Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, 'Zanlıların yakalandığı söyleniyor. Ve bu insanlara en iyimser ihtimalle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vereceksiniz. 10-15 sene sonra da infazdan yararlanarak, bu insanlık dışı caniler yeniden dışarıda gezecek. Türkiye'nin bunu da bir kere düşünmesi lazım. Bu olay idam cezasının gözden geçirilmesini gündeme getirmelidir' diye konuştu.

Ölenlere rahmet kalanlara sabır

Parti genel merkezinde Halklar İlişkiler Birimi Bölge Başkanları toplantısının açılışında konuşan Saadet Lideri Prof. Dr.Numan Kurtulmuş, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diledi. İnsanın kanının donduğu, tarif edemediği bu insanlık dışı saldırının basit sözler ve lanetlemelerle geçiştirilemeyeceğine dikkat çekti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Mardin'de 44 kişinin hayatını kaybettiği katliamın Türkiye'de yeniden idam cezasının gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi.

Kurtulmuş, 'Zanlıların yakalandığı söyleniyor. Ve bu insanlara en iyimser ihtimalle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vereceksiniz. 10-15 sene sonra da infazdan yararlanarak, bu insanlık dışı caniler yeniden dışarıda gezecek. Türkiye'nin bunu da bir kere düşünmesi lazım. Bu olay idam cezasının gözden geçirilmesini gündeme getirmelidir' diye konuştu.

Parti genel merkezinde halklar ilişkiler birimi bölge başkanları toplantısının açılışında konuşan Kurtulmuş, Mardin'deki 45 kişinin hayatını kaybettiği insanlık dışı saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Hayatını kaybedenlere Alllah'tan rahmet, yakınlarına sabır dileyen Kurtulmuş, insanın kanının donduğu, tarif edemediği bu insanlık dışı saldırının basit sözler ve lanetlemelerle geçiştirilemeyeceğine dikkat çekti. 'Bizim memleketimizin çocukları mı bunu yaptı? sorusunu sorduran, adeta sözü bitiren bir noktadayız. Kalanlara sabır diliyoruz. Ancak sabır kelimesinin bile bu durum karşısında eksik kalıyor. Geride kalanlara, Allah dayanma kuvveti versin' diyen Kurtulmuş, bu olay üzerinde herkesin çok düşünüp acil tedbirler alması çağrısında bulundu.

Olayın Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan masum insanların durumunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini vurgulayan Kurtulmuş, 'Bir taraftan yoksulluk, çaresizlik, kimsesizlik. Diğer taraftan anlamsız ve acımasız geleneklerle, yıllardır baskı altında tutulmaktadır. Ayrıca, terör belası ve karanlık ölüm kuyularında sonlandırılmış faili meçhul cinayetler yetmiyormuş gibi kimin, hangi dinin, inancın, düşüncenin ve medeniyetin olduğu belli olmayan bir töre dayatması bu bölgenin insanını canından bezdirmektedir. Bu katliam, bütün çıplaklığıyla bunu ortaya koydu' dedi.

10-15 sene yatıp çıkacaklar

Devletin bu konuda çözüm için gerekli tedbirleri alması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, töre cinayetlerinde ağırlaştırılmış ceza ve müeyyidelerin yeniden bir kere daha gözden geçirilmesini istedi. Bu vesileyle idam cezasının bir kere daha Türkiye gündeminde tartışılması ve ortaya konulması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, 'Adamın biri ya da bir kaçı elini kolunu sallayarak, dağdan aşağı inecek. 45 tane masum vatandaşımızı, acımasızca; hem de bütün sülalesinin kökünü kurutacağız diyerek öldürecek. Siz bunları muhtemelen yakalayacaksınız. Zanlıların yakalandığı söyleniyor. Ve bu insanlara en iyimser ihtimalle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vereceksiniz. Ve ondan sonra 10-15 sene sonra da infazdan yararlanarak, bu insanlık dışı caniler yeniden ortada gezecekler. Türkiye'nin bunu da bir kere düşünmesi lazım. Bu olay idam cezasının gözden geçirilmesini gündeme getirmelidir'

Kurtulmuş, bu cinayetlerin insan hayatına ve masun insanlara kastedenlerin hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmesinin ne kadar insanlıkla bağdaştığını bir kere düşünülmesi gerektiğini ortaya koyduğunu kaydetti.

