Yaz bitti yavaş yavaş kışa yaklaşırken hepimizin sıkıntılarından biri olan grip hastalığı hakkında sizlere bilgiler aktaracağım.

Son yıllarda özellik sonbahar aylarına geldiğimizde sık sık hepimiz gazetelerde televizyonlarda uzak doğudan gelen grip salgınlarını ve grip aşısı reklamlarını görüyoruz.

Öncelikle grip hastalığının tanımını yaparsak,

Grip, Influenza denilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Grip, daha önceden de bilinmesine rağmen aslında 1918 yılında yol açtığı büyük salgınla gündeme oturmuş bir hastalıktır. İspanyol gribi nedeniyle 1918 yılında yaklaşık 20 milyon kişi öldü. Daha sonra da daha ufak çapta salgınlar görüldü. Örneğin, 1957 yılında Asya gribi diye bilinen, 1968 yılında Hong Kong gribi diye bilinen grip salgınları oldukça büyük sayıda insan topluluklarını etkiledi.
1957-1985 yılları arasında ortaya çıkan 16 salgının her birinde ABD'de 10 bin-40 bin arasında ölüm vakası kaydedilmiştir

Nasıl bulaşır?
Grip de nezle gibi, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla ve virüs bulaşmış ellerle temas (örn. tokalaşma) sonrasında kolaylıkla bulaşır. Bu yüzden elleri yıkamak korunmada çok önemlidir.

Grip hastalığının belirtileri nelerdir?
o Ateş
o Titreme
o Baş, sırt, kol ve bacaklarda ağrı
o Boğaz ağrısı ve kuru öksürük
o Halsizlik
o İştah kaybı
o Kas ve eklem ağrısı
o Bulantı
o Gözlerde yanma
o Burun akıntısı

Sağlıklı insanlarda grip, 1 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir. Ancak bazı kişilerde, örneğin kronik hastalık nedeniyle vücut direnci zayıf durumda olanlarda, kalp-akciğer hastalığı olanlarda, yaşlılarda, şeker hastalarında, zatürree, beyin iltihabı, kalp kası iltihabı gibi ciddi ve ağır seyredip ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar görülebilir.

Halk arasında en çok yanlış bilinen her hasta olunduğunda grip olarak adlandırılmasıdır. Şu bir gerçek ki grip salgını sonucu oluşan grip yılda sadece bir kere olur. Burada tabi ki hekimlerimizin de kolaycılığa kaçıp grip diye geçiştirmesinin etkisi vardır

Tabloda görüldüğü gibi birbirine çok benzer durumlar olsa da gribi ayıran özellikler

Bulunmaktadır.

Grip tedavisinde öncelikle istirahat çok önemlidir. Bol C vitamini ve su tüketmenin yanında piyasada anti-gribal olarak satılan ilaçlardan da yararlanılabilir

GRİP AŞISI

Aşı nasıl hazırlanıyor?

Aşı, grip virüsüne karşı, ölü virüslerden hazırlanır. Ancak, gribin tipleri ve bu tiplerin de her birinin pek çok alt grubu bulunmaktadır. Tek bir grip mikrobu değil, birçok çeşit grip mikrobu vardır. Aşının çok yüksek sayıdaki bütün çeşitleri kapsaması söz konusu olmadığından, bilim adamları her yıl, bir sonraki yıl, görülmesi en muhtemel çeşitleri kestirir ve aşıyı bu tahmine göre hazırlar.

Aşının koruyucu etkisi, uygulamadan 1-2 hafta sonra başlar. Bu yüzden, aşının en uygun zamanı, gribin en sık görüldüğü ayların hemen öncesi, yani güz aylarıdır. Ekim ve Kasım yeğlenir.

Gribe yol açan virüsler, sıklıkla değiştiğinden her yıl yeniden aşı yapılması gerekir. Aşının etkisi de zaten yaklaşık bir yıldır.

