“Ölümün olduğu bu dünyada hiçbir şey çok da ciddi değildir”, demiş Frans Kafka. Doğru demiş ölüm dünyadaki bütün değerlerin sıfırla çarpılmasıdır. Biz inananlar biliriz ki Kabil ile Habil’den beri bu topraklarda ölüm her zaman olacak. Çünkü hak ile batılın mücadelesi bu topraklarda başladı. Lakin bu topraklardaki ölümler Gavrip Princip’in, Franz Ferdinan’ı öldürmesi kadar önemli görülmüyor. Patlayan hiçbir bomba Guy Fawkes’in 1605 yılında ki Barut Komplesi kadar bile ses getirmiyor. Fransa’daki uydurma terör kınama şovu kadar bile ciddi olmuyor. Çünkü bu ülke de patlayan İŞİD bombası, PKK’nın Ankara’da patlattığı bombadan daha ciddi görülüyor. Neden mi? Çünkü Ankara’da ki bombalı katliam derbinin İptali, taşeron işçiye kadro haberleri ve bir kereden ne çıkar paylaşımları ile hemen unutuluyor. Bir yıl sonra İstanbul’daki patlama hatırlanacak, lakin Ankara unutulup gidecek. Çünkü gene derdimiz 2017 Survivor yarışmacıları kim olacak üzerine olacak.

***

Bu ülkede canlı bomba eksikliği hiç yaşanmaz ve yaşanmayacakta. Çünkü üniversiteler “Beka Vadisinden” daha fazla örgüt elemanı yetiştiriyor. Oturup bir düşünelim. Nevruz kutlaması yaparken katil asker zılgıtları atabiliyorlar özgürlük diyerek, Türk bayrakları yakıyorlar uydurma 24 Nisan günlerinde. Onlara karşı çıkan Ülkücü Gençlikle olan sürtüşmelerine de karşıt görüş denilip karizmatik hale getiriliyorlar. Devlet bursundan 3 kat daha fazla Avrupa kaynaklı burs alıyorlar, kimse de “hayırdır gardaş” demiyor. Bir de sanat camiası PKK sempatizanlığı yaptı mı, ön saf grupta polisi taşlayan gencecik kızlarımız “Foşik Devlet bizi yıldıramaz” sloganlarını atan büyük kitleler oluşturuyor. Canlı bombalar bizimdir diyen vekillerin kızları ve oğulları Avrupa’da eğitim görüyorken, Sur’da ve Cizre’de “haydi millet sokağa” diyenlerin kale gibi korunaklı kent sitelerinde yüzlerce koruma ile ahkam kestiklerini artık görmemiz gerekiyor.

***

Fransa’da ulusal maçta bomba patladı. Keza Belçika’nın en korunaklı havaalanında da. Hiç kimse yönetim istifa demedi. Çünkü ülke kaosa sürüklenmekteyken istifa söyleminde bulunmak canlı bomba kadar tehlikelidir. Kaos ile istifa isteyenler milli iradeye hiç mi güvenmezler? Güvenmezler çünkü plan çok basit. Patlayan her bomba petrol ortaklarının emellerine yağ sürer. Dolaylı olarak da İsrail-Türkiye yakınlaşması olur. Bunun doğal sonucu olaraktan İsrail’le PKK’nın meclis uzantısı ile ilişkiler Red Kıd’in köpeği Rin Tin Tin’le ilişkisine dönüşmüş olur. Farkettiniz mi bilmiyorum ama yabancı futbolcular ülkeyi terk etme çağrısında bulunmaya başladı bile. 2002 de Irak’ta, 2009’da Suriye’de olduğu gibi. Yavaş yavaş deniz aşırı ülkeleri ile Avrupa’da, ülkemiz hakkında “halkına kimyasal silah kullanıyor” algısı yaratılmaya başlandı. Bu da çok geçmeden BM’nin sahneye çıkartılması anlamına gelir. Zaten Ermeni adlarında takım isimleri kurulmaya başladı bile 1937 yılında Ortadoğu da olduğu gibi. Örgütsel birleşmeler yapıldı, federatif devlet yapılanmaları tamam sayılır, sadece bunları kaynaştırmak ve geriye yalnızca pazılı tamamlamak kalacak. İşte bunu da ülkemizin çok bilmiş sanatçıları, ucuz bilim insanları ve patlatılan bombalarla yapmaya çalışacaklar. Şimdi soruyorsunuz bunu nasıl aşarız diye? Birlik olarak. Çanakkale’de nasıl birlik olduysak yine birlik olma vakti. Ancak haçlı zihniyetinin sahada olduğu Braga-Fenerbahçe maçında bile çanak anten üzerinde birleşemeyen halkımız nasıl birleşecek çok merak ediyorum…

***

İşin garip tarafı ölürken, parça parça dağılırken, Arz-ı Mevud’a adım adım varılmak istenirken halen daha susuyoruz. Bombalar patlarken, ülkemizde insanlar sokağa çıkmazken, 200 koruma ile gezenler çıkın efendim diyorlar. Belçika’da patlayan bir bomba için bile Reis-i cumhuru istifaya çağırıyorlar. 4 gün içinde 18 şehit vermişken bunu değil de karapara ile ilişkisi olan Zarrab’ı devlet meselesine dönüştürüyorlar. 4 milyon işsiz üniversite mezunu varken taşerona kadro sevinci ile olayı başka boyuta kaydırıyorlar. Sanki bunlar yetmezmişçesine çocuğa tecavüzü bir kereden ne çıkar algısına dönüştürdüler. Ve vatandaş bu bunalmışlığın içinde her şeyi vurdumduymazlığa vermeye başladı. Evet her yerde bombalar patlıyor, petrol baronları ortaklıklarını perçinleyip bizim bölünmüşlüğümüze, yüzyıllık planın zaferi diye gülüyorlar. Bizlerse hala daha siyasi bölünmüşlüğe, cemaat kavgasına, yerel siyasetin ucuz atılımlarına takılıp kalıyoruz. Demek istediğim birileri atı almış Üsküdar’ı geçiyor, biz hala daha altılı ganyan peşindeyiz. Başta da dediğim gibi fikren, ruhen, bedenen, manevi yönden ölüyoruz.

Saygılar…. Mg

Editör: HABER MERKEZİ