Cumhuriyet Halk Partisi Rize il ve ilçe örgütleri, ülkemizde yaşanan darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmelerin ardından ortak bir bildiri yayımladı.

            CHP Rize İl Başkanlığında, Rize İl Başkanı Mesut Rakıcı ve CHP Rize İl Yönetimi ile birlikte tüm ilçe başkanlarının katılımıyla düzenlenen değerlendirme toplantısında ortak bir bildiri kaleme alındı.

            Ülkemizde yaşanan FETÖ/PDY yapılanması ve bu yapılanmayla ilişkili olarak 15 Temmuz akşamı girişilen darbe kakışması sonrasındaki gelişmeleri değerlendiren CHP'li başkanlar, yurt genelinde yaşanan gelişmelerin Rize'de de etkili olduğunu, il merkeziyle birlikte ilçelerde de halkın oldukça tedirgin ve endişeli olmasına karşın, Cumhuriyet ve demokrasiye sahip çıkıldığını kaydettiler.

            Tüm İlçe Başkanları Katıldı

            Yapılan değerlendirmeler sonrasında CHP'li başkanlar, ortak bir bildiri kaleme aldı ve altına imza attı. CHP Rize İl Başkanlığında yapılan toplantıya Rize İl Başkanı Başkanlık yaparken; Ardeşen İlçe Başkanı Rauf Kemal Ural, Çamlıhemşin İlçe Başkanı Cihan Kalay, Çayeli İlçe Başkanı Hızır Kadıoğlu, Derepazarı İlçe Başkanı Şaban Akyıldız, Fındıklı İlçe Başkanı Kadirhan Kadıoğlu, Güneysu İlçe Başkanı Mustafa Kanbur, Hemşin İlçe Başkanı Başar Cumbur, İkizdere İlçe Başkanı İbrahim Tavukçu, İyidere İlçe Başkanı Ali Kavalcı, Kalkandere İlçe Başkanı Bayram Özkan, Merkez İlçe Başkanı Sedat Toprak, Pazar İlçe Başkanı Abdullah Yıldız ile birlikte İl Başkan Yardımcıları Saltuk Deniz ile Ömer Şan da katıldı.

            Cumhuriyet ve Demokrasi Vurgusu

            İlçe Başkanlarının ortaklaşa hazırladığı, 'Ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi' başlıklı bildiride, 'Çağdaş, Demokratik, Laik, Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyetinin, parlamenter sistemin ve demokrasinin bekçisi olacağız' vurgusu yapıldı.

            Bildiri Metni

            İlçe Başkanları ile birlikte CHP Rize İl Başkanı Mesut Rakıcı imzalı bildiri de şöyle denildi:

            'Ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi…

            Ülkemizde, 15 Temmuz 2016 Cuma Akşamı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde örgütlenmiş Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Cunta şebekesinin yapmış olduğu darbe kalkışması, Halkımızın ve TSK'nın duyarlı personelinin karşı koymasıyla engellenmiştir!

Bu kalkışım, sadece bir partiye ya da kişiye dönük değildir! Türkiye Cumhuriyetinin varlığına, egemenliğine, parlamenter sisteme ve laik düzenine karşı yapılmış bir kalkışmadır…

            Kısacası bu kalkışım aynı zamanda ülkemizin üniter yapısı ile birlikte Çağdaş, Demokratik, Laik, Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyetinin tüm kurum ve kuruluşlarına karşı yapılmıştır!

            Uzun yıllardır, kamuoyuna ve siyasilere bu yapının ülkemize vermiş olduğu zararları anlatmaya çalıştık. Ülkemizdeki en önemli tehlikelerden birinin bu yapı ve bu yapıyla aynı paralelde olan diğer düşüncelerin olduğunun altını çizerek, uyarılarda bulunduk! Bu güne kadar ne yazık ki, bu çağrılarımıza kulak tıkandı!..

            TSK'da yapılan tasfiye, sınavlarda yapılan usulsüzlükler, devlet kadrolarına yapılan atamalar ve yükselmelerde liyakatin esas alınmaması, FETÖ ve buna bağlı Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ile bu yapılara mensup kişilerin yerleştirilmesi gibi uygulamalar maalesef ülkemizi uçurumun kenarına getirdi!

            Daha önce de uyarmıştık… Şimdi de uyarıyoruz!

            FETÖ’cü yapının 15 Temmuz gecesi giriştiği darbe kalkışması bastırılmıştır!.. Fakat bu yapının bütünüyle tasfiye süreci tamamlanmamıştır. Bu kadroların ve yapılanmanın bütün devlet kurumlarından tamamen ve hızlı bir şekilde tasfiye edilmesi gerekmektedir.

            Bu tasfiye süreci hukuksuz olmamalıdır! Bu durum ve kalkışım bahane edilerek bir cadı avına dönüşmemelidir.  Yaşadığımız süreç Cumhuriyetin, Demokrasinin ve Laikliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir!

            Özellikle, siyasi iktidarın temsilcilerinin de artık Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' sözünü yüksek sesle dile getirmeleri ve Lozan Barış Antlaşması’nın, ülkemizin tapusu olduğunu vurgulamaları olumlu bir gelişmedir!

            Artık ülkemizin her bireyi, ülkemizdeki birlik ve bütünlüğünü sürdürmenin temelinin, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olmaktan geçtiğini bilmekte ve kabul etmektedir!

            Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 24 Temmuz Pazar günü İstanbul Taksim Meydanında okumuş olduğu 10 Maddelik manifesto, ülkemiz ve siyasetimiz için yol haritasıdır!

            Ülkemizde yaşanan bu hayati sorunu, Özgürlükçü Demokrasiyi tam manasıyla hayata geçirerek çözeceğiz…

            Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Örgütü olarak, bütün il ve ilçe örgütlerimizle birlikte dün olduğu gibi bugün de darbelere karşı olduk; yarın da darbe ve dikta özlemlerine karşı olacağız ve duracağız!..

            Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Örgütü olarak, Çağdaş, Demokratik, Laik, Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyetinin, parlamenter sistemin ve demokrasinin bekçisi olacağız!

            Kamuoyuna saygıyla duyururuz…'

 

 

Editör: HABER MERKEZİ