Hani merak etmiyorda değilim; benim sevgili ülkemde son yıllarda, göremediğim, farkına varamadığım güzel ve yolunda giden şeylerde var mıdır?

Lütfen okuma zahmetine katlandığınız uzunca satırların sonuna gelmeden siyasi yaftayı boynuma asmayınız. Zira meramımız; ne siyaset yapmaktır, nede birilerine siyasi malzeme vermek, sadece bir nebze olsun sorgulayabilen vicdanlara seslenmek...

Cumhuriyetimizin 95. kuruluş yıldönümü yaklaşırken “CUMHUR”un ekserisinin hali nicedir ne yer, ne içer, geleceğe dair umutları kaygılarına teslim olmuş mudur? insanlık onuruna yakışan bir gelecek için hayal kurmaya takati kalmış mıdır? Azıcıkta olsa sizlerde merak etmiyor musunuz?

Mesela “CUMHUR”un sırtına basıp siyasi erk edinenlerin söylediği gibi milyonları ilgilendiren asgari ücret hakikaten bu denli bereketli midir? Zira malum zatların bir akşam yemeğine ödedikleri para ile hanelerin geçimi sağlanabilir, hatta tasarrufta yapılabilir mi? Öyle ya elmastan zümrütten alınmayan vergiler asgari ücretliden kesiliyor ise bu bereket sizcede çok manidar değil midir?

Sahi sizce kimsesizlerin sesi olmaya gelenler hangi uzuvlarınızın temsilcisi olmuşlardır? Seçim meydanlarındaki yaşa varol haykırışlarınızı, yada Yaradana el açıp siyasi erke ömrünüzden ömür alıp ona vermesi için yaptığınız yakarışları cevap kabul etmiyorum!

Açlık ve yoksulluk sınırı rakamları gibi elle tutulur, mutfakla ölçülür değerlerle cevaplar duymak istiyorum.

Sabahları okula giderken harçlık isteyen çocuklarına ceplerini üçer beşer defa karıştıran anne-babaların mahcubiyetiyle cevaplar istiyorum.

Bayramlarda komşunun gönderdiği etle tatlanan sofralardaki çocuklarınızın gözlerindeki ifade ile cevaplar istiyorum.

Vekil maaşlarına ne kadar artış yapalım denildiğinde “muallimlerinkinden fazla olmasın” denilen zamanlardan, vekil maaş farklarının bile öğretmen maaşını geçtiği bordrolarınıza bakarak cevaplar istiyorum.

Bir zamanlar “Milletin efendisi” diye taçlandırılan köylümüzün nasırlı ellerinden çıkan mahsülün para etmediği, ithal hibrit tohum yalanları ile uluslararası tarım baronlarına peşkeş çekilip günbegün çoraklaşan Anadolu topraklarının sesi ile cevaplar istiyorum.

Üretmeyenin varlığını devam ettirme şansının olmadığı bu dünyada, bire üç-beş veren bereketli Anadolu toprakları daha ne kadar öksüz kalacak diye hiç sormaz mısın? Nasılsa market raflarında ucuzuda var pahalısıda var diyenlerden olmaya devam mı edeceksin. Elin gavuru, Konya kadar toprağından dünyaya tarım ürünleri ihraç edip rekorlar kırarken, belkide senin saman ithal ettiğimiz yalanından! haberin bile yoktur. Yada ithal et safsatasından!

Cumhuriyet’ten bu yana sana ait olan el emeği göz nuru fabrikalar, tesisler senin haberin bile olmadan birilerine peşkeş çekilip yok pahasına satıldığında hesap soranlardan oldun mu? Oysa sen o fabrikalarda alınteri ile çalışıp emekli olmuş bir dedenin torunu, bir babanın oğluydun. Şimdi tek beklentin peşinden koştuğun siyasilerin, taşeronların kadroya alınması ile alakalı pembe yalanları. Sen sana ait olana sahip çıkamadın ki!

Sahi sevgili dostum şu son zamlardan sonra senin ekonominde coştu mu? Dövizdeki artıştan borç hanene yansıyan bakiye artışı ne kadar oldu? MTV, benzin, mazot fiyatlarındaki artışlardan sonra hala aracını satmadın mı? Senin ve doğmamış çocukların adına borçlanıp köprü, yol, havalimanları yapıp birilerine garantili geçişlerle geleceğin ipotek edilirken avuçların patlarcasına alkışlamaya devam ediyor musun?

Yap boz tahtasına dönen eğitim sistemi sahi senin hiç umurunda değil mi? Yoksa sende büyüklerimiz daha iyi bilir diyenlerden misin? Bir gecede değişen sınav sistemleri, olup bitenleri en son duyan Milli Eğitim Bakanları, önce kaldıralım sonra yenisini düşünürüz tarzı akla ziyan metodolojiler sahi senide bir nebze olsun çocuğunun geleceği açısından huzursuz etmiyor mu?

İstanbul’a on bin cami daha lazım diyen müftüyü ne mübarek adam diye alkışlarken aynı şehirde ve ülkemin dört bir yanında ki öğrenci yurdu, lise, ortaokul ve ilkokul eksikleri aklına geliyor mu?

Sence bu ülkenin geleceği açısından modern Fen Liselerinden,Anadolu Liselerinden ziyade sevgili siyasetçilerimizin çocuklarının tamamının okuduğu!! daha çok imam hatip okullarına mı ihtiyaç var?

Oysa olmayan sermayen, fabrikaların, bağların bahçelerin, elinde bir tek tutacak dalın çocuklarının eğitimi... ne olur bir kez olsun olaya birde bu tarafından bak!


Sonuç olarak bir tarafta senin seçiminle muktedir olmuş siyasetçi ve avanelerinin yaşadığı tarifsiz lüks ve şatafatlı hayatlar, diğer yanda sana yutturulmuş pembe yalanlarla dolu bomboş dünyan!!

Kabuklarını kırıp verdiğin oyun hesabını tek, tek soracağın, hakettiklerini almak için daha çok çabalayacağın, güzel bir gelecek için;
GÜNEŞ KAÇ SABAHI DAHA UYANDIRACAK???