Ağalık ve koruculuk da tartışılsın

Bu olayla birlikte ağalık sistemi ile ona güç veren koruculuk sisteminin yeniden gözden geçirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, 'Bölgedeki ağalık sistemi; devletin imkanlarını da kullanarak, koruculuk sistemini sıradan masum ve kimsesiz vatandaşın üzerinde baskı unsuru olarak kullanıyor. Öyle anlaşılıyor ki, bu kadar çok ağır silahın kullanıldığı bu katliam, devletin ülkeyi korusun diye verilmiş olan silahların kendi kişisel cani amaçları için kullanabileceği kadar serbest olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bunları herkesin düşünmesi lazım. Olayın şokunu atlattıktan sonra, her şeyin normale dönmüş gibi devam etmemesi gerekir' dedi. Olayın başka bir yönünün ise, bir insanın canice başka bir insanın canına nasıl kıydığı sorusu olduğuna işaret eden Kurtulmuş, 'Bu kadar insanlıktan, maneviyattan, sıradan bir insanda, hatta sıradan bir vahşi hayvanda dahi olan asgari düzeyde bir insani şarta; bu insanlar nasıl sahip değil. Bu insanlar nasıl bu kadar maneviyatsız, insaniyetsiz hale geldi? Türkiye bu vesile ile maneviyat eğitimini bir kez daha ciddiye alması ve gözden geçirmesi gerekir. Bir insanın canına kıyan, bütün insanlığı öldürmüş gibidir, bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş gibidir ruhuyla yetiştirilecek yeni nesillere ihtiyaç var' dedi. Kurtulmuş, bu katliamın son, bu konudaki sorunlardan kurtulmak için ise ilk adım olmasını, namaz kılarken hayatını kaybedenlerin şehitlik mertebesine ulaşmaları temennisinde bulundu.

İktidara hazırlık çalışması

29 Mart seçimlerinden sonra gelmiş olduğu seviyenin aldığı yüzde 5,2'lik oydan daha fazla bir çekim gücü ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, 'Yüzde 5 oy almış bir partiyiz. Ama kamuoyunda yüzde 50 oy almış gibi algılanıyoruz. Bu olumlu ve müspet gelişmedir' dedi. Bu olumlu havanın devam etmesi için dört alanda çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Kurtulmuş, yaz döneminin sonuna kadar teşkilatların kuvvetlendirileceğini, halkla ilişkilerde atağa geçileceğini, tanıtma ve iletişim stratejilerinin geliştirileceğini, ülkenin sorunlarına yönelik çözümler için ciddi mutfak çalışmaları yapacaklarını vurguladı. Halkla ilişkiler alanındaki yapılacak çalışmaların bu seçimde Saadet Partisi'ne duyulan sempatileri kalıcı tutum haline dönüştürmeyi amaçladığını vurgulayan Kurtulmuş, 'Bunun için şimdiye kadar yapmış olduğumuz halkla ilişkiler çalışmalarının ötesinde, daha aktif ve yeni çalışmalar yapmamız gerekiyor' diye konuştu. Kurtulmuş, bu çalışma çerçevesinde her şehirdeki sivil toplum kuruluşları, gruplar, sendikalar, dernekler ve bütün kuruluşlarla temasa geçileceğini kaydetti. Kurtulmuş, 'Bu çalışmalar en kısa zamanda tamamlanacak. Saadet Partisi, yaz dönemi sonunda, erken seçime ve iktidarı devralmaya hazır hale gelecektir' dedi.

AKP'nin en son as kadrosu

Kabine revizyonu konusundaki bir soruya da cevap veren Numan Kurtulmuş, yeni bakanlara milletin beklentileri doğrultusunda icraatlar yapması temennisiyle, başarılar diledi. Kurtulmuş, 'Biz prensip itibariyle, iktidarda kim olursa olsun doğru işler yaptıkları müddetçe her doğrunun yanında oluruz. Bildiğimiz doğruları söyleriz. Ancak yapılan her yanlışın karşısında yıldırım ve bora oluruz. O yanlışın düzeltilmesi için bütün gücümüzle mücadele ederiz' dedi.

Peşin peşin kimseyi suçlamadıkları gibi icraatları karşısında asla sözlerini sakınmayacaklarını ifade eden Kurtulmuş, revizyonu şu sözlerle değerlendirdi: 'Kabinede revizyon değil deprem olmuştur. 9 yeni bakan gelmiş, 8 bakan yer değiştirmiştir. Bu zannediyorum, AKP hükümetinin çıkarabileceği en son as kadrosudur. Hani bir futbol maçında, antrenörler en güçlü adaylarını, en iyi oynayacaklarını varsaydıkları futbolcuları en sona bırakırlar. Özellikle kader maçlarında. Böylece maçın kritik anlarında maçı değiştirecek kadroları sahaya sürerler. Demek ki, bu değişiklik şunu gösteriyor; Hükümet için artık maçın kritik dakikaları gelmiştir' dedi. Kabinenin kimlerden ve nasıl oluştuğundan ziyade ekonomi, dış politika ve Anayasa değişikliği gibi alanlardaki icraatların önemli olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, 'Milletimizin beklentileri çerçevesinde hareket ederlerse teşekkür ederiz. Ama bunları yapmazlarsa, karşılarına çıkar sözlerimizi söyleriz' dedi. (Milli Gazete)
Editör: HABER MERKEZİ