Türk Bayrağı; bağımsızlığımızın ve istiklalimizin sembolüdür!

Bugüne kadar “Türk Bayrağı” dendi mi bu ülkenin tüm fertlerinin aynı duygu yoğunluğu içerisin de Bayrağımıza karşı aynı hassasiyetle bakabildiğini düşünürdüm! Son günler de olan bitenler ve gördüklerimizden sonra,bu konuda ne kadar yanıldığımı anladım!...

Halbu ki ben şöyle düşünürdüm; ister sağcı,ister solcu,milliyetçi,sosyalist,şehirli,köylü,zengin,fakir kim olursak olalım en önemli ortak paydamız ay yıldızlı al bayrağımızdır!…

Ve ben inanıyordum ki ;Ay yıldızlı al bayrağımız,Milletimizin istiklal ve bu topraklarda ki hakimiyetinin sembolü ve uğrunda şehit olmayı göze aldığımız bağımsızlığımızın mukaddes değerlerinden bir tanesidir!...

Ve yine; Ay yıldızımız ve Ezanımız bu memleketin semalarında ki şanımız ve manevi gururumuzdur ve bu gurur için asırlardır şehit vermiş gazalara çıkmışızdır millet olarak…

Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır; Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” düsturu, bilirdim ki bu milletin ortak duygusunu yansıtır!

Oysa bugüne kadar ne de “saf” düşünürmüşüm! Hükümetin açılım telaşına düştüğünden bu yana, Bayrağımızdan ülkenin rahatsız olan aydın geçinen insanlarını görmüş olduk! Bayrağımız bizim kimliğimizi oluşturan en önemli umdelerden birisi olduğu gerçeği bu son olaylardan sonra sizde olduğu gibi bende de büyük bir infiale yol açtı desem abartmış olmam!...

Ben şimdi buradan üzülerek ifade ediyorum ki; milli gücümüzün ve milli birliğimizin sembolü olan Ay yıldızlı al bayrağımız son Türk Devletinin hükümranlığını temsil etmekten manen çok üzgündür!

Huzurunu Bayrağımızın gölgesin de değil de bir takım paçavraların gölgesinde arayan insanların varlığı, ben iddia ediyorum ki Al Yıldızlı Al Bayrağımızı mahsun  mahsun dalgalanmasına sebep teşkil etmiştir!

Bayrağımız üzerine daha çok önem arz eden cümleler kurmak elbette mümkündür ama ben bu cümleden sonra,Milliyetçi Hareket Partisi’nin İzmir Gündoğdu meydanın da yaptığı “Bayrak Temalı” mitinginde gördüğüm Bayrak sevgisini anlatarak en azından bu ülkenin bir kesiminin hala Bayrak sevgisiyle hemhal olduğuna ettiğim şahitliğimi anlatmaya gayret edeceğim….

İzmir’li kendi vatanında yabancı bir bayrak altında yaşamanın,daha doğrusu bayraksız kalmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyor! İzmir’in işgali sırasında ki yaşadığı travmalar onların bayrak sevgisinin kuşaktan kuşağa aktarılmasına vesile olmuş…

Güzel İzmir’imizin o acılı, kederli işgal günlerinin şahidi olan Mehmet Okurer şöyle anlatıyor;

“İzmir’in işgalinden itibaren Al Bayrak yerine Yunan bayrağını görmeye başlayan Müslüman Türkler, her hal ve hareketleri ile üzüntülerini belirtmekten geri kalmıyorlardı. Nitekim o zaman oturduğumuz eve gitmek üzere geçmek mecburiyetinde bulunduğum yol üzerinde Rumlar tarafından, yolun bir tarafından diğer tarafına asılan Yunan bayrağının altından geçmemek için bütün korkuya rağmen kenardan ve ipin altından geçtiğimi daima hatırlarım.”(Mehmet Ozan Semerci/Ay Yıldızlı Al Bayrağım)

Yine İzmir’in işgal yıllarında yaşayan şairlerimizden olan Rıfat Ahmet Moralı bir şiirinde işgal altında yaşamayı şöyle ifade ediyor;

İstemem mavi göklü gündüzü ben,/Ya kararsın sema,ya al osun

Mütemadi leyale razıyım,/Ufku safında tek hilal olsun.


Ömrünü vatan, millet ve bayrak sevgisi ve ideali üzerine geçiren “dava adamı” sevgili Dayım Ahmet Okumuş ve oğlum Necip Fazıl’la birlikte bizde MHP’nin tertiplediği “Bayrak Temalı” mitingine katıldık. İzmir de bugüne kadar “Bayrak Temalı” böyle bir miting olmuşmudur ben hatırlamıyorum ama şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki; İzmir Al Yıldızlı Al Bayrağımıza sahip çıkarak Bayrağımızın hüznünü birazcık da olsa hafifletmiştir!


İzmir’de ki miting Türk Milletinin ve Türk Tarihinin bölünmez bütünlüğüne ve Al Yıldızlı Bayrağımızın ebediyen semalarda dalgalanacağına delil olmuştur. Gerçekten de benim gördüğüm tablo şudur; İzmirliler bir an bile ellerinden bayrakları indirmeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşması dinleyerek “bu bayrak gönderlerden asla inmez” mesajı vermişlerdir dosta düşmana!

İzmir’deki mitinge katılanlarda gördüğüm duygunun adı şudur;bu iktidar zamanında “çocukların psikolojisini bozduğu(!)” gerekçesiyle ders kitaplarından çıkarılan Arif Nihat Asya’nın “Bayrak” isimli şiirinde ki  ifadelere karşılık gelen bir ruh hali ve kararlılıkla birlikte,”Bayrağımızın milli şuurun uyanışının başlangıcı” olduğunu haykırmış olmasıdır!...

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yeryüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz…