Ömer ŞAN-RİZE

Doğu Karedeniz Bölgesi yine radyasyon iddiaları gündeme damga vururken, bölgenin yeraltı zenginlikleri arasında sayılan çeşitli madenler ve uranyum yataklarıyla ilgili iddialar, bölgede endişe yaratıyor.

            Önceki ay, bölgedeki maden arama ve çıkarma çalışmalarına karşı mücadele eden ve daha önce de 'Çernobil nükleer kazasının etkileri' konusunda araştırmalar yapan gazeteci Osman Güvenalp, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin'de önemli oranlarda radyasyon ölçümleri yapıldığını ileri sürmüş, yetkililerin dikkatini çekmeye çalışmıştı.

            Güvenalp’in çağrısı sonrası açıklama yapan Ordu Valiliği, bölgede endişe edecek bir durum olmadığını ve olağan koşullar olduğunu kaydetmişti.

            Ancak bu açıklamaların ardından Avrupa Birliği (AB) Ortak Araştırma Merkezi Radyoaktivite Çevresel İzleme Haritasında yer alan son radyoaktivite ölçümleri de bölge halkını yeniden tedirgin etmeye başladı.

            Uranyum Rezervleri mi?

            Aynı zamanda Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) YK Üyesi de olan Güvenalp, uyarılarını yineleyerek, bilimsel araştırma yapılması çağrısını yineledi ve ölçümlerin, Çernobil nükleer kazası sonrasındaki ölçümlerin çok üzerinde değerler taşıdığına dikkat çekti.

Özellikle Şebinkarahisar bölgesinde 300 ton rezervli uranyum yatakları ve bu rezervin olduğu bölgede patlamalı faaliyet sürdüren maden şirketi bulunduğuna dikkat çeken Güvenalp, 'Diğer bir husus da, patlamalardan kaynaklı radyoaktif radon gazı çıkışlarıdır. Bu patlatma faaliyetleri Karadeniz Bölgesinde sıkça yapılmakta ve bu rezervler üzerindeki patlamalar şüphelerimizi bu noktaya çekmekte' diye konuştu.

            Çernobil'in Çok Üstünde!

            Trabzon Emek Meclisi ve DEKAP YK Üyesi İhsan Hacıbektaşoğlu, Trabzon'da 26 ve 30 Haziran'da yapılan radyasyon ölçüm değerlerinin, 'tehlike sınırının çok üzerinde' yer aldığına dikkat çekerek, 'Merkezin sitesindeki harita endişeleri doğruluyor. Ölçülen radyasyon, Çernobil'in yaydığının 2-3 katı. Kamuoyu ve bizlerin aklında onlarca soru işareti yanıtsız duruyor' dedi.

            Neler Oluyor?

            AB 'Radyolojik Ölçüm Merkezi' verilerine göre Ordu-Artvin arasındaki alanlar radyasyona maruz bölge olarak gösteriliyor. Bölgedeki ölçüm istasyonlarında, zamanla tehlike sınırlarının çok üstünde ölçümler yapılıyor.

            Son bir haftada en tehlikeli bölge olarak görülen Trabzon'da, 26 ve 30 Haziran sabahı itibarıyla, en üst tehlike sınırında, 2550 birimlik ölçüm yapıldı!
            Bölgedeki 'gama dozu' seviyelerinde, özellikle 25-30 Haziran arası, ani yükselişli ve oldukça yüksek ölçümler tespit edildi.

            Aynı zamanda 'farklı doğal kaynaklar' nedenli olduğu tahmin edilen gerçek zamanlı radyoaktivite seviyeleri Trabzon'la birlikte Rize, Artvin-Hopa ekseninde de tehlikeli seviyede seyrediyor.
            Geçen ay Ordu-Giresun arasındaki hareketlilik, bu kez Trabzon, Rize, Hopa arasında görülmeye başlanırken; bölgenin uranyum rezervleri üzerindeki taşocakları, maden arama-çıkarma ve yeşil yol çalışmaları, HES'lerdeki dinamitle patlatma çalışmaları da yöre halkına endişe veriyor.

            Ölçümlerle ilgili çalışmalar yapan DEKAP Sözcüsü Ömer Şan, tehlikeye dikkat çekerken bölge insanlarının, bu tehlikeli radyoaktivite kaynaklarının araştırılması ve sonuçların kamuoyuna açıklanması beklentisine işaret etti.

            Radyasyon Hala Öldürüyor!

            Özellikle Çernobil kazasının etkileri nedeniyle bölgede oldukça çeşitlenen kanser olayları ve hastalıklar, genç ölümler ve sağlıksız yaşamlar, bölge halkının gelecek umudunu da elinden alıyor.

            Konuyu değerlendiren DEKAP Sözcüsü Şan, radon gazı iddialarına dikkat çekerek, 'Evet, radon gazı etkisi de var ama radon gazıyla bunca değişken oranlarda gama dozu ölçümü pek görülmüyor. Yani ani bir fırlama ve sonra aniden yok olan etki. Radyolojik bir işlem veya çalışma gibi bir durum söz konusu olabilir! Ki, ölçüm değerleri geçici güvenlik önlemi alma seviyesi dolayında görülüyor. Yine de bölgede öncelikli olarak, yerel yönetimler öncülüğünde radon gazı temizliği yapılmalı! Yapılan radyoaktivite ölçümleriyle ilgili son görsel ve tespitler bunu zorunlu kılıyor. İlgili ve yetkililer bir an önce bilimsel çalışma başlatması gerekiyor' dedi.

Nedeni Araştırılmalı
            “AB standartlarıyla yapılan bu ölçümlerdeki dengesizliğin nedenini sorgulayarak, resmi-bilimsel makamların, ilgililerin konuya ilişkin bilimsel ve akılcı açıklamalar yapmasını beklediklerini kaydeden Şan, “Evet bölgede bir sürü maden, uranyum vb gibi rezerv var, buralarda çalışmalar var. Ancak bu ölçümlerin direk bunlarla veya kent merkezli olgular, evsel birikimlerle oluşan radon gazıyla ifadesi pek olası görünmüyor! Daha ilginç olan, Avrupa'nın geniş bir kesimi ile ülkemizi kapsayan bu ölçümlerde neden D.Karadeniz Bölgesinde böyle bir hareketlilik olduğudur. Konu ile ilgili ve yetkili resmi makamların, bilimsel ve gerçekçi açıklamalarla toplumu rahatlatmaları gerekiyor. Eldeki bu ölçümlerin güvenilirliğini sorgulamak da başka bir reddetme yoludur' ifadelerini kullandı.

 

 

Editör: HABER MERKEZİ