Binlerce insanın katili olan ve bu suçundan mahkemeye düşen “teröriste” hâkim sorulması gereken soruları sorup suçlarını bir bir yüzüne söyler ve şöyle der;

Ortada, sizin öncülüğünüz de,devletin ve milletin vicdanlarının yağması var…

Maddi ve manevi değerlerimiz sizin tarafınızdan yıkılıp yağmalanmıştır…

Saf, temiz,devletine bağlı insanlarımız bir kısmı sizin aldatmalarınız sonucu bölücü olmuşlardır…

Bu milletin bin yıldır dolu dolu yaşadığı mazısı sizin tarafınızdan atılan fitne tohumlarıyla zaafa uğramıştır…

Ülkemizin  bir coğrafyasında “Kürdistan” kurmak,devletimizi yıkmak ve Türk Milletini;Türk,Kürt,Laz,Çerkez …diye parçalara ayırarak devlete ihanet etmek suçunuz sabit görülmüştür…

Görüldüğü gibi,bütün maksadınız milletimiz arasına nifak sokarak bu güzel ülkeyi bölmektir!..

Bütün bunlar ortadayken diyeceğiniz bir şey var mı?

Terörist başı hâkime dönerek; hâkim bey,avukatım olan “devleti istiyorum!”

Hâkim terörist başına; 

Suçüstü yakalanmışsın,milyonlarca şahit var,yaptıkların sadece ülkemiz değil dünya kamuoyu gözünde de ispatlı,avukatın olan devlet buna ne diyecek?

Terörist başı; İşte ben de onu merak ediyorum ya!

Bugün ki perişanlığımızı ifade etmek için anlattığım bu fıkraya(!)burada bir nokta koyuyorum!

Şimdi yazacaklarım,bu devletin ve milletin bekasına yürekten inanan siz değerli okuyucularıma…

Bundan böyle;dualarımızı,bize bizden daha yakın olan Rabbimize çevirmek ve O’na sığınmaktan başka yolumuz olmadığını asla unutmayacağız…İktidara gelenlerin yaptıkları icraatlar hepimizin gözü önünde cereyan ederken çok uyanık ve tetikte olmalıyız…

Allah’ı,devletimizin ve milletimizin geleceğini bırakıp, teröristlere ve onların hamilerine yaranmak için debelenen siyasi aktörlere haddini bildirmek bu milletin hakiki evlatlarının yanı sizin göreviniz olmalı artık!...

Bilmeliyiz ki; hangi rezilliğin ve oyunun içinde olurlarsa olsunlar “zafer” yine bu milletin olacaktır!

Buna inanalım ve sabır gösterelim. Bugün ki perişanlığımızın müsebbibi olanları iktidara getiren,teröristlerden medet umar hale gelmemizi sağlayan facianın adını da koyalım!

Bu facianın adı; ”milletimizi fikir sefaletine” mahkum eden eğitim sistemimiz,bütün amacı daha fazla kazanmaya programlanmış olan ekonomik sistemimiz,vatan ve millet mefhumlarını sıradanlaştıran “söz de aydınlarımız” ve “milli mutabakat” manşetleriyle çıkan satılmış yalaka basınımızdır!...

Şimdi;İmralı da yatan terörist başının avukatlığına soyunan bu devletin idarecilerine,bu ülkenin kanunları önün de suçu sabit görülen ve cezalandırılan ”suçlu” ne diyecektir!

Ya da;terörist başının avukatlığına soyunan devleti idare edenler, “suçluya” ne diyeceklerdir!

Evet,sizin haklı mücadelenizi bugüne kadar anlayamadık ve bu durumu düzeltmek için devlete bir şans daha mi verin diyeceklerdir! Ve, verilecek bu şansın adı,içeriği nedir?

İnsanın aklı almıyor bu olup bitenler karşısında. Dünün sakıncalı insanları,bugünün muteber siyasi aktörleri ve çözüm için medet umulan kimseleri olmuştur!

…Ve en hazını da şudur ki; bu kahredici duruma karşı çıkanlar, hak etmedikleri söz ve davranışlara muhatap olabilmektedir bu ülkede!...

Görüşmek üzere,Allah’a emanet olunuz…