Selamün aleyküm, hayırlı ramazanlar sevgili okurlarım. 

Yaklaşık 2 yıl süren kovit 19 pandemisinden tam kurtulduk, artık yaralarımızı sarmaya çalışacağız diye düşünürken, başımıza iki büyük bela daha çıktı.  

Bunlardan birincisi: Küresel finans çevrelerinin, Bana göre ABD Başkanının talimatıyla başlattıkları, Dolar ve Avro üzerinden yapılan “kur” saldırısıdır. Evet bu bir Biden saldırısıydı. Çünkü ABD nin yeni başkanı malum zat: “Erdoğan’ ı ne pahasına olursa olsun, seçimle işbaşından uzaklaştıracağız” dememişiydi? Geldiği günden beri, bu amacına uygun, her turlu perde arkası; Türkiye’ ye karşı yıkım faaliyetlerini uygulamaya çalışıyor.  

İkincisi ise; hiç hesapta olmayan, Rusya’ nin Ukrayna’ ya saldırarak başlattığı savaştır. 

Bela diyorum, gerçekten de bu iki durum; ülkemize çok pahalıya mal oldu. 

Kur saldırılarının sonucunda, ABD doları bir ara 18 TL. ye kadar yükseldi. Daha da önemlisi iktidar gerekli hamleyi yapmasaydı, kaç liraya kadar çıkacağını hiç kimse tahmin bile edemezdi. İktidarın bulduğu “kur garantili TL mevduat hesabı” uygulaması, Doların bu akıl almaz yükselişini durdurmakla kalmadı geriletti bile. Sonuçta 1 ABD doları, TL karşısında ortalama 12,50 TL seviyelerine kadar inmişti. 

Tam bu saldırıyı da savuşturup, ekonomimiz nispetten normale dönmeye başlamışken, bu kez de yukarıda söylediğim gibi, hiç beklenmeyen Rusya Ukrayna savaşı başladı. Ham petrolün varili bir ara 140 Dolara kadar çıktı. Sonucunda benzin ve mazot fiyatları da doğal olarak çok artı. Böylece düzelme yoluna girmeye çalışan ekonomimiz, bir büyük yara daha aldı. 

Bütün bu olumsuzluklara, bir de zincir marketlerin fırsattan istifade edercesine, fahiş fiyat artışları eklenince,   Hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntılar, daha da artarak adeta tavan yaptı.   

Doğal olarak bu olumsuz durumlar iktidarın aleyhine, muhalefetin de lehine bir durum arz etti. 19 yıllık AK Parti ve Tayip ERDOĞAN iktidarında;  ilk defa milletimizin alım gücü, bu kadar düştü. 

Bilindiği gibi 2023 seçimlerine, 1 yıldan biraz fazla zaman kaldı.  Yanı çok az bir süre kaldı. Erdoğan liderliğindeki Cumhur ittifakı iktidarı; bu kadar kısa zaman zarfında, vatandaşımızı mutlu edecek şekilde, ekonomiyi düzeltebilecek mi? 

Benim şahsi kanattım, uzun vadede bu mümkündür. Ama sadece 1 yıldan biraz fazla gibi, çok kısa sayılacak bir zamanda, bunu gerçekleştirebilecek mi? Elbette olabilir, ama çok zor. En azından bu işin garantisi yok.  

Bu konuda Ak Parti ve Cumhur itadakinin, ekonomiyi daha garantili bir şekilde düzeltip, önümüzdeki seçimleri kazanma imkânının önemli ölçüde yükseleceği, çok radikal bir teklifim var.  Bunu da önümüzdeki yazıda açıklamak istiyorum. Şimdilik hoşça kalın, ALLAH’ a emanet olun.