Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2010 Bütçesinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'ndan muhalefetin ardından kürsüye çıktı. Erdoğan, muhalefetin eleştirilerine yanıt verdi. Zaman zaman tansiyonun yükseldiği Genel Kurul'da Erdoğan ve Baykal arasında da söz düellosu yaşandı.

Ekonomik krizin Türkiye'yi teğet geçtiğini yineleyen Erdoğan, 'Milliyetçiyim diyenler bu ülkenin soyulmasına neden oldu. Muhalefet borçlandı, biz ödedik. 21 banka o dönemin iktidarında fona devredildi. Kriz döneminde ABD'de 158 banka battı. Türkiye'de bir tek banka bile sıkıntı yaşamadı. ' dedi.

'Bugün Türkiye Cumhuriyet'inin kendine özgü milli politkasını uyguluyoruz.' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

'Türkiye terör belasından kurtulduğu anda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da da çok ciddi sıçramalar olacaktır. Muhalefetin bu projenin karşısında durması çok önemlidir. Kitabınızda kardeşlik yok, beraberlik yok ne yapayım. 2000 ve 2001 krizlerinde bu millete çok bedel ödetenler bu boyutu düşenemezler, bu kavramlarla düşünemzeler. O gün Merkez  Bankası'nın içini boşaltanlar Türkiye'nin huzurunu düşünemezler. O gün IMF kapsında sıra bekleyenler bugün geldiğimiz noktayı anlayamazlar. Ama biz bunları dert ediniyoruz. Türkiye'nin geleceği için büyük umutlar taşıyoruz. Onun için inadına demokrasi diyoruz, inadına kardeşlik diyoruz, inadına milli birlik ve kardeşlik diyoruz. Stalin'e atfedilen bir söz var; 1 kişinin ölümü trajedi 1 milyonunki istatistiktir. Ben haftalardır, yıllardır, 'Sizin hiç oğlunuz, yavrunuz öldü mü?' diyorum. 'Her ölüm erken ölümdür.' Hele gençlerin ölümü görmezden gelinemeyecek kadar acıdır. '

Muhalefetin demokratik açılım sürecindeki tavrını eleştiren Erdoğan, 'Süreci tahrik etmek kime ne sağlar? Diyorlar ki ülkeyi geriyorsunuz. 3 aydır atttığımız bu adımların hangisi ülkeyi geriyor? Attığımız hangi adıma alternatif ürettiniz? Sayın Baykal, kamere ise kamera, mikrofon ise mikrofon...Lütfen sonuna kadar dinleme gayretini gösterin. Umarım yine bırakıp gitme noktasına gelmezsiniz. ' diye konuştu.

BAYKAL İLE SÖZ DÜELLOSU

Erdoğan konuşması sırasında, Baykal'ın geçmişte Kürt sorununa ilişkin hazırladığı raporları da anımsattı. Konuşmasının bu bölümünde Erdoğan ve Baykal arasında söz düellosu yaşandı.

İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASI VE GERGİN ANLAR

Muhalefet sıralarından gelen itirazların ardından Başbakan bir ara Meclis Başkanı Şahin'e 'Siz mi susturacaksınız, ben mi?' diye seslendi. Şahin de Erdoğan'dan Genel Kurul'a hitap etmesini istedi.

Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin de tavrını eleştirdi. 'Sayın Bahçeli konuşurken ana babaların çocuklarını ekranlardan uzak tutmalarını rica ediyoruz.' diyen Erdoğan'ın demokratik açılım konusunda MHP'ye yönelik eleştirileri de şöyle: 

SİYASET YERİ PARLAMENTO

'DTP'nin uç eleştirilerinin benzerini de aynı şekilde MHP yapıyor. DTP, PKK'nın muhatap alınmamasını eleştiriyor. MHP, PKK'nın muhatap alındığını söylüyor. O başka, bu başka, hangisi doğru? Bizim yaptığımız doğru, olay bu. Biz doğru olanı yapıyoruz. İki tarafın bu eleştirileri hükümetin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. DTP de MHP de dağa çıkmaktan bahsediyor. Biz ise her zaman olduğu gibi kardeşliğin sesiyiz. Hepimizi buraya, parlamentoda siyaset yapmaya çağırıyoruz.

ABD size teröristbaşını teslim etti. İmralı'ya kim yerleştirdi? Bütün gerçekler milletin gözü önünde. Terörle mücadele edilmiyor diyerek bu ülkenin askerine, güvenlik güçlerine haksızlık ediyorsunuz. Onların şevkini siz kırıyorsunuz. Defalarca askerimize 'Ne ihtiyacınız varsa, söyleyin' demişisizdir. Her zaman istediklerini almışlardır . Bugün Kandil'e operasyon yapılabiliyorsa bu iktidarımızın başarısıdır.'

ATATÜRK DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ? 

Erdoğan, ''Siz, 'Kürt kardeşimiz' bile diyemiyorsunuz, 'Kürtçe konuşan kardeşimiz' diyemiyorsunuz. Allah'ın Kürt olarak yarattığı bir insana. Kürt olduğunu söylemek bir lütuftur, bir zenginliktir. İnsanlar etnik yapı olarak doğuştan öyle doğar. Sonradan etnik kimlik kazanmazlar. Eğer bunu bilirseniz o zaman Türkiye'de farklı etnik yapılara saygının da ne olduğunu öğrenirsiniz'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Türkiyeli olmayı, bölücülük olarak nitelendiriyorsunuz, ihanet olarak niteliyorsunuz. Türkiyeliyim demek, Türkiyeli olduğunu söylemek, niçin ihanet oluyor? 'Türkiye halkı' ifadesini kullanan Atatürk de mi bölücüydü. Türk milleti demek, Türkiye halkı demektir. Türk milleti demek, Türkiyeli olmak demektir. Daha önce de ifade ettim, Gazi Mustafa Kemal bu konuyu en güzel şekilde ortaya koymuş. Öğreneceksin, öğreneceksin. Siz, ben bu kürsüden alt kimlik, üst kimlik beyanlarını yaptığımda çıldırdınız, 'alt kimlik, üst kimlik olmaz' dediniz. Daha sonra bunları kullanmaya başladınız. Bunları da öğreneceksiniz. Tutanaklarda hepsi var.''

DTP'NİN KAPATILMASI

Erdoğan, DTP'nin kapatılması ile ilgili olarak da, 'Bizim temel iki hassasyetimiz var. Biz parti kapatmaya karşıyız. Tüzel kişilere değil, kişilere ceza verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Halkın getirdiğini, halk götürür. Dünyanın her yerinde terörle ilişkisi bulunan partilere izin verilmez. Terörün gölgesinde siyaset yapmak demokrasi değildir. ' şeklinde konuştu.

TERÖRDEN NEMALANANLAR

'Terörden nemelananlara boyun eğmeyeceğiz ' diyen Erdoğan, 'Bunun için açılım diyoruz. Şehitlerimizin kanı üzerinden rant devşirenler var. Biz bunları karşımıza alarak yola çıktık. Rantlarını yitirenler her türlü provakasyona başvuracak. Biz bunlar karşısında yılmayacağız.' şeklinde konuştu.
 
haberturk
Editör: HABER MERKEZİ