Hafta sonu iki partinin kongresine şahit olduk.AKP ve DTP(PKK) kongrelerini yaptılar…Ülkemizin birliğinin açık artırmayla tartışıldığı iki kongreydi bunlar! Sayın Başbakan,Ak Parti kongresin de Ülkemizin birliği üzerine söz söylerken; bu ülkenin “milli refleksleri” olan milliyetçi camiaya ve onun Türk siyasi hayatındaki en büyük temsilcisi olan partiye en ağır ithamlarda bulunurken,ülkemizin bölünmesi için dağa çıkanların partisine  ve onun etki alanın da olanlarına dostluk elini uzatmasını çok manidar bulduğumu üzülerek ifade etmek istiyorum!

 

Buradan geçmişe giderek,dünden bugüne bir tespiti sizlerle paylaşmak istiyorum…

 

12 Eylül 1980 yılına gelene kadar, ülkemiz de Milliyetçi-Ülkücü dünya görüşüne ve o düşüncenin insanlarına  olmadık iftiralar ve karalamalar yapıldığı bir dönem de,Sayın Başbakanın da fikirlerine sahip çıktığını(en azından şiirlerine sürekli müracaat ettiğini bildiğim!) gözlemlediğim Necip Fazıl’ın tespiti şöyle “ Türk’e ,her şeyden önce İslam’a,tarihe,ananeye,maddesi ve manasıyla Türk’ün ruh köküne saldıran,manada Moskof Veled-i zinaların karşılarına aldığı hedef,bugün sadece Ülkücülerdir…Niçin, halis Türk ve Müslüman bildikleri Milli Türk Talebe Birliği başta olmak üzere öbür milliyetçi ve mukaddesatçı topluluklara saldırmazlar da Ülkücülere çullanırlar?...Çünkü,öbürlerini pörsük ve gevşek görüyorlar da onun için…”

 

Üsdat’ın tespitine bir bakar mısınız Allah aşkına! Bu tespit güncelliğini hiç yitirmemiş, taptaze bir şekilde bize dünden bugünü anlamamız için büyük bir referans kaynağı olmuştur..   Bugün için,Milliyetçi-Ülkücü camiayı töhmet altına bırakacaklara verilecek en güzel cevaplardan sadece bir tanesidir diye düşünüyorum kendi adıma bu tespit!

Daha açık bir ifadeyle,MHP’ye “kafatasçı Milliyetçiler” yakıştırması-suçlaması,hiçbir partinin dar ve sığ dünya görüşünün harcı değildir!....

 

Öyle ya ,hem kardeşlik vurgusu yapacaksınız hem de bu ülkede şu ırktan da var bu ırktan da  var diyerek insanımızın aklını karıştırarak güya kendinizce “demokrat” kesilerek ,ülkenin birliğini-dirliğini dinamitleyeceksiniz!...

 

Ya DTP(PKK) kongresinde yaşananlara ne demeli. Sizlerin seyrederken kanınızın donduğunu biliyorum. Beni de derin derin düşündürttü ve bu satırları yazmama vesile oldu bu bölücü kongrede ki olup bitenler…

 

İçimden lanet olsun böyle siyasete,böyle riyakarca siyaset yapanlara demek geldi! Açılım dedikleri ne idüğü belirsiz şeyin,ülkemizin ayrıştırılması ve hatta bölünmesini tetikleyen argümanlar olduğu gerçeğini fark edecek ve  Ak Parti ya oy veren bu ülkenin temiz insanları akıl ve yüreklerini ne zaman doğruya yönlendirecek  doğrusu merak ediyorum!...

 

DTP kongresi,ülkemiz de sen-ben kavgasını bayraklaştıran bir siyasi teşekkül olduğunun belgelerinin en sonuncusu olarak hafızamıza kazınmıştır…ve bu kongre,eğer bu ülkenin insanlarına bir şey anlatamıyorsa benim söylediklerimin de bir anlamı yok demektir!

 

Sayın Başbakanın “biz birlikte Türkiye’yiz” vurgusu kulağa çok hoş gelse de,gerçekte böyle olmadığını hem kendilerinin kongrede ki konuşmaları içerisinde ki satır aralarında  görmek mümkündür ,hem de DTP kongresinde ki yaşanan ayrılıkçı söylem ve gösteriler benim bu sözün doğruluğuna olan inancımı zedeler şekilde resmetmiştir!

 

Bu ülkenin milli duyarlılığıyla aptalca bir şekilde oynayan ve ülkeyi geren ama buna karşılık ayrılıkçı olmadıklarını aksine  kardeş olduklarını söyleyen DTP(PKK) lı sözcüler ,birliğimizin,bağımsızlığımızın sembollerinden olan İstiklal Marşımızı bile okumaktan her kongrelerinde imtina etmişlerdir…

 

Ben de yazımı,Arnavut asıllı olan ama Türk Milletinin İstiklal Mücadelesini bayraklaştıran destansı şiiri yazan ,büyük Şair Mehmet Akif Ersoy’un,İstiklal Marşımızın son kıtasıyla bitiriyorum…

 

      Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal!

       Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

       Ebediyen sana yok,ırkıma yok izmihlal;

       Hakkıdır,hür yaşamış,bayrağımın hürriyet,

       Hakkıdır,Hakka yapan milletimin istiklal..

 

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun…..

 

 

(Sevgili Ömerim,en mutlu günün de yanında olamamanın burukluğunu kelimelerle ifade edemem bunu en iyi sen anlarsın..tanıdığım en güzel dost ve yüreği güzel insansın beni anlayacağını biliyorum bu vesile ile sana ve eşine hayat boyu mutluluklar Cenab-ı Allahtan diliyorum…dostun..)

 

 

Editör: HABER MERKEZİ