Olimpiyat Oyunları-Paralimpik Oyunları’nda madalya alan sporculara ödüllerini veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir sürprizle karşılaştı. Halter Milli Takımı Antrenörü Talat Ünlü, Erdoğan’a, 1982’de çekilmiş bir askerlik fotoğrafını verdi. İstanbul Tuzla’da çekilen fotoğrafın, Erdoğan’ın Konya Selçuk İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yapan asker arkadaşı Ahmet Kaleci tarafından gönderildiği öğrenildi.

 

BAŞBAKAN, O FOTOĞRAFI ALDIĞI TOPLANTIDA ŞÖYLE KONUŞTU 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un önceki gün yaptığı sert çıkışa destek verdi, medyayı 'terör örgütünün propagandasını yapmakla' suçladı. 

Erdoğan, Olimpiyat Oyunları-Paralimpik Oyunları'nda madalya alan sporcuları kabulünde yaptığı konuşmada şu mesajları verdi: 

KİMSE YELTENMESİN: Bu mücadelede zafiyete, tereddüde asla yer yoktur. Kimse hükümetimizi, güvenlik kuvvetlerimizi, zaaf ve tereddüt içinde göstermeye yeltenmesin. Bu uğurda gencecik evlatlarımızı şehit verdik. Evet acımız büyük. Davamız da büyük. Terör karanlığını yok edinceye kadar bütün bölgelerimize, bütün şehirlerimize, bütün evlerimize huzurun, birliğin, kardeşliğin, özgürlüğün ve refahın aydınlığını götürmekte kararlıyız. Burada asla zafiyete, asla tereddüde, asla şüpheye kapılmadık, kapılmayacağız. 

KAHRAMANCA YÜRÜTÜYORLAR: Terörle mücadele çok boyutludur. Bunu farklı yerlere çekmek isteyenler olabilir. Güvenlik kuvvetlerimiz askeri boyutunu kahramanca yürütmektedir. Aynı şekilde polisimiz kahramanca yürütmektedir. Bunu görmemek şehitlerimize haksızlıktır. Onlar birlik ve beraberliğimiz için şehit düştüler. Eli silahlı teröriste karşı başka bir yol bilen varsa durmasın çıkıp bunu söylesin. Terörle mücadelenin başarısı birlikte ortak bir kararlılıkla karşı durmamıza bağlıdır. 

MEDYA ÖNCE AYNAYA BAKSIN: Elbette basın hürdür. Eleştirme hakkı da vardır. Buna mukabil kendilerine yapılan eleştirilere de cevap hakkı vardır. Verilen cevabın üslubundan ve sertliğinden şikâyet edenler önce dönüp bir de kendilerine baksınlar. Hiç ayna karşısında durmadan bu süreci devam etme hakkına da sahip değiller. Özgür basının da uymak zorunda olduğu meslek ahlak kuralları var. Açıp gazeteciliğin anayasası sayılan meslek ahlak ilkelerine baksınlar. Eleştiri hakkının sınırsız olmadığını orada kendileri görürler. Eleştirmek başka bir şeydir, ölçüsüz ve önyargılı kampanya yürütmek başka bir şeydir. 

AYNI SAFTA OLMALIYIZ: Teröre karşı hepimiz aynı safta olmalıyız. Bu bir seçim değil. İnsani, ahlaki ve hukuki bir zorunluluktur. Kimse terörü cesaretlendirme hakkına sahip değildir, olamaz. Terör örgütünün ümitlerini ve emellerini yok etmek dünyadan ve toplamdan tecrit etmek için yürüttüğümüz mücadele siyasi, askeri, psikolojik, sosyokültürel, sosyoekonomik bütün boyutlarıyla devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Açık söylüyorum, biz haklıyız ve doğru yerdeyiz. Gerisini yanlış yerde duranlar düşünsün. (ensonhaber)

 

 

Editör: HABER MERKEZİ