Aklımızla görüp, kalbimizle işiterek öğrenmeliyiz…
Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza vereceğimiz en önemli hediye onları eğitmek ve okutmaktır.
Öğretmenler, çocuklarımızın yol pusulalarıdır. Bizi hedefe götürecek,
Ülkeyi başarıya taşıyacak tek şey, onların bizlere uzanan öpülüp koklanası elleridir.
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller, onların ellerinde şekillenir.
Bu ülke onların yetiştirdiği çiçekler sayesinde güzelleşmiştir.
Onlar şair,.Onlar edebiyatçı ve okyanusa akan bilgi nehirleridir.
Bu nehirlerden su içenler cehaletin pençesine asla ve asla düşmezler.
Bilinmelidir ki! Bu ülkeyi müdafaa etmenin en güzel reçetesi eğitimdir.
Onlar ahmakların aksine zamanı en iyi şekilde kullanmanın ve toplumları geliştirme mücadelesinin yılmaz savaşçılarıdır.
En geçerli güzelliğin ilim ve edep güzelliği olduğunu en iyi onlar bilir
ve onlar çocuklarını bu güzellikler içinde büyütürler.
Ülkenin geleceği ve insanlığın kurtuluşu için kendi sıkıntılarına aldırış etmeden bir ömür boyu toplumları yok eden, kemiren cehaleti yok etmek için çalışırlar.
Bizi onlar yetiştirdi. Annemiz babamızdan çok onlar tuttular elimizden.
Okumayı, yazmayı, imkânsızlıklarla mücadele etmeyi onlar öğretti bizlere…
Dünya onlarla aydınlandı. Okyanuslar onlarla aşıldı.
Medeniyetin temelleri onlar sayesinde atıldı.
Bizleri olumsuzluklardan onlar ARINDIRDI.
Bağışlayan ve hoş gören gönüllerimize sevgi tohumlarını onlar atıverdi.
Bilimle, sanat ve edebiyatla onlar vasıtası ile tanıştık. Onlar yağmur olup yüreğimizi serinletti. Güneş olup, fikir ve düşüncelerimizi ısıttılar. Düşünce dünyamızın ve modern Türkiye’nin gerçek mimarları onlardır.
Devletin ana omurgasını oluşturan bütün değerler onların bilgi denizinde yetiştiler.
İşte bu onurlu mesleğin onur abidelerinin günüdür 24 Kasım günü…
O gün methiyeler yazılacak haklı olarak tüm öğretmenlerimize.
Cehaleti, karanlığı, fikir ve düşünce zenginliği ile aydınlığa dönüştüren öğretmenlerimiz alkışlanacaklar, buruk da olsa öğretmenler gününü kutlayacaklar ve güzel bir gün akıp gidecek hayatın akışı içinde.
Öğretmenler 25 Kasım sabahı yine olumsuzluklarla yüzleşecekler birer birer…
Aldıkları küçücük maaşları ile ayakta durmaya çalışacaklar.
Elektrik, su, kira ve doğalgaz faturalarını ödeyememe sıkıntılarına yeni yeni sıkıntılar eklenecek.
Hayatın korkunç gerçekleri ile yeniden yüzleşecekler ve yıllarca halledilmeyen ekonomik sıkıntıları onları bir ahtapot gibi saracak.
Seyrediyoruz biz, bilimin ışığını gönüllerimizle buluşturan bu ülkenin gerçek mimarlarının sıkıntılarını ibretle seyrediyoruz.
Bir tarafta 3–5 yılda akıl almaz zenginliklerle buluşturulan bir öğretmenin 1000 yılda edinemeyecekleri serveti elde eden okuryazarlığı dahi olmayan zenginler, diğer yanda günün 24 saati ve ömür boyu toplumlarını çağdaş medeniyetlerle buluşturma sevdası ile yanıp tutuşan öğretmenler.
Bir tarafta her türlü girişimden servet kazanma peşinde koşan ve gerekirse para kazanma adına toplumu yok eden, hasta eden ve çocuklarımızın hayatları ve mutsuzlukları pahasına, içki, esrar, eroin, kumar mafyaları ile toplumsal huzurumuzun temelini bombalayıp akıl almaz zenginlikler içinde yaşı yanlar diğer taraftan kendi hastalığını dahi dert edinmeden kendi ekonomik imkânsızlıklarına aldırış etmeden kendisine emanet edilen yavrularımızı hayata hazırlamak için akla hayale gelmeyen fedakârlıklarda bulunan öğretmenler.
İşte bu tezatlar doludur bu memleket ve öğretmenlerimiz moralsiz, öğretmenimiz mağdurdur.
Bu ülkenin sorumluları bilmelidirler ki! Ülkenin kurtuluşu bilime yapılan yatırımlarla cehaleti yok etmekle ve insanımızın en iyi şekilde eğitilmesi ile mümkündür.
Bu ülkeyi savunan ordumuz kadar çocuklarımızı yarınlara hazırlayan irfan ordularımızda güçlü olmalıdır.
Toplumları ancak güçlü iradeleri olan engin bilgi birikimi ile donatılmış kadrolar başarılı kılar.
Bu kadroları yetiştirenlerde ülkesini seven, bu topraklarda yaşamanın onurunu yüreğinde taşıyan ve bu bayrak altında yaşamanın gururunu ve onurunu yüreğinde hisseden öğretmenler olacaktır.
İnsanı yetiştiren, onu hayata hazırlayan, cehaleti yok etme mücadelesi içinde bir ömür amansızca boğuşan öğretmenler gerekli ekonomik imkânlara kavuşturulmalı ve öğretmenlik mesleğine en akıllı en zeki ve bu mesleğe gönül veren insanlar kabul edilmelidir.
Unutulmamalıdır ki!
Öğretmenler…
Cumhurbaşkanlarını, başbakanları, yüzlerce bürokratı, siyasetçiyi ve
bütün ülkenin dinamik değerlerini yetiştirmektedirler.
İşte bu ulvi mesleğin bütün mensupları Başöğretmen M.K. Atatürk kadar engin bilgiye, cesarete ve ülke sevgisine sahip olmalıdır.
İnanıyoruz ki!
Kurtuluşun reçetesi…
Geleceğimizin gerçek mimarları olan öğretmenlerimizin elindedir.
Hayatlarında, sınıfları dolduran çocuklarının geleceğinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen, bütün çocukları kendi yavruları kadar seven, ülkemizin onur abidesi öğretmenlerimizin Öğretmenler gününü tebrik ediyor,25 Kasım Pazar
günü akşamı Çayelili olan veya Çayeli’nde hizmet eden bütün öğretmenlerimizi federasyonumuzun düzenlediği Öğretmenler gecesine davet ediyoruz.
Bu duygularla bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyor, hepsinin ellerinden öpüyorum.

Çayeli Dernekler Federasyonu

Editör: HABER MERKEZİ