1989 Yılında açılan Sarp Sınır Kapısı'nın ardından Türklere uygulanan bazı rüşvet oyunları şimdi taktik değişerek devam etmekte. Geçmişte yollarda Gürcü Polislerin her birkaç kilometre de istedikleri rüşvete şimdi ise yeni bir oyun eklendi.

Çok eski tanıdığım bir arkadaşım İsmail Akbulut'a gürcü polislerin oynadığı bir oyunun ardından 15 yıla çarptırılması ile el attığım haber, bugün inanılmaz bir boyuta gelmeye başladı. Yine eski bir arkadaşım olan İsmail Akbulut'un amcaoğlu Kerim Akbulut'un yönlendirmesi ile başlayan haber trafiğinde çok sayıda insanın Gürcistan da eroin tuzağına düşürüldüğünü anladım. Türk siyasiler ve yetkililerin işin içinde eroin olması ile birlikte Gürcistan devleti ile temasa geçmemeleri kendileri açısından haklı bir neden olarak görülebilir. Ancak işin boyutu işin içine girildiğinde ancak anlaşılıyor.

Türk tarafından iki Türk'ün de içinde olduğu eroin tuzağına bugüne kadar 50 nin üzerinde insan düşürüldü. İsimleri mevcut olan bu iki Türk'ten biri şu an Batum cezaevinde yatmakta. Kurduğu tuzaklardan birine düşen bu şahıs Batum şehrinde Türkiye de eski sabıkalı olan bir bayanın Batum SOT polisi ile birlikte tuzağa düşürdüğü Türkler sefalet içinde Gürcistan'da ceza evlerine yatarken onlardan daha perişan olan ise aileleri.

Gürcü SOT polisinin arama yaptığı araç veya şahıslar üzerinde her hangi bir madde bulamamaları üzerine kendilerinin eroin var demesi ile de mahkemeler ömür boyu hapis cezası verebiliyor. Yaşanan bu olayları kaleme almaya kalktığımda ülkemin her köşesinden ihbarlar ve mağdur sesleri duymaya başladım. Bingöl'den beni arayan bir vatandaş oğlunun 3 yıldır ceza evinde suçsuz yere yattığını telefonla anlatırken mektup yazdığı tüm başbakan ve bakanlıklardan olumsuz cevaplar aldığını söylüyor. Doğu Beyazıt'tan yükselen bir ses eşi ve kayın validesinin Tiflis'te eroin suçlaması ile yattığını parasızlık yüzünden 2 yıldır cezaevinde yatan kayınvalidesi ve eşine gidemediğini söylüyor. Adapazarı'ndan bir annenin gözyaşı ise oğlunun yine eroin kurbanı olduğunu oğluna para dâhil hiçbir şey gönderemediğini, yolun uzak olması nedeniyle 2,5 yıldır içerde yatan oğlunu bir kez gördüğünü söylüyor. Hopa'dan bir eş ise gezmeye geldiği Hopa'da eşinin Sarp Sınır Kapısı'nın tampon bölgesinden alındığını üzerinde her hangi bir şey bulunmadığı halde 1 kilo eroin suçlaması ile ömür boyu hapse mahkum edildiğini söylemekte.

Bunlar gibi 70 in üzerinde insan Gürcistan da eroin suçlaması ile ceza evlerinde yatmakta ve bu insanlar ev, arazi, araç ve birikimlerini Gürcistan'da aracılara veya SOT denilen polis teşkilatına rüşvet olarak verdiklerini söylüyorlar. Bunların dışında Batum'da tek bir bayan ismi hepsi tarafından söylenmekte LEYLA. Bu isim her yerde karşımıza çıkıyor. Ailelerden rüşvet istemekte ve eş, oğul gibi insanların tek kurtuluşunun yeniden eroin bulup başkasını yakalatmak olduğunu söylüyor, bu söylemler ses kayıtlarında açıkça görülmekte.

Yerel bir TV'de yaptığım programın ardından ülke genelinden tebrikler aldığım gibi ihbarlarda almaya devam ediyorum. Suçsuzluklarını ispat eden birçok aile, kurtuluşu Türkiye'den beklemekte. Ancak kimliklerinde TC yazan bu insanlar TC'den yeterli desteği alamadıklarından yakınmakta. 4 milyon nüfuslu Gürcistan'da hapse mahkûm edilen bu insanların mutlaka kurtarılması gerek. Konsolosluklarımızın ise adeta isimleri bu ülkede mevcut başka hiçbir işe karışmadıklarına kendi gözümüzle şahit olduk. Dileğim bu insanların imdadına birileri yetişir.