Her şeyin hızla değiştiği günümüzde işletmeler bu değişime ayak uydurmak ve rekabet avantajı sağlayabilmek için değişmek ve kendilerini yenilemek zorundadır. Dünya çay sektöründe ki ürün yelpazesine baktığımızda hızla değişen rekabet ortamında Türk çaycılığının ayakta kalabilmesi için ürünlerini ve üretim yöntemlerini sürekli olarak değiştirmeleri ve yenilemeleri kaçınılmaz olmuştur. İnovasyon olarak tanımlanan bu değiştirme ve yenileme süreçlerinde ilgisiz olan, geride kalan, başarısız olan sektör aktörleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Çay sektöründeki işletmelerin ana ürünü olan siyah çay ile yetinmeyip çay sektöründe yeni ürünler geliştirmeleri ve üretim yöntemlerini iyileştirmeleri gerekmektedir. Teknolojik, organizasyonel ve pazarlama inovasyonlarında başarı sağlayarak rekabet gücünün arttırılmasıyla sağlanan ticari gelir ile birlikte Türk çaycılığı dünya çay piyasasında var olma adına önemli adımlar atmış olacaktır.

5000 yıllık tarihi olan çayın Türk toplumunda ayrı bir yeri vardır. Sofralarımızın vazgeçilmezi olan çay bir içecekten ötedir.  Çay bugün sosyal hayatımızda yeri doldurulamayacak vazgeçilmezimizdir. Sabah kahvaltısından en derin sohbetlere, yazın sıcağından kışın soğuğuna günlük hayatın vazgeçilmezidir. Çay bir keyif kaynağıdır. Bundan dolayıdır ki sektörün markaları yüksek kalite standardına sahip farklı seçenekleri müşterilerine sunarak bu keyfi olabildiğince çok yaşatma mecburiyetindedirler.

Çay deyince aklımıza tabii ki öncelikli olarak siyah çay geliyor. Yıllarca sofralarımızda tükettiğimiz keyif aracı yaptığımız sohbetlerimizin demi olan siyah çayın gönlümüzde ki yeri ayrıdır. Hala vazgeçilmezimiz konumundadır. Türk insanının %96’sı hemen her gün mutlaka çay içiyor. Çaysız bir günü bile geçmiyor. Yani Türk toplumu çay tiryakisi diyebiliriz.

Sektörde yıllar geçtikçe çayın çeşitliliği de arttı. Siyah çay, yeşil çay, bitki çayları ve meyve çayları, soğuk çay, beyaz çay derken şimdi de sektör yeşil çay pudrasıyla tanışma aşamasına geldi. Siyah çayla birlikte demlenen sohbetlerimizi zaman zaman bitki ve meyve çayları ile süsledik. Aslında çay olmayıp, kendine özgü bir çay kültürü olarak ortaya çıkmış bitki kaynaklı çay demlerinden oluşan farklı tatlardaki bitki ve meyve çayları sağlığın, gençleşmenin, güzelleşmenin sırlarını barındırdığından dolayı hala cazibesini koruyor.

Asya ülkelerinin temel besin maddelerinden biri olan yeşil çayın faydalarını duydukça çay tiryakileri bu sefer yeşil çay ile tanışma ihtiyacı hissetti. Tüketim açısından siyah çayın çok uzağında kalsa da ülkemiz insanı hatırı sayılır oranda yeşil çay tüketmeye başladı. Aslında yeşil çay bizim bildiğimiz siyah çay gibi aynı bitkiden üretilse de yeşil çayı ön plana çıkaran özelliği ise bu yaprakların işlenme şekli. Yapraklar, işlem sırasında normal çaydan farklı olarak daha az oksitleniyor ve bu sayede içerdiği vitamin, mineral ve antioksidanlar korunuyor. Ülkemiz için tüketim açısından henüz uzun bir geçmişi olmayan fakat Çin başta olmak üzere, Asya ülkelerinde 4000 yıldır tüketilen yeşil çay Türk insanı için alternatif sağlık içeceği olarak tercih edilebilirliğini sürdürmekte.

