Önce Çayeli’nde Öğretmenevi inşaatı başladı. Bina bittikten sonra öğretmenevinde çok daha fayalı ve rantabıl kullanalabilemsi için Türkiye’de 5 tane Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir Hizmet Eğitim Enstitüsü olmasına karar verildi. Artık Çayeli’ne Türkiyenin dört bir yanından kişiler geliyor eğitim görüyor. Geri dönerken Çayeli ekonomisine katkıda bulunuyorlar. Doğu Karadeniz’in için gönüllü bir Turizm elçisi oluyorlar. Bu güzel gelişmeleri Çayeli yaklaşık 4 yıldır yaşıyor.
Karadeniz Sahil Yolunun yapılması ile ortaya yeni sahalar çıktı bu sahalardan olan Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü ile inşaatında sona yaklaşılan Kültür Merkezi arasındaki alana çok kısa bir süre sonra Kaçkar Dağlarında yaşayan hayvanlarının maketlerinin yer aldığı bir park bir heliköpter pisti görebileceğiz. Hizmetiçi Eğitim Enstitüsüyle ve Muhteşem Kültür Merkeziyle Çayeli bir kez daha adından olumlu yönde söz ettirmeyi başardı.
Satırlarıma binanın içi hakkınaki bilgi ve görüşlerle devam ediyorum. Bir çok kişinin bildiği gibi, MNG Holding sahibi Mehmet Nazif Günal çok büyük bir para harcayarak Çayeli’mize kültür merkezi armağan etti. Bu güzel eser, Çayeli için bir şans, yeni bir vizyonun başlangıcıdır, diyebiliriz. Bu güne kadar binayı hep dışarıdan yöre mimarisinin çok güzel şekilde uygunlandığı bir bina olarak görüyor, açıkçası içerisini merak ediyordum.
Belediye Başkanımız Sayın Rıza Çakır’ın 24 Kasım Öğretmenler gününde öğretmenlerimize Kültür Merkezini tanıtmak amacıyla düzenlediği programa katıldım.
Binaya girdiğimizde Belediye Başkanımız Rıza Çakır Bey, Kaymakamımız Mehmet Aktaş Bey ve Belediye Eski Başkanımız Mustafa Kaşıkçı Bey başta olmak üzere konuklarına binayı tanıtıcı bilgiler vermeye başladı.
Bina eski mimari ile modernleşmeyi aynı anda içerisinde barındırabiliyor. Binadaki iklimlendirme sistemi tek merkezden koordine ediliyor. Binada kullanlan penceler yukarı sürmeli tamamen kestaneden perdeleri feretikodan yapılmış. Nostaljik bir film çekimi için hazırlanan bir stüdyoyu andırıyor. Binada resim atölyesi, internetli kütüphane, sauna, fitnes salonu, misafirhane ve muhteşem Çayeli manzaralı balkonlu kafeteryası mevcut. Aynı anda 400 kişinin -ara bölmeleri kaldırıldığı takdirde 600 kişinin- gösteri izleyebileceği, her türlü gösterinin yapılabileceği ve sanatçıların kulis kapısı aracılığıyla direk kulise girebileceği muhteşem bir konferans salonu var.
Rıza Çakır ile salonu gezen davetliler Başkanının ağzından çıkan her sözü dikkatle dinlediler. Hayranlıklarını gizlemeden kendisini tebrik ettiler. Başkan Çakır, öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada, binanın Çayeli’ne kazandırılması ile ilgili yapılan çalışmalardan bahsetti.İçerisinde bulunduğunuz bina yaklaşık 4.5 ayda bu hale geldi. Bizle beraber bir bankanında tamiratı başlamıştı onlar halen çok gerideler. Mehmet Nazif Günal Bey’in Sayın Başbakanımızın da bulunduğu bir toplantıda kendilerine kültür merkezi yaptıracağı konusunda söz verdiğini, kendilerinin de bu konuda yılmadan çalıştıklarını ifade etti. Bu bina siz öğretmenlerimizin her zaman hizmetinde olacak ve sizler yaptığınız çalışmaları bu modern salonda halkımıza sunma imkanı bulacaksınız, dedi.
Bu güzel binayı Çayeli’ne kazandırmak ne kadar önemli ise bunu yaşatabilmek ve rantabil şekilde kullanabilmenin de bir o kadar önemli olduğu gerçektir. O binadaki salona klasik bir düğün salonu gibi bakılmamalı. Belli bir standardı olan düğün ve toplatınların yapılması gerektiği kanısındayım. Çevre ile ilgili meşhur biz söz vardır: “Bu dünya bize miras değil, yeni neslin emanetidir.” Bu güzel esere bu düşünce ile bakmalıyız.
Ziya Paşa’nın meşhur biz sözü vardır: “İnsan ölür kalır eseri eşek ölür kalır semeri.” Bu güzel eserleri Çayeli’ne kazandıranlar bir gün ebedi aleme göç ettiklerinde bu eserle adları hep yaşayacaktır.
Haber ve Resimler :Mustafa TAŞ
