İkisi de profesör. Biri ekonomi, diğeri tıp alanında akademik kariyer yaptı. “Milli Görüş” çizgisiyle çıktıkları siyasetin yol ayrımında biri sağı diğeri solu seçti. İşte 62.Hükümet’te Başbakan Yardımcılığı görevine getirilen Numan Kurtulmuş ile CHP’nin ‘muhafazakâr açılımı’ kapsamında parti yönetimine getirilen Mehmet Bekâroğlu’nun kesişen ve ayrılan yollarının hikayesi.

 

Numan Kurtulmuş 1959 yılında Ordu’nun Ünye ilçesinde doğdu. İsmini aldığı dedesi Numan Kurtulmuş latin harfleriyle yazılmış ilk Türkçe ilmihâl kitabı Amentü Şerhi’nin yazarı. Babası Niyazi Kurtulmuş ise İstanbul’da ilk İmam Hatip Lisesi’ni açan İlim Yayma Cemiyeti’nin önde gelen isimlerinden.

 

Bu iklim içinde büyüyen Numan Kurtulmuş da İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde hem lisans hem yüksek lisans yaptı. Amerika’da devam ettiği akademik kariyerini iktisat alanında sürdürdü. 2004 yılında İstanbul Üniversitesi’nde profesör oldu.

 

Mehmet Bekâroğlu da Karadenizli. Rize’nin Fındıklı ilçesi doğumlu. 1954'te doğdu, üniversite eğitimi için tıp alanını tercih etti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Psikiyatr oldu. O da Kurtulmuş gibi yurt dışını tecrübe etti. İngiltere’deki Aston Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak çalıştı. 1999 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyeliği görevinde bulundu. Akademik kariyerini psikiyatri anabilim dalı başkanıyken sonlandırdı.

 

Siyasete 'Milli Görüş'le başladılar

 

Numan Kurtulmuş aktif siyaset hayatına 1998 yılında Necmettin Erbakan’ın yanında girdi. Refah Partisi’nin kapatılmasının ardından Milli Görüş’ün siyasi çatısı olarak kurulan Fazilet Partisi’nin(FP) İstanbul İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu üyesi olarak görev yaptı.

 

Bekâroğlu da aynı dönem Fazilet Partisi’nden Rize milletvekili seçilerek 18 Nisan 1999’da parlamentoya girdi. Bekâroğlu Meclis’te İnsan Hakları Komisyonu üyeliği yaptı. F Tipi cezaevlerinde siyasi tutuklulara dönük uygulamalar ve Hayata Dönüş Operasyonu’na karşı çıktı. Fazilet Partisi 22 Haziran 2001’de kapatıldı.

 

Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın başını çektiği ‘yenilikçiler’ FP’nin devamı olarak kurulan Saadet Partisi’ne katılmadı. Yenilikçilerden 55 milletvekili Adalet ve Kalkınma Partisi’nin(AKP) kuruluşunda yer aldı. Hem Bekaroğlu hem Kurtulmuş bu dönemde Saadet Partisi’nde siyasete devam etmeyi tercih etti.

 

Bekaroğlu Saadet Partisi’ne 2002 yılına kadar Meclis çatısı altında milletvekili, 2004 yılına kadar da Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla hizmet verdi. Numan Kurtulmuş da İl Başkanı ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlendi.

 

Saadet Partisi, kendi bünyesinden ayrılanların kurduğu AK Parti'nin iktidara taşındığı 2002 yılındaki seçimlerde Meclis dışı kaldı. Bundan iki yol sonra Bekâroğlu bu görevinden istifa etti ve CHP’den ayrılan Ertuğrul Günay’la birlikte 2006 yılında “Yeni bir siyaset” adını verdikleri, kamuoyunda “Müslüman Sol” olarak adlandırılan hareketin öncülüğünü yaptı. Ancak o dönem Günay da AK Parti’ye katıldı. Hareket umduğunu bulamadı.

