Anavatan Partisinin Eski ağır topları Çayeli Adliyesi'ne giderek Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz için haddini aşan ifadeler kullanan GAT eski Başhekimi Ali Edizer için suç duyurusunda bulundular.
Suç duyurusu için Çayeli Adliyesi'ne Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi ve Diyanet İşleri Eski Başkanı Ahmet Şark, Anavatan Partisi Çayeli İlçe Eski Başkanlarından Hasan Şuşoğşu ve Mustafa Demirci, Rize Muhtarlar Federasyonu Başkanı Sesa Mehmet Sarı, ve Eski Anavatan Partililer katıldı.
Adliye önünde konuyla alakalı olarak Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi ve Diyanet İşleri Eski Başkanı Ahmet Şark bir basın açıklaması yaptı.
Diyanet İşleri Eski Başkanı Ahmet Şark, açıklamsında; "bugün Çayeli Adliyesi'nde bir suç duyurusunda bulundukltan sonra bir açıklama yapmayı bir zarüret olarak görmekteyiz. Müessif bir olayı kınmak, tein etmek türk milletinin birliği beraberliğini temin etmek üzere bir aradayız" dedi.
İLİMİZE VE ÜLKEMİZE EMEKLERİ ÇOKTUR
Şark, "1950 yılından beri türk siyaset hayatında tamgasını vuran İzzet Akçal, ardı sıra oğlu Erol Akçal ve daha sonra kardeşinin oğlu medari iftiharımız Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yapmış, Çayeli'nde ve Rize'de bir çok eser bırakmış, gezdiğimiz yollarda, yaktığımız lambalarda, bacası tutan fabrikalarda eseri olan değerli başbakanımız hakkında çirkin, izansız, basiretsiz açıklamaları nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup bir hastahanenin başhekiminin izahı mümkün olmayan çirkin bir açıklamasını burada bir Çayelili olarak, Türk milleti olarak telin etmiş bulunuyoruz" dedi.
İslam dininde ruhbanlık sınıfı yoktur diyen Şark, "islam dininde Hz. Peygamberimiz ölülerinizi hayırla yaad ediniz talimatını vermiştir. Kaldı ki Hz. Muhammet yüce Allah hidayet sana ait değil bana aittir buyurmaktadır. Senin görevin ancak tebliğdir" dedi.
DİN ADAMLARI SESSİZ KALMAMALI
Şark "bu itibarla diyanet işleribaşkanlığı ve din adamlarımızın sessiz kalarak ciddi bir şekilde tebliğ görevlerini yapmamaksüretiyle bazi tarikat mensupları ve şehler peygamber adına kendisi Allah yerine koyarak çıkar amaçlı, milletin parasını heba ederken, kendilerini ve çevrelerini heder etmeyi kadirşinaslık bilen bazı tarikat şehleri sayın başbakanımıza saldırmaktadır. Hasta yatağında kendisini savunma durumunda olmayan bir başbakanın alehinde ileri sürdükleri mesnetsiz çirkin izahatı mümkün olmayan açıklamalarını kendilerine aynen iade ediyoruz. bu ahlaksızlar bu kendisni bilmezler bu milletin birliğini beraberliğini bölme parçalama isteyen Yahudi, İsrail oyunlarının takdiğini uygulayanları teil etmek için bugün burada bir araya geldik. Bu vesileyle tekrar hastanede yatmakta olan sayın başbakanımıza ve onun ailesine metanetler diliyoruz. kendisine acil şifalar diliyoruz. Çayeli ve Türk halkı sizleri unutmayacaktır" şeklinde konuştu.
HASTA YATAĞINDA HAKARETE MARUZ KALDI
Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi ise "ilçemiz için önemli bir değer olan eski başbakanımızın hastalığı döneminde malesef kendini bilmez hadsiz bir kısım kamuda yönetici olarak bukunan kişi veya kişiler tarafından hakarete maruz kalmıştır" dedi.
Bundan dolayıda biz Çayelililer olarak o kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk diyen Başkan Çiftçi, "bu ve buna benzeri olaylar olmasın diye. hepimiz siyasetle meşkul oluyoruz. siyasi hatalar veya birilerinin sitemediği şekilde hatalar yapmış olabiliriz. bunu siyaset kendi değerlendirir ve sonucunu kendisi verir. Şimdi geçmişte yaşanmış olayları bugüne taşıyarak insanların özelliklede hassas dönemlerinde hakaret vari bir söylemlerde bulunarak kamu oyunu infale vede kamu vicdanını rahatsızlaştırmaya hemde vicdanlarda hasar olıuşturmaya hiç sebep yok.
BU TARZ OLAYLARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN CEZALAR ŞART
Çiftçi, "Biz bugün burada değerli zevatla birlikte suç duyurusunda bulunduk. bu ve benzeri olaylar olmasın diye. özellikle siyasiler eleştirilebilir ama bununda bir haddi ve hududu olmalıdır. Burada zaman ve zemin eleştiri için seçilmelidir. geçmişte eleştirdiğimiz bir çok konuda bende dahil olmak üzere sonradan keşke bu eleştirileri yapmamış olsaydın dediğimiz birçok olayla karşı karşıya geldik ve yaşadık. Şimdi bir çayelili olarak ilçemizde yapılmış Sayın Mesut Yılmaz'ın yapmış olduğu eserleri gören bu ilçeye, bu ile ve bu ülkeye katmış olduğu katkılarını görmüş birisi olarak bu hakareti hak etmediğini düşünüyorum. Özelliklede sağlıkla ilgili sorunlarının olduğu bu hassas dönemde de bu hakaretleri hak etmediğini beyan etmek isterim. Hakaret zaten bizim dindarlık kisvesi altında birilerine yapmamamız gereken bir durumdur. Dindar insanlar neden insanlara hakarek ederler bunuda anlamış değiliz. Dindarlık kisvesi altında içerilerindeki öfke ve nefreti niçin kusarlar anlamak zor. Dolayısıyla bizler burdayız ve savcılığa suç duyusunda bulunduk. En kısa sürede kamu vicdanını yaralayan bu beyanatı söyleyen kişinin en ciddi şekilde cezalandırılmasını arzu ediyoruz. Bu cezalandırma bu ve buna benzer olayların bir daha tekrar etmemesi adına önemlidir. Siyaset yapan insanlar her dönem risk taşımaktadırlar. Her önüne gelen istediği gibi istediği tarzda konuşma özgürlükleri olabilir ama bu özgürlük başkalarının özgürlüklerine haklarına dokunduğunda o anda biter. Şimdi sosyal medyada veya başka mecralarda demokrası ve özgürlük adına insanlar her türlü hakaret yapmaya çalışıyorlar. Daha önce Cumhurbaşkanımızın ailesine karşıda bu ve buna benzer işler oldu. Bir kısım yasa çalışması oldu. Yine bu tarz sosyal medya üzerinden yapılacak yanlışlara işte böyle hazurunun gelip suç duyurusunda bukunarak bu ve buna benzer suçların gelecekte olmaması adına gerekli işlemlerin yapılmalıdır. Biz buradan Eski Başbakanımız ilçemize ve ülkemize emeği olan Eski Başbakanımıza kendisine kendi ilçesinden şifalar diliyoruz. Ona destek olan ailesine kolaylıklar diliyoruz. Bu yaşanan olayı esefle kınadığımızı bir kez daha dile getiriyorum. Umuyorumki bu işle muhatap olan kişiler en ciddi şekilde cezalarını çekerler" şeklinde beyanatta bulundu.
Açıklamaların ardından toplanan kalabalık dağıldı.
