YÖK Genel Kurulu, üniversite giriş sınavında adayın kendi alanında bir programı tercih etmesi halinde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın 0.15, alanı dışında bir programı tercih etmesi halinde 0.13 katsayı ile çarpılmasını kararlaştırdı.

Ancak bunun dikkate değer bir istisnası da var: Üniversiteye giriş için yapılacak birinci ve ikinci aşama sınavlarında Türkiye genelinde ilk bine giren adaylara lise türü gözetilmeksizin yüksek olan katsayı (0.15) uygulanacak.

Danıştay’ın imam hatip liselerinin de aralarında bulunduğu meslek liselilere üniversiteye girişte katsayı farkını ortadan kaldıran kararın yürütmesini durdurmasına yaptığı itirazın reddedilmesinin ardından alacağı karar merakla beklenen YÖK, yeni katsayıları belirledi. Daha önce 0.3-0.8 olan katsayı farkında makas daraltılarak, alanında 0.15, alan dışında ise 0.13 olarak belirlendi. Böylece katsayı farkı binde 2’ye indirilmiş oldu.

18 üyenin katıldığı toplantıda 13 üye, yeniden mahkemeden dönmemesi için meslek liselerinin katsayısının 0,13 olmasını talep etti. 5 üye ise 0,14 katsayının uygulanmasında ısrar etti. Karar oy çokluğu ile alınırken, Danıştay İdari Dava Daireleri'nin gerekçesinin alınan kararda etkili olduğu görüldü.

Görüşlerine başvurduğumuz Kültür Akademi Genel Koordinatörü Salim Ünsal, yaptığı puan hesaplamaları ile öğrencinin kendi alanında YGS'de 3, MF'de 6, TM ve TS'de 7 soru yaparak bu farkı kapatabileceğini gösterdi.

Buna göre, katsayı farkını aşabilmek için için öğrencinin YGS'de % 2, LYSlerde ise % 3,5 daha fazla soru yapması gerekiyor.

YÖK Genel Kurulu toplantısının ardından alınan kararları, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan açıkladı. Özcan, açıklamasında şunları kaydetti: ''YÖK Genel Kurulu'nun 21 Temmuz 2009 tarihinde aldığı
 karardaki 3,4 ve 5. maddeleri hakkında Danıştay 8. Dairesi tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmesi üzerine ortaya çıkan hukuki boşluğun doldurulması zorunluluğu karşısında herhangi bir karışıklık olmaması için 3,4 ve 5. maddeler kaldırılmıştır. Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) puanlarıyla yerleştirme yapılan programlar ile Lisans Yerleştirme Programı (LYS) puanları esas alınarak, yerleştirme yapılan programlarda ilgili AOBP adayın kendi alanında bir programı tercih etmesi halinde 0.15, alanı dışında tercih yapması halinde 0.13 ile çarpılır. Ortaya çıkan sayının sınav sonucuna eklenmesi suretiyle bu aşamadaki yerleştirmeye esas olacak puan belirlenir. Adaylardan öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezunu olanların sınavsız kayıt hakkı olanlar dışında kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili AOBP'lerinin 0.05 ile çarpımı sonucunda bulunan puan, diğer puanlarına ayrıca eklenir.

Meslek Yüksekokullarının sınavsız geçişten boş kalan kontenjanlarına, açıköğretim programlarına ve meslek liselerinin devamı niteliğindeki lisans programlarına YGS puanları esas alınarak yerleştirme yapılır.

Sınavsız geçiş dışındaki önlisans ve açıköğretim programlarını tercih edebilmek için en az 140 YGS puanı gerekir. YGS puan türlerinden en az birinden 180 puan alan adaylar, LYS sınavlarından istediklerine girme hakkı kazanırlar. Lisans programlarını tercih edebilmek için ilgili puan türünde en az 180 puan almak gerekir.

