Anayasa Mahkemesinin Başörtüsü ile ilgili kararı dün açıklandı bildiğiniz gibi… Buraya nasıl gelindiğini hep beraber yaşadık ama ben kısaca hatırlatmak istedim. Biliyorsunuz Ak parti seçim beyannamesin de bu sorunu halledeceğini kamuoyuna deklare etmişti.  Seçimden sonra Başbakan Madrid’e yaptığı bir dış gezi de bu mesele ile ilgili sözler sarf etmiş ve MHP de bunun üzerine “eğer siz kararlıysanız biz de parti olarak destek vermeye hazırız” mesajını vermişti… 

TBMM de görüşülen başörtüsü konusu bir kanun haline getirilmiş ve kanayan yara olmaktan çıkarılmıştı! Bildiğimiz gibi kanun çıkar çıkmaz tartışmalarını da beraber getirmiş, bazı üniversiteler yasakçı zihniyetine devam etmiş bazıları da başörtüsü ile okula gelen kızlarımıza müsaade etmişlerdi…

İşte tam bu sırada CHP Anayasa Mahkemesine iptal davası için müracaat ederek bugüne gelişin kapısını aralamış oldu… CHP zihniyetini biliyoruz zaten irdelenecek, sorgulanacak bir şey göremediğim için sayfadan tasarruf yaparak asıl söylemek istediklerime geçmek istiyorum.

Hatırlarsanız bu sayfada başörtüsü meselesi ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmış ve mealen demiştim ki; Şimdi bütün sorumluluklar AKP ve MHP’nin üzerindedir. Bu iffetsizce gidişe ya “dik durarak” son verecekler ya da geri adım atarak “başörtüsü dramının” devam etmesine rıza gösterecekler. Zira her geri adım atıldıkça “hakaretin” dozu artarak devam etmektedir…

Öncelikle bir hakkı teslim etmek istiyorum. AKP ve MHP beni yanıltmamışlar ve geri adım atmayarak Milletimizin hissiyatı doğrultusunda TBMM sinde başörtüsü ile kanunu çıkararak üzerlerine düşen görevi yapmışlardır… Eksiklikler olmamışmıdır bu kanunu yaparken elbette olmuştur ama niyetin güzel olduğu noktasında hiçbir şüphem de yoktu.

Şimdi geldiğimiz noktanın izahını, hukukçular, siyasetçiler, düşünce adamları irdelemekle meşguller… Çok fazla ses çıkmakta ve tabiri caizse göz gözü görmemektedir… Bu ucube durumu bu ülkenin insanı kesinlikle hak etmiyor. Millet iradesinden dem vuran demokrasi havarisi kesilen bazı kesimler nerdeyse zil takıp oynayacaklar. Bazı gazetelerin manşetlerine ve televizyonların haberlerine bakarsak ne demek istediğimi rahatlıkla anlayabiliriz….

Sonuç olarak mahkeme kararıyla bu Milletin kız çocukları inançları gereği taktıkları başörtüleriyle okullarına gidemeyeceklerdir. Millet iradesinin tezahürü olan TBMM ‘nin 411 milletvekili o gün başörtüsüyle ilgili yasaya kabul oyu verirken Ertuğrul Özkök, bu parmaklar  kaosa kalktı diye feveran etmişti . Bugün hala o söylediğinin arkasında durduğunu ifade ederek “turban meselesini, inatçı dincilerin elinden alıp temiz inanç sahiplerinin eline iade etmeliyiz” diyerek yeni bir tartışmanın fişeğini ateşlemiştir! Sayın Özkök’e cevap vermek bana düşmez,  kaosa el kaldıran inatçı ve temiz inancı olmayan 411 milletvekiline düşer elbette!   

Ben bana düşeni söylemekle yetineceğim buradan…”Başörtüsü meselesini inatçı Anayasa Mahkemesi üyelerinin elinden alıp temiz inanç sahibi Mahkeme üyelerine iade etmeliyiz” Evet Anayasa Mahkemesinin dokuz üyesi maalesef kaosa parmak kaldırmışlardır vesselam….

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun….