ESSELAMÜ ALEYKÜM VERAHMETÜLLAHİ VEBEREKATÜH.

Tayyip Erdoğan ve Cumhur ittifakı ülkemiz esaret zincirlerini kırmaya devam ediyor.

Nejdet sezer rektör atarken anayasal hakkı oluyordu. Hiç kimsenin ağzından bir kelime bile çıkmıyordu. Ama bu milletin yirmi sene üst üste seçim kazandığı ve ülkemizi hak ettiği seviyelere götürmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan bir üniversiteye rektör atamaya kalktığı zaman kıyamet kopuyor, partizanlık yapıyor diye bir kaşık suda fırtınalar koparıyorlar. 

Bu millet, yıllarca kızların başındaki türbanı yolarak çıkarmaya çalışan rektörleri de gördü.

Yanlış hatırlamıyorsam Prof.Mim Kemal öke Amerika’da çalıştığı üniversitede namaz kılmak İçin isteği üzerine mescit yapılmış Ayni akademisyenin kendi ülkesinde Boğaziçi üniversitesinde namaz kılmak İçin mescit istediği zaman bu isteği geri çevrilmiştir.

Yüzde 99 Müslüman olan kendi ülkemizden bir akademisyen olarak en önemli üniversitemizden namaz kılacak yer talep ediyorsunuz size izin verilmiyor bu nasıl bir zihniyet hayret ediyorum.

BUNLAR BİZDEN OLAMAZLAR, BİZİM MİLLETLE BUNLARIN BİR ALAKALARI YOKTUR DİYORUM.BUNUN BAŞKA BİR İZAHI OLAMAZ.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar ülkemizde bu sıkıntılardan kurtularak yoluna devam edecektir.

Avrupa tarihi, edebi tarih ve oryantalizm konularında uzman olan Edebiyat Profesör İan Almond Boğaziçi üniversitesi için geri kafalı üniversite demiş. 

Bence hiç de fena dememiş. Partizan kadrolaşmanın, adam kayırmanın ötekine hayat hakkı tanımayanın odak noktasını oluşturuyor bu CHP zihniyeti ve onun işbirlikçileri. Bunların kadrolaşma konusunda neler yaptığını bu millet hiçbir zaman unutmamış ve unutmayacaktır.

Bunlar kendileri gibi düşünmeyenleri akademik kadroya almamışlar, kendi içlerinde öyle bir kadrolaşma yaparak yıllardır bu düzenlerini öylece sürdürmeye devam etmişlerdir.

Anadolu insanını ve onlar gibi düşünmeyen, milli ve manevi değerlere bağlı olan hiçbirini ellerinden geldiğince akademik kadroya katmıyor ve katsa bile bir yolunu bulup onu etkisiz hale getirmeyi çok iyi becermişlerdir.

Bunların bilimle ilimle hiçbir zaman işleri olmamıştır. Öyle bir dertleri zaten yoktur. Bunlar küresel güçlerin içimizdeki işbirlikçileri olarak onlara her zaman hizmet etmek için ellerinden gelen gayreti göstermişlerdir.

Böyle bir şey olabilir mi ? Kamuya ait olan ve kamunun finanse ettiği bir üniversitenin yine kamuya karşı bir sorumluluğu yok mu?

HÜKÜMET BURAYA REKTÖR ATAMASI YAPARKEN SİZDEN İZİN ALMASI MI GEREKİR?

Geçti borun pazarı sür eşeği Niğde’ye... O devirler geçti.

Türkiye eski Türkiye değil onun için ülkemizde emin olun çoktan olması gerekenler oluyor.

Yirmi senedir hükümet hangi kuruma bir düzen vermeye kalktıysa aynı sıkıntılarla karşılaşıyorlar ve aynı oyunlar sahneleniyor. Ama bunlar son bulacak ve ülkemiz emin adımlarla hedefine doğru ilerlemeye devam edecektir.

BUNA KİMSE ENGEL OLAMAYACAKTIR.

Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisi olan Boğaziçi üniversitesini bilim adına hangi buluşlara ve bilimsel başarılara imza attığını, devletimizin ve milletimizin menfaatine olan bir icraatını gören duyan bilen var mı?