YGS ile LYS sonucu oluşan her puan türünde Türkiye genelinde ilk bin kişi arasına giren adayların yerleştirme puanı hesaplanırken AOBP'lerinde tercih edeceği bütün programlar için alan içi katsayı değeri (0.15) kullanılır.''

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, katsayı farkı belirlenirken Danıştay kararında belirtilen ''yönlendirme'' ve Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen ''ölçülülük'' ilkelerinin esas alındığını söyledi.

Özcan, 1998 yılında üniversiteye giriş sisteminde esaslı bir değişikliğe gidildiğini anımsatarak, ''1999 yılına kadar ortaöğretim müfredatının tamamına dayalı bilgi ölçmeye yönelik bir sınav sistemi uygulanıyorken, bu değişiklikle sınav sistemi ilköğretimin tamamı ile ortaöğretim kurumlarının birinci sınıflarında okutulan ortak derslerden edinilen bilgiye dayalı bir yetenek sınavına dönüştürülmüştür'' dedi. Ortaöğretimin diğer sınıflarında okutulan derslerdeki başarının ve ortaöğretimdeki alanlardan yükseköğretime yönlendirmenin ise katsayı uygulamasıyla sağlanmaya çalışıldığını anlatan Özcan, ''Ancak bu uygulama öğrencilerin yetenek sınavına odaklanmasına yol açmış ve ortaöğretimin diğer sınıflarındaki derslere ilgiyi azaltmıştır. Bu durum da öğrencilerin yükseköğretime daha az donanımla gelmeleri sonucu doğurmuştur'' diye konuştu. Bu olumsuzlukları gidermek amacıyla 2005 yılında yetenek sınavının yanında ortaöğretim müfredatının tüm derslerinde verilen bilgiyi ölçmeyi amaçlayan yeni bir sınav sistemine geçildiğini dile getiren Özcan, 2009 yılında ise bu sistemin daha da geliştirildiğini ve sınavın iki aşamalı hale getirildiğini anlattı. Bilgi ölçmeyi amaçlayan bu sistemde her bir alana ilişkin soru sayılarının artırıldığını belirten Özcan, farklı puan türleri oluşturularak, öğrencilerin belirli alanlara yönlendirilmelerinin ve daha donanımlı olarak yükseköğretim programlarına yerleştirilmelerinin amaçlandığını kaydetti.
Özcan, 1999-2008 döneminde uygulanan sınav sistemlerinde ''adayların ortaöğretimden kazandığı alan bilgileriyle tam örtüşmeyen, aynı puan türü içinde değerlendirilen ama farklı yeterlilikler gerektiren programlara yerleştirme yapıldığını'' söyleyerek, ''Artık 2010 yılında uygulanacak olan yeni sistem ile her programın gereksinim duyduğu yeterlilikler esas
 alınmıştır. Böylece yeni yerleştirme sistemiyle öğrenciler doğal olarak, ortaöğretimdeki alan ve kazanımları doğrultusunda yükseköğretim programlarına yerleşme imkanına kavuşmuşlardır'' dedi.

Yükseköğretime giriş sınav sisteminde 1999-2009 döneminde ortaya çıkan bu gelişmelerin 1998 yılında alınan kararla oluşturulan katsayı sisteminin 2010 yılı itibarıyla uygulanmasını imkansız hale getirdiğini ifade eden Özcan, YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihindeki 1266 sayılı kararının bu gerekçeyle alındığını söyledi.

Özcan, Danıştay'ın, söz konusu kararın katsayıya ilişkin düzenlemelerinin yürütmesini durdurduğunu hatırlatarak, Danıştay kararı nedeniyle oluşan hukuki boşluğu gidermek amacıyla yeni bir karar alınması gereğinin ortaya çıktığına dikkati çekti.

Yeni düzenleme yapılırken, yargı kararının gerekçelerinin irdelendiğini belirten Özcan, Anayasa'nın 2, 5, 12, 13 ve 42. maddelerinin, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ilgili hükümleriyle yükseköğretime giriş sınav sistemindeki gelişmelerin bir bütün halinde ve karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğini vurguladı.

