Karadenizli İşadamları Derneği (KAİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Camadan, Arapların yeşil ve serin ortamları tercih ettiğini ve bu nedenle yaylalara yöneldiğini anlatıyor.

Camadan 'Deniz tatilinde insanlar bir yerde doyuma ulaştı. Tesisler birbirini tekrarlamaya başladı. İnsanlar değişiklik istiyorlar, bunun içinde ormanda, yeşillikte, kuş cıvıltıları eşliğinde yaylalar, kanyonlar ve şelalelerde tatil yapmak yeni bir seçenek oldu.' ifadelerini kullanıyor. Karadeniz'e gelen turist sayısının 2010 itibari ile 2 milyon 800 bin olduğunu belirten Camadan 'Bu rakam bugünlerde 6 milyonu aşmış durumda. Yaklaşık 5 yılda iki kattan fazla artış var. Bu artışın en büyük sebeplerinden biri de 'Yayla turizmi', Arap turistler yaylalarda konaklamayı tercih ediyor.' diyor.

'YAYLADA YAPACAK ÇOK ETKİNLİK VAR'

Yayla turizminde yapılacak etkinliklerden de söz eden Camadan şu açıklamalarda bulunuyor:

'Dağcılık/tırmanış, atlı doğa gezisi, dağ yürüyüşü, yamaç paraşütü, flora/fauna incelemesi, jeep safari gibi doğa sporlarını yayla turizminde yapmak mümkün. Yayla turizm merkezlerinin seçiminde, doğal değerlere yönelik potansiyelin zenginliği, sivil mimari karakter, kent merkezine ulaşımın kolay sağlanması, yöre halkının sosyal yapısının turizme yakınlığı, aktivitenin ekonomik olarak sürdürülebilmesi ve diğer turizm çeşitleriyle entegrasyonunun sağlanabilir olması gibi kriterleri aranıyor. Öte yandan yayla turizmiyle kırsal kesimde yaşayanların da turizm gelirlerinden pay alması sağlanarak, işsizlik oranının azalmasına yardımcı olmak ve ekonomik girdiyi artırmak hedefleniyor.'

'YENİ YATIRIMLAR GEREKİYOR'

Karadeniz Bölgesi'nin turizm adına en büyük sorununun konaklama yeri ve yatak sayısı olduğunu dile getiren KAİAD Başkanı Camadan şöyle devam ediyor:

'Doğu Karadeniz Bölgesi illerinin toplamında turizm ve yatırım işletme belgeli 143 tesis bulunuyor. Toplam oda sayısı 7 bin civarında iken yatak sayısı ise 15 bin'e yaklaşmaktadır. Son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelen Karadeniz, manastırları, ormanları ve kaynak sularıyla da bölge turizmine önemli katkı sağlıyor. Turistlerin ilgisinin artması nedeniyle yeni yatırımların hayata geçmesi kaçınılmaz görünüyor.

'GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ'

Yayla turizmini doğayı tahrip etmeden betona, çiviye karşı olan bir anlayışla destekliyoruz. Hepimizin buralarda evleri var, sık sık gidip geliyoruz. Biz burada dedelerimizden babalarımızdan öğrenmiş olduğumuz yayla kültürünü arzu ediyoruz.Sabah gidip, akşam dönülen, çöpünü etrafta bıraktığın bir kültürü değil. Yayla kültürü bir yaşam biçimidir. Dolayısıyla yaylalara gözümüz gibi bakmalıyız. Gün geçtikçe artan yayla turizmi ve gelirleri sayesinde bu yaylaların korunması yönündeki bilincinde katlanarak artacağını düşünmekteyim.'

 

 

Editör: HABER MERKEZİ