Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu kampanya süresi içinde gerek üreticileri, gerekse tüketicileri kurumdaki gelişmeler hakkında zaman zaman bilgilendirmekte.

Çaykur kapalı kutu değil,,

Artık Çaykur zarar etmemekte,,

Artık Çaykur 72 ülkenin stantlarında yer almakta.

     Bu da demek 72 ülkenin stantlarında Rize var demek.

Genel müdür açıkladı,, 72 ülkeye ihracat yapıyoruz. Alınan ödüller Türk çayının prestijini artırdığı gibi diğer ülkelerin çay satışlarını da aşağılara çekmekte.

 Çay çeşitlenmeye başladı, Didi si ile Beyaz çay ve Rize ”ye gözgü çayları ile Türk çayı artık Dünya pazarlarına girmeyi başardı. Artık gerisi gelir..

   Tabii Didi veya özel çay konusunda katkım olduğunu kimse inkar edemez ve etmemeli,  96 yılından beri yazdığım ve her zaman gündemde tuttuğum soğuk çay konusunda özel sektörleri defalarca uyarmama rağmen Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu”nu konuyu bir kez açmam ile Didi doğdu ve Dünya markası oldu. Ayrıca yine Rize “ye özel çay, Kaliteli çaya kaliteli para düşüncelerinin kaynağında yine ben vardım. Gel ki Kaliteli çaya kaliteli para bu yıl uygulanmadı, bence uygulanması biraz sıkıntı yarattı ve Genel Müdürün Ardeşen”li olması ve o bölgenin çay hasadına erken başlaması ile sanki Genel Müdür o bölge halkına torpil yapmış gibi kampanya öncesi birkaç gün çay alması ile tepkileri üzerine çekmişti.

Yine de kaliteli çaya kaliteli para mutlaka hayata geçmeli ve devam etmeli, tabii insanların aklında ki düşünceyi silmek gerek.  Yine de formül bulunabilir.

     Olayın ilginçliği ise Dünya Türk çayına değer verdikçe kendi ülkemizde değeri düşmekte, Güneydoğu, Doğu Anadolu, Akdeniz in bir bölüm illerinde halen ne olduğu belli olmayan boya maddeleri ile boyanan çay çöpleri yine revaçta, kanserojen maddelerin içinde yoğun olduğu bu çaylar Türk çayından daha pahalı olmasına rağmen akademisyenler, bürokrat ve iş adamlarının halen kaçak çaylara ilgi göstermesini anlamış değilim.

 Çaykur her geçen yıl Organik tarıma bir adım daha yaklaşmakta, bu yıl 33 bin dekar alanda organik tarım yapan çaykur bunu her geçen yıl artırma düşüncesinde, tabii öncelikle çay tarımında kullanılan Azotlu ve Nitratlı gübrelerin devreden çıkması şart. Organik gübre kullanımının formülünün bir an önce hayata geçmesi gerekiyor.

      Çaykur çalışıyor, Genel Müdür boş durmuyor ve kurumu her yıl bir iki basamak daha yukarıya doğru çıkartmaya devam ediyor. Bazı geri zekalılar ise büyümeyi taktir yerine, büyümeyi Rize adına hakaret olarak görmekte, işte o beyinlerin içinde hangi asit düştüğünü merak ediyorum.

   Çaykur büyüdükçe Rize büyüyecek, Çay büyüyecek, Rizeli büyüyecek ve Türkiye büyüyecek, işte bu kadarını anlamayanlara diyecek tek kelime bile bulamadım değil, buldum da yazılması sakıncalı.