 

 

Kimlere yapılmalı?
Kimlere aşı yapılması gerektiği konusunda, tıptaki genel kabul şu şekildedir:

65 yaşın üstündeki herkese,

Önemli sağlık sorunları olanlara:

Ciddi kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, kan, hormon hastalığı olanlara,

Bir önceki yılda, sürekli doktor gözetimi gerekenler ve hastaneye yatırılanlara,

Bakım uygulamaları yapılan yerlerde (huzurevi, rehabilitasyon merkezi vb) uzun süre kalanlara,

Bulaşıcı hastalıklarla savaşma yeteneği daha az olanlara (AİDS hastalığına yol açan HIV virüsü taşıyanlara, uzun süreli kortizon gibi ilaçlarla tedavi görenlere, ışın veya ilaçlarla kanser tedavisi görenlere...)

Gebeliğinin ilk üç ayı grip mevsimine rastlayacak kadınlara

Yukarıda saydığımız riskli gruplarla karşılaşma şansı yüksek olanlara:

Sayılan riskli gruplarla birlikte yaşayanlara,

Sağlık çalışanlarına (doktor, hemşire, hastabakıcı...),

Kronik bakım yapılan sağlık kuruluşlarının personeline,
Yüksek riskli kişilere evde bakım veren -hemşire, gönüllü vb- kişilere,

İşgücü kaybının bedeli yüksek olacaklara: a. Önemli toplumsal hizmetler verenlere, b. Salgın çıkarsa, okul aktivitelerinde önemli sıkıntılar oluşabilecek okul mensuplarına.

Kimlere yapılmamalı?

Her şey gibi aşıya karşı da alerji gelişebilir. Bu yüzden, önceden aşı yapıldığında alerji ya da ciddi yan etki gelişenlere aşı yapılmamalıdır. Yumurtaya karşı ciddi alerjisi olanlar için de sakıncalıdır. Aşı yapılacağı sırada ağır hasta olanlara, yüksek ateşlilere ya da sürekli hastalığı olanlardan, o sırada durumu ciddileşenlere de önerilmez.

Aşı uygulanmadan önce doktora danışmakta, çok seyrek olsa da, anafilâksi dediğimiz ölümcül alerjilere müdahale edilebileceğinden, aşıyı bir sağlık kuruluşunda yaptırmakta yarar vardır

Aşı erişkinlere bir kerede verilir. Dokuz yaşından küçük çocuklara, bir ay arayla, yarım dozda iki kerede uygulanır

Aşının riskleri nelerdir?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, grip aşısının da riskleri vardır. Ancak, genelde oldukça güvenli kabul edilebilir. Her ilaca olduğu gibi, aşılara karşı da alerji olabilir. Seyrek görülen ama ciddi sonuçlar verebilen alerjiler aşı yapıldıktan sonraki ilk bir kaç dakikayla-bir kaç saat içinde ortaya çıkar. Uygulamanın hemen ardından, hafif veya orta şiddette rahatsızlıklar -aşı yerinde hassasiyet, kızarıklık, şişlik; genel olarak ateşlenme ve ağrılar- ortaya çıkabilirse de, bunlar genellikle 1-2 gün sürüp geçer. Aşı, ölü virüslerden hazırlandığından, gribe yol açmaz.

Aşı ne ölçüde faydalı?

Grip aşısı, grip nedeniyle hastaneye yatmayı %50-60, gribe bağlı yaşlı ölümlerini %80 oranında azaltır. Ancak, koruyuculuğunun sınırları olduğunu baştan belirtmek gerekir. Her şeyden önce, bilim adamları, bir sonraki yılın grip türlerinin tamamını öngörmeyebilirler. Aşı, uygun koşullarda saklanmamış ve nakledilmemiş olabilir. Doğru koşullarda saklanıp uygulanmak şartıyla aşının faydası inkâr edilemez.

Editör: HABER MERKEZİ