Üniversitelerin bilimsel özerkliği tabiki önemlidir. Çünkü özgür düşünme, araştırma ve bilgi üretme ancak bu şekilde gerçekleşebilir.

Bilimsel özerklik bilime, bilgiye ve bilim adamlarına, bilim insanlarına gösterilen saygıdır. 

Akademisyenler memur olmanın ötesine ilim ve bilim adamları olması gerekir. Elbetteki bu özerklik bir ayrıcalık ve mesuliyetsizlik anlamına gelmemelidir.

Bu milletin seçtiği bir lider kamuya ait olan bir üniversiteye bir dekan atadığı zaman bu kadar yaygaranın koparılması ülkemiz için iyi bir gelişme değildir. Herkes hakkını hukukunu ve görev yetkisini bilecek, ona göre hareket edecektir.

Aksi hareket edenler gerekli cezayı görerek millet nezdinde de çok kötü bir izlenim bırakmaktan kendilerini alamayacaktır.

Ülkemizde bu kadar Batı’ya hayran, toplumun gerçeklerinden kopuk bir bilinç nasıl inşa etmişler bunu anlamakta ülke ve millet olarak çok zorluk çektiğimizi söylemek istiyorum.

Öz vatanımızda parya muamelesi görmeye asla razı olmayacağız.

Partizan kadrolaşma, adam kayırma ve ötekine hayat tanımama dönemleri son bulmuş, milletin isteğine göre hareket edilmesi gerçeğine dayalı bir yönetim anlayışı inşa edilmeye çalışılmaktadır.

ÜLKEMİZ BÜTÜN KURUMLARIYLA YERLİ VE MİLLİ OLMA YOLUNDA ÇOK BÜYÜK MÜCADELELER VERMEKTEDİR.

BUNLAR TAMAMLANINCAYA KADAR BU ÇALIŞMALAR DEVAM EDİLECEKTİR.

LİYAKAT diye böğürenler, gelin beraber okuyalım yeni atanan rektörün kim olduğunu.

Milli ve yerli liyakatlı, kariyerli, başarılı bilim insanı olan Profesör Melih Bulu’yu tanımakta fayda görüyorum.

Buyurun hep birlikte okuyalım.

ODTÜ Endüstri mühendisliği mezunu.

(2020 giriş puanı 505!!!...Türkiye’nin en en zekileri ancak girebilir bu puanla bu bölüme)

Boğaziçi üniversitesi, işletmede finans yüksek lisansı yapmış.

Yine Boğaziçi üniversitesinde, yönetim ve organizasyon alanında doktora yapmış.

Eğitimini tamamladıktan sonra Ankara'da savunma sanayisinde zırhlı personel taşıyıcı üretimi yapan FMC-Nurol’da çalışmış.

F-16 uçaklarının üretimini yapan Türk Uzay ve Havacılık Sanayi Şirketi (TUSAŞ) firmalarında çalışmış.

Amerikan P&G firmasında fabrika müdürü olarak verimlilik ve maliyet tasarrufu alanlarında görev yaptı.

Ayrıca üretim ve hizmet sektöründe çeşitli firmalara strateji ve yönetim konusunda danışmanlık yapmış.

2003-2010 yılları arasında Boğaziçi ve İstanbul Ticaret üniversitelerinde yarı zamanlı olarak İş Stratejisi ve Oyun Teorisi dersleri veren Bulu, 2009 yılından itibaren tam zamanlı akademisyen olarak çalışmaya başladı. 

2008 yılında doçent, 
2016 yılında profesör unvanı aldı. 
2010-2014 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanlığını yürüttü. 
2016-2019 yıllarında İstanbul'da İstinye Üniversitesi'nin kurucu rektörü olarak görev yaptı. 
2020'de Haliç Üniversitesi'nin rektörü olarak göreve başladı.

Liberal parti - Besim Tibuk’un partisinde siyasete başlamış.

En büyük iddiası, Boğaziçi üniversitesini savunma sanayi teknolojilerinde lider üniversite yapmaktır.

Sayın rektörüm, bu millet devletiyle beraber sizlerin arkasındadır. Çok güzel başarılara imza atacağınızdan emin olabiliyoruz.

Başarılar diliyor ülkemize ve milletimize nice hizmetler diliyorum.

Selam ve dua ile Allah’a emanet olalım inşallah.