlerini bozmaya devam edecektir.

Ülkemiz bütün mücadelesini küresel ölçekte yapıyor.Hiç bir siyası hesap kişisel düşünce Türkiye ve Osmanlı Aklı’nın üzerinde olamayacaktır.

Türkiye dünyadaki yeni merkez güçlerinden biri haline geldi ve süper güç büyük devlet olma yolunda hızlı ilerleyişini haklı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir.

Selam ve dua ile Allah’a emanet olun