 

Kurtulmuş SP Genel Başkanı oldu

 

Numan Kurtulmuş ise o dönem halâ Saadet Partisi'ndeydi. Genel Başkan Yardımcısıyken 26 Ekim 2008'de yapılan kongreye tek genel başkan adayı olarak girdi, geçerli 924 oyun tamamını alarak Saadet Partisi Genel Başkanı seçildi.

 

Kurtulmuş'un Genel Başkanlığı sırasında Mehmet Bekaroğlu da aktif siyasete eski partisi çatısı altında 2009 yerel seçimleriyle döndü. Bekaroğlu Saadet Partisi'nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ancak kazanamadı. 

 

Numan Kurtulmuş ise 2010’daki olağanüstü kongrede yeniden genel başkan seçildi. Ancak Necmettin Erbakan’ın yakınlarının da bulunduğu yönetim listesinin karşısına yeni isimlerle çıkması siyasete yanında başladığı Erbakan’ın izlerini partiden silme ve kadroları tasfiye olarak yorumlandı.

 

Erbakan'ın yakınları itirazlarını mahkemeye taşıdı. Partiye atanan kayyum heyeti kongre kararı alınca Kurtulmuş ve kurmayları ile 53 il başkanı, 65 belediye başkanı ve çok sayıda partili “Saadet Partisi’nde siyaset yapma imkanı kalmamıştır” diyerek 1 Ekim 2010 tarihinde partiden istifa etti. Bu isimler arasında Mehmet Bekaroğlu da vardı.

 

HAS Parti'yi birlikte kurdular

 

İki isim Halkın Sesi Partisi'ni (HAS Parti) kurdu. Kurtulmuş 1 Kasım 2010 tarihinde Genel  Başkanlığa seçildi. Mehmet Bekaroğlu partinin genel başkan yardımcısı oldu. Kurtulmuş'un AK Parti'ye geçiş döneminde karşısına çıkarılan ve AK Parti'ye yönelik söylediği iddia edilen 'Firavunlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız' ilkesini parti programına birlikte yazdılar. 

 

2011 seçimleri yaklaşırken kamuoyu anketlerinde Numan Kurtulmuş’a ve partisine verilen desteğin artması AK Parti’nin dikkatini çekti. AK Parti’nin yakın markaja aldığı Kurtulmuş'a dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan 2 Temmuz 2012’de resmi olarak bütünleşme teklifi götürdü.

 

Bekaroğlu ile Kurtulmuş’un ilk görüş ayrılığı, AK Parti'yle bütünleşme döneminde su yüzüne çıktı. Bekâroğlu, Kurtulmuş’un AK Parti’yle temasından haberi olmadığını söyledi:

 

'Kurtulmuş'un AK Parti'ye geçiş yöntemi de yanlıştır. Biz bu olayı AK Parti teşkilatlarından duyduk. Sayın Numan Kurtulmuş bize 'ben de basından sizin gibi öğrendim' dedi. Ama gördük ki hiç öyle değil. Bitirilmiş bir işin formaliteleri icra ediliyor. Has parti kapanıyor. Görüntü budur.'

 

Bekâroğlu aynı günlerde Taraf gazetesine verdiği röportajda “Kendinizi ihanete uğramış gibi mi hissediyorsunuz?” sorusunu yanıtladı, “O tip kavramları kullanmıyorum ama arkadaşlar verdikleri sözü bozdular. Usulü bozdular.” diyerek sitemini dile getirdi.

 

Kurtulmuş ise AK Parti'yle bütünleşme kararını 'halkın isteğiyle' aldıklarını söyledi: 

 

'Biz muhalefetteyken de iktidar partisiymiş gibi çalıştık. Halk da ’Siz doğru söylüyorsunuz ama biz size daha sonra oy vereceğiz ya da biz sizi Tayyip Bey ile birlikte görmek istiyoruz’ dedi.'

