Başbakan Recep TayıpErdoğan,Türkiye Milli Kültür Vakfı’nın düzenlemiş olduğu toplantıda katılımcılara şöyle seslendi “ Necip Fazıl’ın muhalif,keskin,ufuk açıcı duruşu olmasaydı,kendi ifadesiyle ‘kökü ezelde ve dalı ebed de bir sistemin,aşkına,vecdine,diyalektiğine,estediğine,irfanına,idrakine sahip bir gençlik çağrısı olmasaydı,bugün bir şeyler eksik kalırdı.Cemil Meriç bizi komplekslerimizden arınmaya çağırdı. Bize büyük bir ülke,büyük bir millet olduğumuzu hatırlattı. Cemil Meriç’in aykırı,sancılı sesi uzun yıllar görmemezlikten gelindi fakat aradan geçen zaman Cemil Meriç’i doğruladı…”

Başbakanın bu sözlerine elbette itiraz edecek değilim! Bilakis, Başbakanın referans verdiği isimler üzerinden,aylardır açılım telaşına düşen ve en nihayetin de TBMM de konuşulmaya başlanan açılılım düşüncelerine Cemil Meriç ve Necip Fazıl üzerinden,katkı sunmak niyetindeyim!

Cemil Meriç,Bu Ülke isimli eserinde “ Üzerin de anlaştığımız hiçbir ilke yok.Dil perişan,mefhumlar kaypak,kelimeler köksüz. Politikanın çığlıkları yanın da şiirin ve düşüncenin sesi boğuk bir inilti. Hiristıyanlaşmadık ama içimiz de bir ortaçağ keşişi yaşıyor. Elbirliğiyle sarıldığımız tek müessese,afaroz. Sevginin,anlayışın,dayanışmanın kaybolduğu karanlık devirlerde tenkit susar,hiciv konuşur…”

“Avrupayı tanıyan,ülkesinden kopuyor. Bu lanet çemberinden nasıl kurtulacağız? Gerçeğı görmek hatayı sonuna kadar yaşamakla mümkün. Yığın Avrupalılaşırken,aydınlar Türkleşmeli… Cemil Meriç’in,Mağaradakiler isimli eserinden bugün ki aydınımızın nasıl olması gerektiğini ne güzel de resmetmişti!…

“Bu çağın vicdanı olmak isterdim,bir çağın,daha doğrusu bu ülkenin,idrakimiza vurulan zincirleri kırmak,yalanları yok etmek,Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim.Muhteşem bir mazıyı,daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim,kelimeden,sevgiden bir köprü..” Bugün  ülkemizde insanlar arasında  yeni duvarlar örülmeye çalışılırken bu düşünceler ne kadar da manıdar değil mi?

Kim var? diye seslenilince,sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘ben varım!’ cevabını verici,her ferdi ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur!’ fikrini besleyici bir dava ahlakına kaynak bir gençlik,diyen Necip Fazıl’ın aksine, bugün sadece liderinin ağzına ve şahsı ikballerine bakan sadece alkışlayan bir gençlikle nereye kadar?

“Kaynağımızı kurutmak gayesini güden hain zümreler, Mehmetçiğin asli sıfatı olan şehitlik mefhumunu kendi trafik kazalarına verecek kadar istismarcılıkta ileri gidiyor.Ve kendi devrim lügatçelerinde her hangi bir azizleştirme manasına karşılık bulamıyorda,sonra utanmadan,renklerini ve pırıltılarını arakladığı bir mananın menbaını mahkum etmeye kalkıyor. Ne sefil lüpçülük,ne feci tezat ve ne aşağılık seviye…” Üsdat,Hitabelerim isimli eserin de sanki dünden bugünü görmüş bize sesleniyordu!

“Türk bizim nazarımızda,bellibaşlı bir inanış,bağlanış,düşünüş,sesiz,hatırlayış,duyuş,davranış ve bildiriş hususiyetleri için de,bellibaşli bir iman,mukaddesat,tefekkür,tahassüs,hayal,hatıra,meşrep,eda ve lisan birliğinin ördüğü,tek nüshalı ve şahsiyetli bir ruh nesilden ibarettir;mutlak ve müstakil bir vahit temsil eden bir ruh neslinin zarfı da Anadoludur..”

“İşte bizim milliyetçiliğimiz;İslama bağlı Türk ruhunun,bu mutlak kadro için de Türk duygu ve düşünce hüsüsiyetlerinin milliyetçiliği!...Ve işte cihan ölçüsün de milliyetçilik…”

“Bir dünya doğuyor ve bu dünyanın doğuşun da hissedar olmayan milletlere artık içtimai manada ölüm ve yokluk düşüyor. Öyle bir dünya doğuyor ki,niçin yaşadıklarını ve ürediklerini izah edemeyen milletlere,yarın,üstün de süründükleri stepleri sulamak vazifesini verecektir…” İdeolocya Örgüsü isimli dev eserin de Necip Fazıl, milliyetçiliğimizin çerçevesini özetle bu şekilde çiziyordu…

Necip Fazıl ve Cemil Meriç’i bilmek ve anlamak,geçmişte olduğu gibi gelecekte de haysiyetli bir hayattın ve dünya dengesinden söz sahibi olmak demektir! Onların düşüncelerini idrak  edebilmek için de kendi dünyamızın ne kadar küçük olduğunu anlamamız da gerekmektedir!...

Başbakanımızın haklı tespitlerinin yanın da, ben de açılım tartşmalarına Necip Fazıl ve Cemil Meriç üzerinden sufle vermek istedim!….

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun…