“Bir milletin kendi gücüne, yalnız kendi gücüne dayanmasa şunun bunun oyuncağı olur” Mustafa Kemal 1923 yılında, ülkemizin o en zor zamanlarında söylemişti bu cümleyi… ABD Devlet Başkanı Barack Obama Ülkemizi ziyaret etti ve gitti… Neler yazıldı ve çizildi hep beraber izliyoruz…

Amerika’nın Dünyada dibe vuran imajını, yeni Başkanları sayesinde cilalayarak yeniden parlatma görevini Ülkemizden başlamasını manidar buldum doğrusu! Bunu Amerikalılar açısından elbette anlayabilirim. Fakat bu ülkenin medyasını ve siyasetçisini anlamakta güçlük çektiğimi söylemek istiyorum!

Aslında bir şeyi de itiraf etmeliyim. Gündem ve haber kirliliği öyle bir boyutta ki; olup bitenleri peşinen sorgulamak, tahlil etmek ve hüküm vermek bayağı zor olmaya başladı! Nasıl tüketiyoruz haberleri! Anlamadan, sindirmeden geçip giden ayrıntılar ve ayrıntılardan kaçırdığımız hakikatler…

Sizi duyar gibiyim! Mustafa Kemal’in sözüyle başlamıştın yazına içini nasıl dolduracaksın hala sıra gelmedi mi dediğinizi! Sevgili okuyucular aklımızı, fikrimizi birilerinin yönlendirmelerinden bir an sıyıralım olup bitenlere Mustafa Kemal ATATÜRK’ UN bu sözü ışığında bir kez daha bakalım…

1923 yılının şartlarını bilmem sizlere hatıllatmama gerek var mı? Memleketimizin dört bir tarafı işgal altında, emperyalizm ülkemizin üzerine çöreklenmiş, milletimiz fakır ve bezgin ama buna rağmen kararlı bir avuç idealist insan bu Milleti ayağa kaldırmaya ant içmiş… Bu kararlılıktır ki; Milli devletimizi vücuda getirmiş ve bizden sonraki bağımsızlık ateşiyle yanıp tutuşan milletlere de yol gösterici olmuş…

Ya şimdi olup bitenlere ne demeli nasıl düşünmeli! Dünyaya nizamat verdiğini söyleyen Amerika her gittiği yâda özgürlük bahanesiyle işgal ettiği ülkelerde çuvallarken bize akıl vermesini ve bizimkilerinde bu verilen akıla balıklama dalması beni gerçekten üzmektedir!

Efendim neymiş…

Ermeni sınır kapısı açılmalıymış.

Ermenilere soy kırım yaptığımızı kabul etmeliymişiz.

Kürtlere daha çok haklar verilmeliymiş.

Ruhban okulu açılmalıymış…

Emredersiniz Haşmetmaap!  

Siz olmasaydınız bu devleti idare eden akıl bunları nerden düşünecekti hem düşünebilseydi zaten, yüzünüze öyle bir şamar gibi cevap vururdu ki; Dünya Basını Obama’nın Türkiye’ye akıl verdiğinden değil, tokat yediğinden bahsedecek olurdu!

Şimdi bu olup bitenler sizin de benim gibi zorunuza gitmiyor mu? Size sormak istiyorum. Vicdanınıza, aklınıza, birikiminize bu Ülkenin sahip olduğu büyük geçmişe karşın idarecilerimizin pespayeliğine diyeceğiniz bir şey olmalı, öyle değil mi? Bu ülkeyi idare edenler, milletin meclisinde Obama’yı dinleyip alkış tutanlara siyasi parti ayrımı yapmadan sormak istiyorum. Siz, Irak’ta Bush’a ayakkabı fırlatan gazeteci kadarda mı olamadınız ağzınızı bıçak açmıyor, diye!

Her fırsatta Mustafa Kemal’e ve onun yaptıklarına atıfta bulunan büyük siyasetçilerimiz! Dönüp geçmişinize bir bakın, bu ülke işgal altında bile bu kadar küçük düşürülmemişti… Sizin bu sıradanlığınızın adını ben biliyorum elbette, istiyorum ki; bu ülkenin insanı da olup bitenleri görsün, kendisine olan güveni yeniden kazansın! Üzerimiz de ölü toprağı var sanki. Bütün bu sıradanlıklar, gurur kırıcı olaylar sanki bu ülke insanının gözünün önünde cereyan etmemiş gibi, hayretler içindeyim doğrusu! Burada Mevlana’nın güzel bir sözü aklıma geldi onu paylaşmak istiyorum belki meramımı biraz daha netleştiririm! O diyor ki “kuzunun kurttan kaçmasında şaşılacak bir şey yoktur, çünkü düşmanıdır. Esas şaşılacak şey kuzunun kurda gönlünü kaptırmasıdır!” Acı acı tebessüm ettirecek bir söz değil mi? Sanki bizim AB ve ABD ile ilgili ilişkilerimizin durumunu 21.yüzyılda yazmaya çalışan bir yazar daha iyi ifade etsin diye söylenmiş bir söz! 

Bu durumun müsebbiplerini elimizden geldiğince sorgulamaya çalıştık! Olup bitenleri anlamaya ve en önemlisi de bu sıradanlığın adını koymak isterim doğrusu yazımı bitirirken… Üstat Necip Fazıl şöyle diyor “Türklük bir ruh halidir. Büyük bir okyanustur “ Bugün bu ülkeyi idare edenler o büyük okyanustan bihaber ama okyanus ötesi güçten medet umar hale gelmişlerdir. Bütün sorun budur ve bu sorunu bertaraf etmesi gerekenlerde kış uykusundadır maalesef!

Görüşmek üzere, Allaha emanet olun…