Çaykur Rizespor - Trabzonspor maçları artık o kadar klasikleşti ki, neredeyse skoru bile tahmin edebilecek duruma geldik. Bir takım bir maça bu kadar mı teslim olarak çıkar. Bu kadar mı kazanmak istemez. Ben ikinci bir örneğini hatırlamıyorum. Hep aynı senaryo: İlk golü at. Geri çekil. Rakibe topu ver. O da gelsin seni yensin. Hafızanızı yoklayın. Her maç böyle oluyor. Her maç aynı senaryoyu izliyoruz. Bu maçın öncesinde de başımıza gelecekleri öyle biliyordum ki. Beni yine şaşırtmadılar.

Maça geçmeden önce biraz daha geriye gidelim.  Hafta arasında Başkan Hasan Kartal bir açıklama yaptı. Tabiri caizse Trabzon'a, "Rahat olun." mesajı verdi. Sn. Başkan size soruyorum; Böyle kritik bir maç öncesi, takımın eksikler yüzünden morali bozulmuşken bu açıklama futbolcuları nasıl etkiler hiç düşündünüz mü? Bu kendimizi şirin gösterme çabalarının sebebi nedir? Bir yanlış mı yaptık? Suç mu işledik ki af diliyoruz. 

Neymiş? Rize ile Trabzon kardeşmiş. Neymiş aileler iç içeymiş. Kime yaranmaya çalışıyorsunuz Sn. Başkan? Ne elde etmek istiyorsunuz? Bu zamana kadar Trabzon cephesinden hiçbir sıcak mesaj geldi mi? Trabzon Havalimanı'nda size yaptıklarını da mı unuttunuz yoksa? Başkanlarının futbolcularımıza "Dört yediniz daha ne istiyorsunuz. Çıkın gidin." dediğini de mi hatırlamadınız. Neden mahçup tavrı sergileyen biz oluyoruz? Bu camiayı böyle mi temsil edecektiniz? Bizim kardeşe ihtiyacımız yok Sn. Başkan.. Futbolda kardeşlik olmaz. Yıllardır spor kulübü başkanlığı yapmışsınız ama hala acemisiniz. Üzgünüm..

Maça dönecek olursak; Doğrusunu söylemek gerekirse Boldrin sakatlanıp çıkana kadar gayet iyi bir başlangıç yapmıştık. Takım halinde baskıyı rakibin ceza sahası önünden başlatıyor sahanın her alanında sürdürüyorduk. Elbette herşey nasip ama Boldrin maçın tamamında oynayabilseydi en azından daha iyi bir oyun izleme şansımız olurdu diye düşünüyorum.

Zaten ne olduysa Boldrin çıkıp yerine Tunay girdikten sonra oldu. Tunay mı dedim? Çok pardon Tunay'ın forması demem lazımdı. Zira Tunay'ın oyuna girdiğine inanmıyorum. Bu yazıyı okuyan sizlerden ricamdır. Maçın özetini tekrar izleyin. Nwakaeme'nin direkten dönen bir şutu var. O şutun öncesinde Tunay'ın forması oralarda gözüküyor ama adama müdahale edemiyor. İçinde kanlı canlı bir futbolcu olsaydı zannediyorum ki rakibe basardı.

Tunay'ın "oynamama" konusunda takıma yaptığı liderlik harika(!) Sahada ve yedek kulübesinde bir avuç korkak vardı çünkü. Nwakaeme ve Ekuban, Beşirli Sahilinde yürür gibi aralarından geçerken izleyen. Rakibe asla müdahale edemeyen, maça yenilmek için çıkmış bir kümes dolusu tavuk gibiydiniz. Sizi de, size taktik vereni de, sizi bu takıma toplayanı da Allah bildiği gibi yapsın. Ne olur bir dahaki Trabzon maçına çıkmayın. Hükmen mağlup olalım ama sizin bu BEYAZ BAYRAK çekmiş, pısırık futbolunuzu izlemeyelim. 

O kadar korkak ve pısırıksınız ki, hakemin elinizden alıp rakibe verdiği maçta bile isyan edemediniz. Rakibin iki golü de gol değil. Biri penaltı değil. Diğerinde pozisyonun başlangıcında elle müdahale var. Tunay Torun'a yapılan penaltı var. Rakibin sizi adeta sahada dövmesine müsaade eden bir hakem bozuntusu var. Hafta boyunca rakibin yaptığı algıya yenik düşüp adeta Denizli'nin diyetini  ödeyen bir hakem var. Ama bilin bakalım ne yok? 

İsyan yok isyan! 

Maaşlarınız iki gün gecikse hemen suratınızı asarsınız. Bu yönetim sizi ne zaman mağdur etti? Yayıncı kuruluş para vermediği dönemde bile banka kredileriyle sizin primlerinizi ödemedi mi? Teşekkürü böyle mi yapacaktınız? Siz sahada mücadele etmezseniz. Puan alamazsanız bu kulüp nereden para bulacak? Size nasıl maaş ödeyecek? Bu kadar umursamazlık fazla! Aklınızı başınıza alın. Bu kulübe karşı sorumluluklarınızı unutmayın. Kimse sizin kara kaşınıza kara gözünüze tav olmadı. Aldığınız paranın hakkını verin.

Çok merak ediyorum devletin kanalında Rizespor düşmanlığı yapan futbol cahilleri bu maçı nasıl yorumlayacak? Uğurcan'ın gözüne stadyum ışıkları mı vurdu diyecekler? Yoksa "Top neden Trabzonlunun eline çarptı?" mı? "Rakip Rizespor ise müdahale olmadan da penaltı çalınmalı." mı diyecekler? Yoksa "Rizeli futbolculara her türlü faul yapmak mübahtır." mı? Tarafsızlık maskesi altında güçlüyü koruyan yorumlarınız kimseyi etkilemiyor. Sadece kendi reklamınızı yapıyorsunuz. Bilin istedim..

Son olarak Tomas Hocamıza da bir çift sözüm var;
Geçen yazımda, "Böyle giderse Trabzon maçı sonun başlangıcı olacaktır." demiştim.

Oldu...

Kalın sağlıcakla..