AKP'nin dünkü MKYK toplantısında, cumhurbaşkanlığı konusuna 'şöyle kıyısından köşesinden değinildi' dersek yanlış olmaz. Erdoğan ve Gül bu konuyu açmadılar. Bir iki MKYK üyesi, Gül lehine kısa konuşma yaptı, ama toplantının ana gündemi Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanı'ydı...

Çankaya haftaya
AKP'nin dünkü MKYK toplantısından yansıyan hava, cumhurbaşkanlığı konusunun haftaya kaldığı biçiminde.
Başbakan Erdoğan'ın 'sırayla gidelim' anlayışında olduğu, dün konuştuğumuz MKYK üyelerinin ortak düşüncesiydi. Erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığı konusunda düğmeye basmak için TBMM Başkanlık Divanı'nın oluşmasını bekleyeceği ortak kanıydı. Hem Erdoğan'a hem de Gül'e yakın isimlere göre Başbakan Erdoğan, pazartesi gününden önce Çankaya ve özellikle Gül'ün adaylığı konusunda açık tutum almayacak. TBMM yönetimi oluştuktan sonra Çankaya için parti ve Meclis grubuyla istişare edecek, nabız alacak...

Erdoğan'ın sessizliği
Hem kabinede hem de partide ağırlık taşıyan isimlere, 'Başbakan, Gül konusunda neden sessiz?' sorusunu yönelttiğimde şu yanıtı aldım:
'Başbakan önce stratejiyi belirleyecek, sonra stratejiye uygun ismi. Stratejik olarak iki seçenek var:
1- 22 Temmuz seçimi cumhurbaşkanlığı nedeniyle yapıldı. Seçim kampanyası Gül'e haksızlık yapıldığı tezine oturtuldu. Yüzde 47'ye yakın oy alındı. O halde bunun doğal sonucu Gül'ün cumhurbaşkanı olmasıdır demek ve Gül'ün adaylığını ilan etmek,
2- Gül'ün adaylığı e-bildiri getirdi. Yeni dönemde benzeri bir sıkıntı yaşanmaması için muhalefet partilerinin istediği isimler olmasa bile, uzlaşmaya uygun, muhalefetin ve TSK'nın da itiraz edemeyeceği bir 'ılımlı' ismi Çankaya'ya çıkarıp, 'güçlü Başbakan, güçlü hükümet' formülüyle yola devam etmek.
Erdoğan bu iki stratejiden birine karar verecek. Birincisini seçerse Gül'ün adaylığını ilan edecek, ikincisini seçerse düşük profilli bir AKP'liyi aday gösterecek. Başbakan bu iki stratejiyi tartıyor. Bu nedenle sessiz bekliyor.'

Gül cephesinin kararlılığı
Gül cephesine göre ise adaylık konusunda kararlılık sürüyor. Gül ve arkadaşları, adaylığının halk tarafından da onaylandığı düşüncesindeler. Ağırlıklı isimlerden Murat Mercan da böyle düşünüyor.
Gül'e yakın MKYK üyesi isimlere göre, 'Birincisi, eğer Gül daha önce aday olmasaydı, bugün de aday olmaması düşünülebilirdi, ama AKP'nin adayı olarak ortaya çıkıp seçilecek oydan fazlasını aldıktan ve Anayasa Mahkemesi kararıyla engellendikten sonra adaylıktan vazgeçmesi olmaz, bu durum AKP tabanına izah edilemez.'
Aynı isimlere göre, 'İkincisi, Başbakan'ın Abdullah Bey'i çiğnemesi, onun rızası olmadan başka isimlere yönelmesi de çok zor olur. Tayyip Bey'in bir huyu var; sırası, zamanı gelmeden konuşmaz, tutum almaz. Konunun olgunlaşmasını, zamanının gelmesini bekler. Şimdi de öyle yapıyor.'

Erdoğan-Çiçek görüşmesi
Meclis Başkanlığı konusunda önemli bir görüşme, Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek arasında yapıldı. Çiçek, bu görüşmeden sonra TBMM Başkanlığı için aday olmadığını belirtti. Gerekçesi kendisinde saklı. Erdoğan-Çiçek görüşmesi, Çankaya ve yeni kabine için önemli. Arkasından AKP'nin Meclis Başkanı adayının Köksal Toptan olduğu açıklandı.

Kabine kime sunulacak?
Başbakan Erdoğan, 60. Bakanlar Kurulu listesini kime sunacak? Sezer'e mi yoksa yeni cumhurbaşkanına mı?
Ankara kulislerine göre, yeni cumhurbaşkanına sunması daha yüksek bir olasılık. Anayasa'nın 116. maddesinin 2. fıkrasına göre, Başbakan'ın hükümeti kurmak için TBMM Başkanlık Divanı'nın oluştuğu tarihten itibaren 45 günü var. Cumhurbaşkanı seçimi için Anayasa'nın belirlediği süre ise bir ay. Bu durumda yeni kabineyi yeni cumhurbaşkanına sunması mümkün. Kabinede bazı isimlerin Sezer'e takılmaması için Başbakan yeni cumhurbaşkanını beklemeyi tercih edebilir.
Çankaya'daki beklenti de bu yönde...

[email protected]

Editör: HABER MERKEZİ