DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, DTP'de herhangi bir ayrışmanın olmadığını ifade ederek, ''Bir milletvekili olarak, DTP'nin belirlediği siyaset ve çalışmalar kadar, bireysel çaba ve arayışlarımın olması sorumluluğum gereğidir'' dedi.
ŞİDDETİN BOYUTU HEPİMİZİ KAYGILANDIRIYOR
Tuğluk, yaptığı yazılı açıklamada, bir gazetedeki makalesinden sonra, bazı basın yayın organlarında, politik duruşu ve DTP ile ilişkilerini değerlendiren yorumlar yapıldığına işaret etti. ''Kürt sorunu ve bu sorundan kaynaklı şiddetin ulaştığı boyut, hepimizi kaygılandıran bir düzeye varmıştır'' diyen Tuğluk, DTP'nin Meclisteki temsiliyle, Kürt sorununa barışçıl çözüm umudu kadar imkanının da yaratıldığını ifade etti.
Tuğluk, ancak bilinen polemikler nedeniyle, şu ana kadar bu tarihi fırsatın değerlendirilmediğini öne sürerek, AK Parti'nin, ne kendilerine siyaset yapma imkanı tanıdığını ne de seçim mitinglerinde Kürt halkına söz verdiği bir çözüm programı sunduğunu savundu.
KİŞİSEL SORUMLULUĞUMLA YAZDIM
Bir milletvekili olarak, DTP'nin belirlediği siyaset ve çalışmalar kadar, bireysel çaba ve arayışlarının olmasının da sorumluluğu gereği olduğunu kaydeden Tuğluk, şöyle devam etti: ''Kişisel sorumluluğumla yazdığım ve yaptığım kimi açıklamaların, sorunun tartışılmasına bir katkı olarak değerlendirilmesini beklerken, Kürt sorununun kişiler üzerinden ve kimi kategorileştirmelere gidilerek tartışmalar yapılmasından rahatsızlık duydum. Partide ve Mecliste birlikte çalıştığım her arkadaşımın Kürt sorununun çözümü konusunda aynı iyi niyeti ve sorumluluğu taşıdığını önemle söylemeliyim. Kimi yayın organlarında yer aldığı üzere, DTP'de herhangi bir ayrışma söz konusu değildir, bir kişi bir diğerinden daha az değerli değildir. Kullandığımız dilden ve kurduğumuz cümlelerden yola çıkılarak böylesi yapay tartışmaların yapılması anlamsızdır. Hepimiz Meclis zeminine ve siyasetine inanıyoruz. Bu nedenle seçimlere girdik, Mecliste yerimizi aldık ve çözüm için rol ve misyon üstleneceğimizi belirttik. İnanıyorum ki bu eşsiz fırsat doğru değerlendirilecek ve Kürt sorununun nihai çözümü için Mecliste bir uzlaşı sağlanacaktır.''
ŞİDDETİN BOYUTU HEPİMİZİ KAYGILANDIRIYOR
Tuğluk, yaptığı yazılı açıklamada, bir gazetedeki makalesinden sonra, bazı basın yayın organlarında, politik duruşu ve DTP ile ilişkilerini değerlendiren yorumlar yapıldığına işaret etti. ''Kürt sorunu ve bu sorundan kaynaklı şiddetin ulaştığı boyut, hepimizi kaygılandıran bir düzeye varmıştır'' diyen Tuğluk, DTP'nin Meclisteki temsiliyle, Kürt sorununa barışçıl çözüm umudu kadar imkanının da yaratıldığını ifade etti.
Tuğluk, ancak bilinen polemikler nedeniyle, şu ana kadar bu tarihi fırsatın değerlendirilmediğini öne sürerek, AK Parti'nin, ne kendilerine siyaset yapma imkanı tanıdığını ne de seçim mitinglerinde Kürt halkına söz verdiği bir çözüm programı sunduğunu savundu.
KİŞİSEL SORUMLULUĞUMLA YAZDIM
Bir milletvekili olarak, DTP'nin belirlediği siyaset ve çalışmalar kadar, bireysel çaba ve arayışlarının olmasının da sorumluluğu gereği olduğunu kaydeden Tuğluk, şöyle devam etti: ''Kişisel sorumluluğumla yazdığım ve yaptığım kimi açıklamaların, sorunun tartışılmasına bir katkı olarak değerlendirilmesini beklerken, Kürt sorununun kişiler üzerinden ve kimi kategorileştirmelere gidilerek tartışmalar yapılmasından rahatsızlık duydum. Partide ve Mecliste birlikte çalıştığım her arkadaşımın Kürt sorununun çözümü konusunda aynı iyi niyeti ve sorumluluğu taşıdığını önemle söylemeliyim. Kimi yayın organlarında yer aldığı üzere, DTP'de herhangi bir ayrışma söz konusu değildir, bir kişi bir diğerinden daha az değerli değildir. Kullandığımız dilden ve kurduğumuz cümlelerden yola çıkılarak böylesi yapay tartışmaların yapılması anlamsızdır. Hepimiz Meclis zeminine ve siyasetine inanıyoruz. Bu nedenle seçimlere girdik, Mecliste yerimizi aldık ve çözüm için rol ve misyon üstleneceğimizi belirttik. İnanıyorum ki bu eşsiz fırsat doğru değerlendirilecek ve Kürt sorununun nihai çözümü için Mecliste bir uzlaşı sağlanacaktır.''
Ensonhaber
Editör: HABER MERKEZİ
