21. Yüzyıl Haa.
Demokrasinin, insan haklarının, sevgi ve hoşgörünün dalga dalga bütün dünyaya yayıldığı  yüzyıl haa.

         Barış şövalyelerinin romanlarına, yazılarına ödüller veren, medeni dünyanın iki yüzlülüğüne tanık olmakta bütün insanlık. Demokrasi ve özgürlük havarilerinin iki yüzlülüğünü seyretmekte bütün dünya... Sözüm ona hak ve özgürlüklerin borazanlığını yapan  çağdaş dünyanın çifte standartlarını seyretmekte analar babalar çoluk ve çocuk... Atılan bombalar, yerle bir edilen şehirler, yıkılan medeniyetler, kan ve barut kokusu üzerinde inşa edilen mutluluk tabloları. Açlık ve sefalete terk edilen çocuklar ve bir avuç dolar üzerinde kurulan saadet zincirinin mimarlarının insanlığa sunduğu  vahşetin insafsız fotoğrafı. Açlık ve sefalet içinde inim inim inleyen, çocukların feryatlarına aldırmayan medeniyet bezirganları... Böl parçala ve yut mantığının kısır düşünürlerinin  hazin manzaraları bunlar. İnsanlık adına yola çıkıp insanlığı ve demokrasiyi yerle bir eden kan emiciler. Birinci dünya savaşı ve ikinci dünya savaşındaki hazin sonu göremeyecek kadar gözü donmuş zavallıların çizdiği iğrenç fotoğraf. Çıkarlar. Kazanımlar uğruna ateşe verilen bir dünya ve yerle bir edilen bin yıllık insanlık tarihi.

İşte bu hazin manzaranın 40 yıllık izdüşümüdür topraklarımızdaki terör belası. Kırk yılda  kırk bin şehit verdik. Acılar cehenneminde duyan olmadı feryadımızı. Çocuklarımız katledildi, canlı canlı mezar oldu onlara bu topraklar. Anaların babaların çırpınışına aldırış etmedi medeniyet simsarları. Ocaklar yıkıldı yıllar boyu. Başaklar toprağın kara bağrına gömüldü boy boy. Kan ve göz yaşıyla sulandı doğusundan batısına memleketim. Kin ve nefretin namluları kan kustu ülkemin dört bir yanında. Bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen şehitlerimiz arakalarında yetim çocuklar gözü yaşlı analar bıraktı. Viraneye döndü söndü birçok ocaklar. Kimileri kolunu kaybetti kimileri ayaklarını ve de kimileri aklı melekelerini yitirdi bu insafsız saldırılarda. Her gün acı her gün keder, nefretin ve kinin silahları kan kustu anadolumun her yanında. Bitmek bilmedi bu terör belası... Bizim yanımızda olduğunu sandıklarımız arkadan vurdu bizi yıllarca...

Amerika sustu Avrupa görmemezlikten geldi... Anlattık derdimizi dinlemediler. Kendi ülkelerinde bir damla suda fırtınalar koparanlar, bu topraklardaki terörü görmemezlikten geldiler hatta finanse ettiler... Elbette ki tek hedefi vardır bu terörün... Bölünmez bir bütün olan bu toprakları bölmek parçalamak istiyorlar. Yıkmak istiyorlar Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye cumhuriyeti devletini. Saldırıların hedefi budur ama başaramadılar, başaramayacaklar. Çanakkale’de Anafartalar’da yüz binlerce şehit veren bu millet gerekirse milyonlarca şehit vermeye de hazırdır. Bu ülke bir bütündür. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi ile bir bütündür. Bu ülkenin üstünde yaşayan herkes kardeştir ve herkes birinci sınıf vatandaştır. Asırlarca beraber yaşadık asırlarca beraber yaşayacağız. Hiç kimsenin, ama hiç kimsenin bu ülkemi bölmeye gücü yetmez. Türk ordusu ve Türk halkı yan yana ve omuz omuzadır. Gök kubbe cehennem olup üstümüze çökse bile ayyıldızlı bayrağımız ilelebet nazlı bir gelin gibi dalgalanacaktır. Bunu herkes böyle bile.

Nedir bu gaflet? Nedir bu ihanet?

İki gün önce kutsal ramazan bayramının tam ortasında ülkemizi halkımızı yasa boğan, 15 aileyi yerle bir eden bu katliamın sebebi kim.Yüreklerinde acıma duygusu kalmayan bu nefret ordusunun arkasında hangi gafiller var. Onlar 15 aileye saldırmadılar, onlar bütün bir millete saldırdılar, bütün ülkeyi yasa boğdular. Bu bayramı zehir ettiler millete. Anadolu kan ağladı. ve bütün ülke ayağa kalktı. Birlik ve beraberliğimizin sesi dünyayı ayağa kaldırdı, gittiler, bir gül bahçesine girercesine şehit olup toprağın kara bağrına gittiler. Bu ülke için bu bayrak için bu toprak için şehit oldular. Ölüme bayrama gider gibi gittiler. Ağladı analar ağladı babalar. Ağladı taşlar, ağladı bu toprak. Yirmi yaşındaki  delikanlılarına ağladı. pkk yı terörü ve bu terörün arkasındakileri lanetleyerek ağladılar ve yemin etti bu ülkenin bütün insanları. Bu toprakları bölecek yiğitleri analar daha doğurmadı... doğurmayacak... Yüz binlerce Ahmet yüz binlerce Mehmet bu topraklar için şehit olmaya hazır... Kahraman ordumuza aziz milletimize ve bu topraklara uzanan eller mutlaka kırılacaktır.

Ben Çayeli Dernekler Federasyonu Başkanı olarak  bütün derneklerin yönetim kurulları gençlik ve kadın kolları adına pkk yı, terörü, terörün arkasında duran hainleri lanetliyor. Güneydoğuda  bu toprak için şehit düşen bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor, geride kalan aile fertlerine ve ülkemin bütün insanlarına baş sağlığı diliyor bu vatan için şehit  olan şühedanın manevi huzurunda saygı ile eğiliyorum.

Ruhunuz şad olsun. Allahın rahmeti üzerinize olsun.

YILMAZ HÜSREV


ÇAYELİ DERNEKLER  FEDERASYONU BAŞKANI

Editör: HABER MERKEZİ