Başbakan Yıldırım, terör örgütü PYD/PKK'nın Kilis'e yönelik roketli saldırısına ilişkin, 'Camide toplanmış dua eden insanlardan ne istiyorsunuz. Eğer yüreğiniz yetiyorsa Mehmetçik'in önüne çıkın.' dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Ortak Ödeme Platformu İmza Töreni'nde konuştu.

'Alçakların bütün mevzileri yerle bir edildi'

Yıldırım, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını vurgulayarak Türkiye'nin bir yandan vatandaşının güvenliğini koruyup huzurunu sağlarken diğer yandan da topraklarına göz diken, vatandaşların güvenliğine kast eden terör örgütleriyle amansız mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. 

PYD/PKK'nın Kilis'e yönelik roketli saldırısına ilişkin Yıldırım, 'Hemen arkasından gereken karşılık verildi. Bu alçakların bütün mevzileri yerle bir edildi. Biz dünyaya şunu anlatıyoruz. O camide toplanmış dua eden bu insanlardan ne istiyorsunuz alçaklar. Eğer, yüreğiniz yetiyorsa Mehmetçik'in önüne çıkın, onunla karşılaşın. Yapamazlar. Bunların işi gücü alçaklık. Nerede savunmasız bir insan varsa nerede sivil bir insan varsa ona zulmederler, onun hayatına kast ederler.' değerlendirmesinde bulundu. 

'Amerika adına çok küçük düşürücü bir iştir'

Türkiye'nin durup dururken bu operasyonu başlatmadığına dikkati çeken Yıldırım şöyle devam etti:

'Güney hudutlarımızda oluşturulmaya çalışılan bir şer kuşağını, terör oluşumunu, sözde devlet oluşumunu yok etmek için bu operasyonu yapıyoruz. Bu haklı ve meşru bir operasyondur. Onun için de dünya da, Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını teslim etmektedir. Üzücü olan 'müttefik' dediğimiz NATO'da, bölgede yıllarca beraber çalıştığımız bir ülke, artık terör örgütlerine sarılmış vaziyette. Çok acı ve vahim bir durumdur. Amerika gibi bir ülkenin terör örgütleriyle iş tutması, bölgede planladığı çalışmaları terör örgütüyle yapması hakkaten Amerika adına çok küçük düşürücü bir iştir. Bizim bakımımızdan da böyle bir ülkenin yıllarca Türkiye ile birlikte çalışmış, NATO'da birlikte olduğumuz bir ülkenin NATO sınırlarını korumak gerekirken, NATO sınırlarını hedef alan silahlı oluşumlara örtülü, açık destek vermesi hakikaten akla ziyan bir iştir. Asla kabul edilemez.'

Türkiye'nin güney hudutları boyunca, ister Fırat'ın doğusu ister batısı olsun, hiçbir terör oluşumuna izin vermeyeceklerini dile getiren Yıldırım, 'Ülkemizin, milletimizin geleceğine, huzuruna, insanımızın can ve mal güvenliğine, bölgenin yeni kaoslara, sorunlara itilmesine asla rıza göstermeyiz.' yorumunu yaptı. 

'Adlarını ister YPG ister PYD koysunlar, biz onları biliriz'

Zeytin Dalı Harekatının altıncı günü olduğunu anımsatan Yıldırım şunları kaydetti:

'Orada yaşayan masum Arapları, Kürt kardeşlerimizi, Türkmenleri canından bezdiren terör örgütünün 300'den fazla elemanı etkisiz hale getirilmiştir. Operasyon, planlandığı gibi gidiyor. Burada DEAŞ ve PKK ile mücadele ediyoruz. Adlarını ister YPG ister PYD koysunlar, biz onları biliriz. Hangi kılığa girerse girsinler, biz onları kırk yıldır biliriz. DEAŞ örgütüyle de en amansız mücadeleyi Türkiye yapıyor. Diğerleri lafını yapıyor. Amerika'nın DEAŞ ile nasıl mücadele yaptığını Rakka'dan, PYD'nin YPG'nin eskortunda DEAŞ'lıları silahları, mühimmatlarıyla nasıl yolcu ettiklerini bütün dünya gördü. Bu mu DEAŞ ile mücadele? Oradan çıksınlar da başka yere gitsinler. Gitsinler Mısır'da toplu katliam yapsınlar, camilere saldırsınlar. Türkiye'de eylem yapsınlar. Avrupa'ya gidip eylem yapsınlar. İnsanlığın başına bela olmaya devam etsinler.'

Türkiye'nin yaptığının bu aymazlığı ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayan Yıldırım, 'Bu operasyon, aynı zamanda DEAŞ'ın Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçişini de engelleyen bir operasyondur. Avrupa Birliği'nin sınırları Türkiye'den başlar. Eğer Türkiye'de sağlam durulamazsa bölgedeki istikrarsızlık, terör, kuvvetle Avrupa'ya da yayılır. Dünyanın her tarafına da yayılabilir. Onun için biz esasında sadece bölgenin değil, Avrupa'nın da güvenliğini sağlıyoruz.' dedi.

'Ekonomiyi anlatan en güzel şey'

Yıldırım, Türkiye'nin ekonomisi, yenilikçi çalışmaları, yerli ve milli projeleriyle hedeflerine kararlılıkla yürüdüğünü bildirdi.

'Ekonomi üzerinde dedikodu üretip buradan parsa toplamaya çalışanlar olduğunu' vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

'Trabzon Limanı'nın özelleştirilmesi yapıldı. Zaten daha önce özelleştirilmişti, borsaya açıldı. O da bir özelleştirme. Artık çok ortaklı bir şirket haline geliyor. Ne oldu? 7 kat talep geldi. İşte ekonomiye anlatan en güzel şey bu. Bir malınız var bir kişiye satacaksınız, 7 kişi 'ben alayım' diyor. Daha basitleştirerek söylüyorum. Bu, onun da ötesinde daha büyük bir şey. Bu da Türk ekonomisine güveni gösteriyor, Türkiye'nin geleceğine yatırımı gösteriyor.' 

 

Editör: HABER MERKEZİ