Özcan, şöyle devam etti: ''Bu doğrultuda her ne kadar iki aşamalı yeni sınav sisteminde sınav soruları ve puan türleri yoluyla yönlendirme yapılıyor ise de Danıştay kararı uyarınca, bu yönlendirmenin farklı katsayı uygulamasıyla desteklenmesi yoluna gidilmiştir. Katsayı farkı belirlenirken, Danıştay kararında belirtilen 'yönlendirme' ve Anayasamızın 13. maddesinde belirtilen 'ölçülülük' ilkesi esas alınmıştır. Nitekim Anayasa'nın 13. maddesinde ortaya konulan ölçülülük ilkesi esas olarak bireyin temel haklarını devlete karşı korumayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede yönlendirme amacıyla getirilen sınırlama, hiçbir zaman bireyin yükseköğretim hakkını ortadan kaldırmamalı. Sadece istediği takdirde beklenebilecek makul seviyede bir gayretle bu sınırlamayı aşabilmesine imkan vermelidir. Tersine bir uygulama hem yönlendirme hem de ölçülülük ilkesinin amaçladığı sınırları aşan, bireyi katlamayacağı bir sorumluluk altına sokarak, Anayasa'nın beşinci maddesinde güvence altına alınan bireyin maddi ve manevi varlığının gelişmesini engelleyecek bir niteliğe dönüşebilecektir. Bu temel ilke ve yaklaşım, farklı katsayıların belirlenmesinde ölçüt olarak alınmıştır.''

FARK AZ DEĞİL

YÖK yetkilileri, 0.15 ve 0.13 olarak belirlenen kat sayılar arasındaki farkın ''sembolik'' olmadığını bildirdi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan YÖK yetkilileri, YÖK Genel Kurulu Toplantısı'nda, adayların kendi alanlarıyla ilgili bir yüksek öğretim programını tercih etmeleri halinde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanlarının (AÖBP) 0.15, kendi alanları dışında bir yüksek öğretim programını tercih etmeleri halinde ise 0.13 ile çarpılacağı yönünde karar alındığına işaret etti.

Bu iki katsayı arasındaki farkın ''sembolik'' olmadığını söyleyen yetkililer, farkın ortalama 10 puana denk geldiğini kaydetti. Yetkililer, bu 10 puanın da ortalama 8 soru çözülerek alınabileceğini ifade etti. Bununla birlikte yukarıda da belirttiğimiz üzere Kültür Akademi Genel Koordinatörü Salim Ünsal'ın bu konuda verdiği rakamların daha sağlıklı olduğunu söylemek gerek.

Öte yandan, bugün gerçekleştirilen YÖK Genel Kurulu Toplantısı sürerken Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan da YÖK'e geldi.Yarımağan, toplantının ardındın YÖK'ten ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, toplantıya katılmadığını ancak teknik bazı konularda kendisine görüş sorduklarını kaydetti.

Ünal Yarımağan, gazetecilerin ''Alınan kararlardan memnun musunuz?'' sorusuna, ''memnunum'' karşılığını verdi.Yarımağan, sınav takviminin de daha önce planlandığı şekilde uygulanacağını, herhangi bir değişiklik olmayacağını bildirdi.

Ali Rıza Bayzan

Kaynak: YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZcan'ın CNN'de ve NTV'de yayımlanan basın açıklaması www.cnnturk.com/2009/turkiye/12/17/iste.yokun.yeni.katsayi.formulu/555740.2/index.html  http://video.ntvmsnbc.com/?164110#v164018173240189183013081059094133230181110093038                               17-18 Aralık 2009 tarihli AA Bülteni, Milliyet, Zaman, Star gazetelerinin konuyla ilgili haberleri

Editör: HABER MERKEZİ