Rize'de şiddetli yağışın ardından yaşanan sel ve heyelanlar nedeniyle buruk bir Kurban Bayramı geçiren Güneysu ilçesindeki vatandaşlar, afet anından itibaren yanlarında olan devlete teşekkür etti.

Rize'de 14 Temmuz Çarşamba günü merkez, Güneysu ve Çayeli ilçeleri başta olmak üzere il genelinde şiddetli yağışa bağlı oluşan sel ve heyelanların ardından yaralar sarılmaya devam ediyor.

Sel ve heyelanlar nedeniyle 6 kişinin hayatını kaybettiği bölgede, bir yandan hasar tespit, diğer yandan halen kayıp olan Batuhan Delihasan (39) ve Hasan Arıcı'yı (62) arama çalışmaları sürüyor.

Afetten en çok etkilenen bölgelerin başında gelen Güneysu ilçesinde çalışmalar aralıksız devam ediyor. İlçe halkı, bir hafta önce yaşanan sel ve heyelanın ardından idrak ettikleri Kurban Bayramı'nı buruk ve hüzünlü geçiriyor.

Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer, AA muhabirine, ani bir yağış sonrası afet yaşadıklarını ve bölgede yaklaşık 4 saat süren yağışta metrekareye 240 kilogram yağmur düştüğünü söyledi.

Derelerin taşması sonucu ilçe merkezinin toprak ve hafriyatla dolduğunu, dükkanların zarar gördüğünü, hastane ve kamu binalarında büyük hasar oluştuğunu dile getiren Özer, olayın ardından ilgililerin anında müdahale ettiğini ve çalışmaların hemen başladığını belirtti.

Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekleriyle kısa sürede normale döneceklerine inandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ulaştırma Bakanımız, İçişleri Bakanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız sağ olsunlar, AFAD, Karayolları, DSİ gibi kurumlar ilk günden beri ekipleriyle beraber buradaydı. Hiç ara vermeden hasarların tespiti konusunda, kaybolan vatandaşlarımıza ulaşma konusunda, sağ olsunlar, her alanda bize destekçi oldular, hala da olmaya devam ediyorlar. Buradan hiç ayrılmıyorlar. Biz hükümetimizden, bakanlarımızdan memnunuz, Allah razı olsun. İnşallah en kısa sürede yaralar sarılacaktır. Devletimiz büyük. Bunu burada bir kez daha görmüş olduk, diğer bütün afet bölgelerinde olduğu gibi. Burada zamanında müdahaleler yapıldı, minnettarız."

Özer, Güneysu halkı olarak Kurban Bayramı'na üzüntülü girdiklerine dikkati çekerek, "Güneysu halkının unutmayacağı bir Kurban Bayramı olacak bu. Acı dolu, hüzün dolu, sıkıntılarla dolu bir bayram ama Mevla böyle takdir etmiş. Yapacak bir şey yok, bundan da ders çıkarmak lazım. İyi günlerimizin değerini de bilmek lazım. Demek ki insanoğlu sağlıklı, sorunsuz yaşadığı her gün bence bayram demekmiş, onu da görmüş olduk." diye konuştu.

- "Doğanın dengesi bozulmuş"

İlçe sakinlerinden Hüsnü Yusuf Karaman da afet anında ailesiyle beraber evde olduğunu, evin yanındaki derelerin taşması sonucu içeride mahsur kaldıklarını anlattı.

Çocukların, "Hemen evden çıkalım" demesine rağmen hiçbir şey yapamadıklarını belirten Karaman, "Ben de 'Nereye gideceğiz, sel her yeri kapattı, zaten karanlık. Ev ile beraber kayarsak enkazdan bulurlar bizi ama dışarı çıkarsak su bizi götürür, o zaman kim bulacak bizi?' dedim. Sabahladık, ertesi gün yolu açtılar, kurtulduk. Hasar almadık ama yakın bir yerde heyelan oldu." ifadelerini kullandı.

Karaman, bölgede bu tür afetlerin sıkça yaşandığını dile getirerek, "Doğanın dengesi bozulmuş. Biz insanlar bunun düzenini bozduk. Ben burada metrekareye 220 kilogram düşen yağmura, 80 yaşına merdiven dayadım, rastlamadım." dedi.

Farklı bir Kurban Bayramı geçirdiklerini ifade eden Karaman, devlete de teşekkür ederek, yetkililerin ilk andan itibaren yanlarında olduklarını söyledi.

- "Bu bayram geçmiş bayramlar gibi olmadı, biraz buruk geçti"

Vatandaşlardan Ahmet Erkan ise bölgedeki yaraların çoğunun sarıldığını ve ihtiyaçların giderildiğini kaydederek, "Şu an yapacak bir şey de yok. Bu bayram geçmiş bayramlar gibi olmadı, biraz buruk geçti. Buna da şükürler olsun. Az zayiat verdik. Almanya'ya bakıyorsun, bir dünya ölü var, yüzlerce ölü. Biz de 8-10 kişi kayıp var. Ölenlere Allah rahmet eylesin." diye konuştu.

Eczanesi zarar gören Osman Serdar, derenin taşması sonucu gelen sel sularının, eczanedeki her şeyi alıp götürdüğünü, tek tesellisinin olay anında dükkanın kapalı olması olduğunu söyledi.

İş yerinde 700 bin liralık hasar bulunduğunu belirten Serdar, "Hiçbir şey kalmadı. Koltukları falan hiç bulamadık, hepsi gitmiş. Tek tesellimiz, çocukların o gün nöbetçi olmaması, içeride de olabilirlerdi. Biz burada insan da arayabilirdik. Tek tesellimiz o. İnşallah devlet de bize yardımcı olacak. Dükkandaki kayaları dozerlerle zor çıkardık. İlk defa böyle bir afet gördüm." dedi.

Editör: HABER MERKEZİ