Faruk Çakır adlı kişiyi Çayeli'nde sokakta gezdiğinde veya eski caminin avlusunda oturduğunda kaç kişinin dikkatini çekmiştir bilinmez ama yaptığı bu cesur çıkışla eminiz ki artık tüm Türkiye'nin dikkatini çeken bir isim olacak. 

İşte hemşehrimiz Faruk Çakır yazısı: 

Namaz molası’nı ben talep ettim!

Yıllık iznimizin bir bölümünü geçirmek ve ‘sıla-i rahim’ için Karadeniz yaylalarını tercih ettiysek de, yine de ‘küresel ısınma’dan nasibimizi aldık. Başka bölgelerle kıyaslanamayacak olsa da ‘yayla’larımız da bu ‘afet’ten bir şekilde etkilenmiş görünüyor...

İstanbul’dan uzak kaldık, ama ‘gündem’den uzak kalmak her zaman mümkün olmuyor. Çünkü muhatap olduğunuz insanlar ‘gündem’le meşgul ve bu durum ‘yayla’lara kadar sirayet etmiş. İstanbul’a dönüşümüzle birlikte, ‘küresel ısınma’nın dışında, ‘yalan haber alışkanlığı’nın da devam ettiğine şahit olduk.

Aylardan beri “28 Şubat süreci”ne uygun haberler yayınlamakla ünlenen bir gazete, yine boş durmamış ve şehirler arası otobüslerde ‘namaz molası’ taleplerinin arttığını ifşa etmiş. “Yolda zorunlu namaz molası” başlıklı manşet haberin ‘özet’inde şöyle denilmiş: “Samsun’dan İstanbul’a gelirken cami önünde ‘istek üzerine’ yarım saat mola veren otobüsün diğer yolcuları uygulamaya tepki gösterdi.” (Milliyet, 5 Eylül 2007)

“Uzman görüşleri” ile desteklenen habere göre, cami molası ‘kurallar’a aykırı imiş... Haber üzerine yorum yapan bazı yazarlar da, “Mal bulmuş mağribi” gibi davranmışlar. Bunlardan birisi şöyle yazmış: “Uzun yıllar şehirlerarası otobüslerle yolculuk ettim, böyle bir olayla hiç karşılaşmadım. Yanımda, yöremde oturan yolcular içinde dini bütün insanlar da oldu ve onların bazılarının oturdukları yerde, kimseyi rahatsız etmeden ve sessizce namaz kıldıklarına da tanığım.” (Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyet, 6 Eylül 2007)

Bir diğeri de, ilgili haberi “en ilginç haber” seçmiş ve “Hâlâ mı görmüyorsunuz bunda ne olduğunu?” diye sormuş. (Oktay Ekşi, 6 Eylül 2007) Hürriyet başyazarı Ekşi’nin görmemizi istediği şey, Türkiye’nin ‘bir yerlere sürüklendiği’ şeklindeki kanaattir ki, bunu da yazısında Cezayir’den verdiği örnekle desteklemiş...

Haberin pek çok unsuru yalanlanmış olsa da ortada bir vak’a var: Yolculardan böyle bir talep gelmiş ve otobüs ‘namaz molası’ vermiş. Bundan dolayı, hem bu talepte bulunan yolcuları, hem de otobüs şoförünü can-ı gönülden kutluyorum.

Aynı zamanda bir ‘itiraf’ta da bulunmak istiyorum: Ben de pek çok otobüs yolculuğunda bu şekilde otobüs şoförlerinden ‘namaz molası talebi’nde bulundum ve sağ olduğum müddetçe de bulunmaya devam edeceğim! Çünkü ‘namaz kılmak’ gizlenecek bir davranış değildir ve bunun için talepte bulunmak namaz kılanların en temel hakkıdır.

Bu haberlerin maksadı ise bellidir: Suyu bulandırmak...

Otobüslerde ‘namaz molası’ taleplerinin arttığı da doğrudur, ama bu talep artışını mevcut siyasî iktidarla irtibatlandırmak kökten yanlıştır. Çünkü bu millet Müslümandır ve inancının gereğini yaşamak istiyor. Dün de böyleydi, inşallah yarın da böyle olacak. Bunun için medyanın ‘fetva’sına da ihtiyacı yok. Bu konuda ‘fetva’ vermeye ehil olanlar bellidir ve bunu da milletimiz bilmektedir...

Geri adım yok, doğruları savunmaya devam...

[email protected]  
(Yeni Asya)
Editör: HABER MERKEZİ