Seçimler yaklaştıkça siyaset; yavaş yavaş ısınmaya, kızışmaya hatta çirkinleşmeye başladı. Bu arada özellikle fazla konuşan siyasetçiler, zihinlerinde gizledikleri düşüncelerini, yanı gerçek yüzlerini bir şekilde ortaya koyuyorlar.  Bunlardan biriside, kısa zaman önce adeta paraşütle CHP yönetiminin tepesine getirilen, önce genel sekreter sonrada Genel başkan yardımcısı yapılan Süheyl Batum’ dur.

Batum, 5 Şubat'ta Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) Zonguldak Şubesi' inde yaptığı bir konuşmada: Şanlı ordumuz için, “Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar.” Dedi. Bunun üzerine kamuoyunda oluşan haklı aşırı tepkiler karşısında yok ben aslında öyle demek istemdim diyerek tornistan etmeye çalışmışsa da herkes biliyor ki, Bal gibi “ordu neden AKP iktidarına müdahale veya darbe yapmıyor “ diye hayıflanmıştır. Ona göre Askerlerimiz, aslı görevi dışına çıkıp siyasete müdahale ederse; aslan, kaplan olacak. Ama müdahale etmese “kâğıttan kaplan” durumuna düşecek. Üstelik Ordumuzu bu duruma düşürenin, ABD olduğu ifade edilerek, Türk silahlı Kuvvetlerimizin manevi şahsiyetine hakaret edilmekten geri kalınmayacaktır.

Bence yukarıdaki ifadesiyle Batum, iki büyük siyası hata işlemiştir.

Birincisi: Siyasete müdahale etmediği için Ordumuzu eleştirmekle; Darbe kışkırtıcılığı yaparak, Demokrasinin adeta ırzına geçmiştir. İşin bu tarafı çok vahimdir. Demokrasinin en vazgeçilmez kurumlarından biri olan.  Varlığını Demokrasiye borçlu olan ana muhalefet partisinin önde gelen bir yöneticisi; Şanlı Ordumuza, “neden Demokrasiyi yıkmıyorsunuz” diye kızabiliyor. Demokratik bir ülkede, bundan daha büyük bir hata, af edilemez bir siyasi skandal olabilir mi?  

Bu açıklamalar aslında:  CHP’ nin son zamanlarda terk ettiğini söylediği; “ CHP + Ordu = İktidar ” formülünden henüz vazgeçmediklerinin, kazayla yapılmış bir itirafıdır.

Ayrıca; Demek ki CHP gerçek yollarla iktidara gelebileceğine hala inanamıyor. Hala milletten değil, ordudan medet umuyor. Öyle ya Ordu darbe yapacak. Suheyl Batum efendi, nasıl paraşütle CHP nin tepesine indirildiyse, bu kez de; Ordu tarafından bir hava indirme harekatıyla her hangi bir bakanlık, muhtemelen Adalet Bakanlığı koltuğuna oturtulacak.

 “Söyleyene değil söyleten bak” şeklinde ifade edilen İlahi kural bir kez daha tecelli etmiş…  Böylece milletimiz, yeni diye yutturulmaya çalışılan CHP’nin gerçek yüzünü bir kere daha görmüş oldu.

Suheyl  Batum’ un İkinci kabahati: Yıkıldığını, kâğıttan kaplan duruma düşürüldüğünü İddia ettiği Ordumuzu, Bu duruma düşürenin ABD olduğunu ileri sürmesidir.  CHP Genel Başkan yardımcısı; Türk Ordusunun, ABD tarafından, “içi oyulup yıkılan bir ağaç” haline getirilebilecek kadar zayıf kişiler tarafından idare edildiğini ima etmektedir. Bence bu ifadeler, Ordumuzdaki komuta kademesini çok incitecek türden bir açıklamadır. Burada daha fazla bir şey soylayıp kimseyi kışkırtmak durumuna düşmek istemiyorum. Fakat sırası geldiğinde şu kadarını söylemeden edemeyeceğim. Muhafazakâr bir gazetenin bir köşe yazarı. Bazı Generaller için, “Onbaşı bile olamayacak Generaller” ifadesini kullandığında ona ve gazetesine gösterilen tepkinin onda biri bile S. Batum’ a gösterilmemesi,  düşündürücüdür.    

         S. Batum, daha öncede, Silivri deki tutuklu Ergenekon sanıklarının aday gösterilip, Milletvekili yapılarak Meclise taşınması fikrini ortaya atmıştı. Böylece o sanıklar; Milletvekili dokunulmazlığından yararlanarak, olası bir cezaevi koğuşunda cefa yerine, TBMM’ de sefa sürecekler. Hanı CHP ısrarla Milletvekillerinin dokunulmazlığının kalkmasını istiyordu? demek ki buda yalanmış!  Hemde en kuyruklusundan.

         Yaklaşan seçimlerden dolayı, Devletimizin idaresinin ehil ve layık olmayan elere düşmemsi için bu konuda, ALLAH nasip ederse daha çok yazılar yazmayı düşünüyorum.  Tek istediğm: Ülkemizin, devleti ve milletiyle, vatanımızın, ehil ve layık kişiler tarafından… Milli manevi değerlere sahip; Milli iradeye, demokrasiye bağlı ve saygılı kişiler tarafından yönetilmesidir. Aslında bu kadronun adresi de bellidir.

         Saygı ve sevgilerimle,