Son yıllara kadar tüketimi sınırlı olan ve toplumun belli kesimi tarafından tercih edilen soğuk çay ürün ve marka çeşitliliğini arttırarak inovatif yaklaşımlarla sektörde tercih edilebilirlik oranını oldukça arttırdı. Sektörde ki soğuk çay piyasası ciddi bir hareketlilik yaşayarak çay sektörüne imaj açısından büyük katkılar yaptı. Soğuk çayın kısa zamanda sektörde elde ettiği büyük başarı oranı diğer içecek firmalarını da soğuk çay pastasından pay kapmaya itti. Gelinen noktada soğuk çay, meyve sularının ve gazlı içeceklerin karşısında tüketim açısından ciddi bir potansiyel oluşturmuş durumda. İnovatif yaklaşımlarla büyük bir değişim geçiren Türk soğuk çayı birçok ülkeye ihraç edilen ürün konumuna geldi. Türk soğuk çayı büyük başarılara yelken açmış durumda.

Sektörde ki soğuk çay fırtınası devam ederken altın niteliğindeki beyaz çay tüketiciyle kısa bir süre önce tanıştı. Sağlık açısından oldukça yararlı olan ama bir o kadar da pahalı bir ürün olan beyaz çay çaydaki inovasyon zincirinin son halkalarından birini oluşturdu. Üretim koşulları ve bunun yansıması olan fiyatıyla birlikte oldukça prestijli bir ürün olan beyaz çay sektörün yenilikçi yüzünü oluşturdu. Üretimine geçen yıl başlanan ve yaş çayın tepe tomurcuğundan üretilen beyaz çayın, gelen talebin fazla olması üzerine dünyada yeni bir marka olarak piyasada yer edinmesi hedefleniyor.

Şimdi de son günlerde adını duymaya başladığımız yeşil çay pudrası tüketiciyle buluşmak için hazırlıklarını tamamlamak üzere. Çaykur'un çay ürünlerini çeşitlendirmek amacıyla başlattığı bilimsel projelerden biri olan yeşil çay pudrasının üretimi konusundaki çalışmalar uzunca bir süredir devam ediyordu. Yeşil çay pudrası büyük oranda gıda alanında tüketildiği gibi klimalardaki filtre sistemlerinde koku giderici olarak, kozmetik ve ilaç sektöründe de kullanılıyor. Ülkemiz için yeni olan bu ürün Asya ülkelerinde ve özellikle Japonya'da oldukça popüler. Japonya’da yeşil çay pudrasından üretilen çay için özel seremoniler yapıldığı biliniyor. Japon halkının uzun yaşamasında yeşil çay pudrasının önemli katkısı olduğu söylenmekte ve Japonların bugün günlük hayatta tükettikleri içme suyuna dahi yeşil çay pudrası ekledikleri bilinmektedir. Ayrıca Japonlar cilt kremlerinde, gıda ürünlerinde yeşil çay pudrasını sıkça kullanmakta. Yeşil çay pudrasının tercih edilme nedenlerine baktığımızda ülkemiz insanı için oldukça cazibeli bir ürün olacağı kanaatindeyim.

Son zamanlarda tüketiciyle buluşturulan bu ürünlere baktığımızda çayda gerçekleştirilen bu inovatif yaklaşımların sektöre bir dinamizm getirdiği, katma değer yarattığı, rekabet gücünü arttırdığı, cazibe merkezi oluşturduğu gözlemlenmektedir. İnovasyon sürekliliği olan bir faaliyettir. Ayakta kalmak ve rekabet edebilmek için alıcıların ürünlerimizi tercih etmelerini sağlamalıyız. Tercih edilmek için ana ürünümüz olan çaya eklediğimiz özellikler inovasyondur. İnovasyon çalışmaları çay sektöründeki işletmelerin daha yüksek kâr elde etmesine neden olsa da bunun ne kadar süreceğini tahmin etmek imkânsızdır. Dolayısıyla Türk çaycılığının sektörde yaşamını devam ettirebilmesi için çayda ki inovatif yaklaşımları sürekli kılması gerekmektedir.

24.06.2015 / RİZE

Ersoy USTAOĞLU

Gündoğdu Çay Fabrikası

Müdür Yardımcısı

Editör: HABER MERKEZİ