Nişantaşı Üniversitesi’ndeki ‘Ortadoğu’da Son Gelişmeler ve Türkiye-Irak İlişkileri’ paneline Dr. İsmail Safi, Dr. Aziz Barzani, Dr. Muhammad Sadik ve Yrd. Doç. Dr. Hakan Özden katıldı. Panelde konuşan İstanbul Eski Milletvekili İsmail Safi uluslararası kamuoyuna çağrı yaptı. “Eğer uluslararası kamuoyunun biraz vicdanı varsa bölgeye çıkarları açısından yaklaşmak yerine biraz daha insani ve vicdani bir mesele olarak bakar” diyen Safi, “Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği, Arap birliği, İslam Ülkeleri Birliği ve uluslararası kuruluşlar el birliğiyle gerçekten samimi bir şekilde barış getirme adına çaba ortaya koyarlarsa bölgeye nispeten barış gelir” diye konuştu. Türkiye’nin hiçbir çıkar hesabı içine girmeden Ortadoğu’ya huzur gelmesi için çalışırken Suriye konusundaki iyi niyeti görmezden gelindiğini ve hatta DEAŞ’ı desteklemek gibi iftiralara maruz kaldığını da belirten Safi, “Türkiye Ortadoğu konusunda elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama her çabanın sınırları var. Hatta bir şey yapmaya çalıştığınız zaman siz kötü bile ilan edilebiliyorsunuz. Mesela Suriye konusunda, oradan gelen göçmenlere elimizden gelen yardımı yaptık. Yaklaşık 8-9 milyar dolarlık yardımda bulunduk. Fakat Batılı ülkeler sadece 500 milyon dolar gibi küçük bir yardımda bulunmasına rağmen Türkiye’yi hiçbir zaman takdir etmediler. Bırakın takdiri Suriye’yi karıştırmakla, DEAŞ’ı desteklemekle suçlandık. Suriyeli mültecileri kontrol etmeyip onları Avrupa ülkelerine göndermekle suçlandık. Yani Türkiye hiçbir çıkar hesabı içine girmeden bu coğrafyaya huzur gelmesi adına elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama bu tek başına yeterli değil uluslararası kamuoyunun samimi desteğiyle olacaktır” açıklamalarında bulundu.

“ORTADOĞU’DA CADI KAZANI GÖRÜNTÜSÜ VAR”
Ortadoğu’ya küresel bir perspektiften yaklaşmak gerektiğini söyleyen İsmail Safi, “Coğrafyamızda savaş ve rekabet anlamında Şii ve Sünni mücadelesi yaşanıyor. Şii grubun başında yer alan İran, küresel destekçilere sahip. Başta Rusya ve onun doğal ortağı Çin de işin içine girince küresel boyut kazanıyor. Son dönemlerde Suudi Arabistan ile İran arasında bir gerilim yaşanıyor. Ama bu sadece bir mezhep savaşı değil. Sünni kesimin içinde de savaşların olduğunu görüyoruz. Irak, Suriye, Afganistan gibi ülkelerde çatışmaların yaşandığını görüyoruz. Radikal Sünniler ile ılımlı Sünnilerin, ılımlı Sünniler ile başka ılımlı Sünnilerin, radikallerle radikallerin savaştığı gerçekten içinden çıkılmaz bir cadı kazanı görüntüsü var” dedi. Coğrafyanın büyük bir dağınıklık içinde olduğunu ifade eden Safi, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu coğrafyada büyük bir dağınıklık var. Eskiden Suriye, Irak, Libya, Mısır gibi üniter devletler üzerinden Batıyla işbirlikleri neticesinde göreceli bir istikrar ve huzur vardı. Bugün bu konsept değişince bu ülkelerin hepsi atomize edildiler. Bunların istikrar kazanması o kadar kolay olmayacak. Maalesef çok canlar yanıyor ve yanacak da. Ama umuyorum en kısa zamanda aklıselim hâkim olur.”

Batı ülkelerinin Ortadoğu’ya ilgi duymasının tek nedenini petrol olarak gösteren Safi, “Petrol konusu da Batı’nın buraya ilgisinin tek nedenidir. Hatta bu nedenden dolayı bölgede var olan kaosların devam ettirilmesi hatta olmayan kaosların meydana getirilmesi de petrolü kendilerine daha fazla bağlayabilmeleri adına yürüttükleri politika” diye konuştu.

Editör: HABER MERKEZİ