 

HAS Parti kapandı yollar ayrıldı

 

Kurtulmuş, AK Parti’nin çağrısının ardından 19 Eylül 2012 günü olağanüstü kongresini topladı. Mehmet Bekâroğlu 'AK Parti'ye katılım konusunda ikna olmadım' dese de delegenin çoğunluğu ‘Bütünleşme sebebiyle fesih’ kararı aldı. Partililerden helallik isteyen Numan Kurtulmuş, 'Siz beni bırakmadıkça ben sizin hiç birinizi bırakmayacağım” dedi. HAS Parti siyaset sahnesinden silindi.

 

Numan Kurtulmuş 3 gün sonra 'kendisini bırakmayan' arkadaşlarıyla birlikte AK Parti’ye katıldı. Kurtulmuş bir ay içinde parti yönetimine girdi ve Ekim 2012’de Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu.

 

Kurtulmuş'u 'bırakıp' AK Parti'ye gçmeyen Bekaroğlu ise 30 Mart 2014 yerel seçimlerine kadar siyasi faaliyetlerine ara verdi. Bekaroğlu Saadet Partisi çatısı altına bir kez daha girerek Rize Belediye Başkan adayı oldu ancak kazanamadı.

 

Bekâroğlu CHP’de

 

Yerel seçimlerin ardından muhafazakâr kesime uzak kalmakla eleştirilen CHP, Milli Görüş geleneğinden gelen, toplumsal sorunların çözümü için, F Tipi cezaevleri ve ölüm oruçları mücadelesinden başlayarak, Kürt meselesi, barışçı çözüm çabaları, ayrımcılığa karşı mücadelesi, insan hakları alanındaki söylemleri ve ılımlı kişiliğiyle tanınan Mehmet Bekaroğlu’nu partiye davet etti.

 

Bekaroğlu’nun memleketi Rize Fındıklı’da CHP’ye üye olmak için yaptığı başvuru aynı gün Parti Yönetimi’nce onaylandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu onaydan üç gün sonra yapılan 18.Olağanüstü Kurultay'daki Parti Meclisi seçiminde Bilim ve Kültür Platformu listesine yerleştirerek Bekâroğlu'nun parti yönetimine girmesini sağladı. 

 

Bekâroğlu CHP’ye geçişini siyasi çizgi kayması olarak görmediğini söyledi, beraber siyaset yaptığı kişilere “Çok radikal bir iş yaptığımın farkındayım ama beni izlemeye devam edin. HAS Parti’de, Fazilet’te, Saadet’te ne yaptıysam burada da aynısını yapacağım” diyerek mesaj gönderdi. 

 

Bekâroğlu CHP içinden gelen 'Parti sağa kayıyor' eleştirilerine sert yanıt verdi:

 

'Bana sağcı diyenin alnını karışlarım. Evrensel olarak sağ, güçlüden, statükodan yanadır. Türkiye'de sağ yanlış algılanıyor. Sol da dinsizlik gibi algılanıyor. Bu Türkiye'nin başına gelmiş en büyük beladır. Ben emekten yana, ötekinin hakkını savunan bir insanım. Ben mazlumun da, zalimin de kimliğini ayırmadım. Eğer CHP de bana bir kürsü açarsa buna burada devam ederim.'

 

Kurtulmuş'un değerlendirmesi

 

Davutoğlu Hükümeti'nde Başbakan Yardımcılığı'na getirilen Numan Kurtulmuş ise bir dönem yol arkadaşlığı yaptığı Bekâroğlu'nun CHP yönetimine girmesi konusunda temkinli konuştu:

 

'Bizim eski arkadaşımızdır, onun hakkında konuşmak bana yakışmaz. Dolayısıyla kişisel tercihidir. Onun için hayırlı olsun ama CHP ile ne kadar bağdaşacak ne kadar uyuşacak onu da zaman gösterecek' 

 

Bekâroğlu ve Kurtulmuş birlikte çıktıkları ve 2012'de HAS Parti'nin kapanmasıyla ayırdıkları siyaset yolculuğuna iktidar ve anamuhalefet partilerindeki görevleriyle devam edecek. 

 

Kaynak: Al Jazeera

 

 

Editör: HABER MERKEZİ