Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yıllardır Gürcistan’dan gelen çay işçileri tarafından toplanan yaş çay, bu yıl koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması sonucu yöre insanı tarafından imece usulü ile toplanmaya başladı.

Gürcistan’dan her yaş çay hasat döneminde Doğu Karadeniz’e gelen 40 bine yakın Gürcü çay işçisi, bu yıl gelemedi. Bunun üzerine bölge dışındaki çeşitli şehirlerde yaşayan yöre insanı gerekli izinlerini alarak 20 Mayıs'tan itibaren bölgeye geldi ve belirlenen karantina süreci sonrasında kendi çayını toplamaya başladı.

ÇAYIN KALİTESİ ARTTI, 100 MİLYON DOLAR TÜRKİYE'DE KALDI

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, pandemi süreci nedeniyle alınan tedbirler kapsamında sınır kapısının kapanmasıyla çay üretiminde Gürcüler çalışamayınca hem çayın kalitesinin arttığını hem de Gürcüler'e ödenen 100 milyon doların üzerindeki bir paranın bu yıl Türkiye’de kaldığını söyledi.

Çay üreticilerinin "Gürcüler gelemeyecek" düşüncesiyle sıkıntılı başladığı sezonun korkulan gibi olmadığını, Gürcülerin gelemeyişiyle doğan boşluğu imecenin doldurduğunu ifade eden Mavi, "Sezona karamsar başlandı. 'Gürcüler gelemeyecek ne olacak?' diye düşünülüyordu. Biz bir kampanya başlatarak 'Herkes kendi çayını kendisi toplasın' dedik. İl dışında olan Rizeliler'in de gelmesi için bir çaba sarf ettik ve onlar da çay bahçesinin başına geldi. 19 Mayıs’tan sonra herkes kendi çayını toplamaya başladı. Bugün itibarıyla sahil kesim, önemli bir kesim 1. sürgün çayını bitirdi.

"ANTALYA VE ADANA'DAN ÇOK SAYIDA TELEFON GELDİ"
Hem çay toplama işinde hem de özel sektörde çay doldurma işinde çalışan Gürcüler gelemedi. Onların gelemeyişi ile doğan ihtiyacı bölgemizden ve il dışından gelen vatandaşlarımız ile karşılıyoruz. Bana çok sayıda telefon geldi, özellikle Antalya ve Adana bölgesinden. Biz bu sektörde çalışmak istiyoruz dediler. Genellikle üniversite öğrencileri olmak üzere bizi aradılar ve şuan da çay sektöründe yükleme işinde çalışıyorlar." dedi.

Gürcistan uyruklu vatandaşların gelemeyişi nedeniyle çay üreticilerinin kendi tarım arazilerine daha fazla sahip çıktığını ve bunun hem ekonomik hem de çayın kalitesi açısından Türkiye için olumlu gelişmelere sahne olduğunu dile getiren Mavi, "İki tane kazan-kazan oldu. Gürcülerin gelmemesi ile birincisi çay kalitemiz düzeldi. Hem ÇAYKUR hem de özel sektör çok kaliteli çay yaprağı almaya başladı. İkincisi Gürcülere ciddi paralar ödeniyordu. Bu çay sezonunda 100 milyon doları aşan meblağlar. Bu para yurt dışına çıkıyordu, hiç geri dönmemek şartıyla.

Editör: HABER MERKEZİ