AK Parti Çayeli ilçe teşkilatı Çocuk İstismarı ve Çocuk Cinayetleri konusunda Cuma namazı sonrası Çayeli Hacibaş Merkez Eski Camii önünde basın açıklaması yaptı.

AK Parti Çayeli İlçe başkanı İshak Karahan yaptığı açıklamada, mensubu oldukları siyasi oluşumları, sahip oldukları tüm dünya görüşlerini bir yana bırakarak, sade ve sadece birer ebeveyn ve de en önemlisi vicdan sahibi insan olarak bulunduklarını belirterek, “Malumunuz Türkiye çok kısa bir süre önce hunharca katledilen 2 evladımıza ağlıyor günlerdir. 8 yaşında idi Eylül, dedesinin köyüne tatile gelmişti ailesi ile. 4 yaşında idi Leyla, oyun oynuyordu evinin önünde masmavi gözleri ile. İkisi de kaçırıldı, biri istismara uğradı, diğeri aç bırakıldı ve her ikisi de insanlıktan nasibini almamış, vicdanları taşlaşmış, merhamet duygusundan yoksun katillerce katledildi. Leyla ve Eylül daha önce aynı şekilde yaşam hakkı ellerinden alınan belki binlerce çocuktan sadece ikisi. Bazen bir babanın geçirdiği cinnetine, bazen bir vicdansızın nefsine bazen de bir insafsızın öç alma duygusuna kurban veriyoruz biz bu yavrularımızı.

Onlar masum, onlar günahsız, onlar yüce yaradanın bizlere emanetleri, onlar geleceğimiz, onlar uğruna tüm hayatımızı adadıklarımız, onlar yaşadığımız ve ne yazık ki her an daha da kaosa sürüklediğimiz bu dünyanın yegane mirasçıları. Belki akli melekesini yitirmiş bir meczup, belki merhamet duygusunu kaybetmiş bir cani, belki de bir çocuğa karşı şefkat duygusundan başka bir gözle bakabilecek kadar aşağılık bir hale gelmiş bir sapık bu evlatlarımızın canına kastedenler. Peki o vicdansızlar, o kendini bilmezler suçlu diyerek ve sadece lanet okuyarak bizler üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş mi olacağız? Hangi lanet okuma vicdanımızı tatmin edebilecek? Eğer bir ebeveyn televizyon ekranında, ikinci sayfa bir gazete haberinde veya sosyal medyada gördüğünde haince katledilen bir çocuğu, ilk önce kendi evladı gelmiyor ise aklına bir durup düşünmeli! Eğer koymuyorsa bir anne bir baba kendisini o evladımızın ailesinin yerine, herkes kendi vicdanını bir sorguya çekmeli. 
 
 
Çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri öyle birilerinin yapmaya niyetlendiği gibi siyasi istismar konusu yapılıp, buralardan meşru şekillerde elde edemedikleri kazanımları devşirebilecekleri bir konu değildir. Bu çocuklar hepimizin. Allah muhafaza bir gün o ekranda “ne olur kızıma süt verin, o yemek yiyemiyor, sadece süt içebiliyor” diye yalvaran Eylül’ün annesinin yerinde siz olabilirsiniz. Eğer lanet okuyacaksak bu vahşete birlik içinde, merhametle ve samimi bir şekilde kol kola girerek karşı durmalıyız. Fikir ayrılıklarını bir yana bırakarak, bu konu özelinde çocuklarımıza sahip çıkmanın bir yolunu bulmak zorundayız. Anne babaların çocuklarını okula veya sokağa oyun oynamaya gönderirken endişe duymayacakları bir toplum yaratmak en önemli önceliğimiz olmalıdır.
 
 
Bizler bu noktada alınacak tedbirler konusunda, tüm dünya üzerinde kimsesizlerin kimsesi,  mazlumların umudu, bir çocuğu severken ona göstermiş olduğu merhametle hepimize örnek olmuş cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sonuna kadar güveniyoruz. Eğer bir çocuğun canına kastetmişse bir cani, kendini savunmaktan aciz bir evladımızı katletmişse bir hain en şiddetli şekilde cezalandırılmalı. Bu ceza öyle bir ceza olmalı ki ibret alınmalı. İnsanlığın vicdanına düşen ateşi soğutmalı. Caydırıcı olmalı, bir dahi benzer bir vahşete niyetlenen bir katili niyetinden katiyetle vazgeçirmeli.
 
 
Biz Çayelililer artık ülkemizde çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri olmaması için üzerimize düşen görev her ne ise hep birlikte gereğini yapmaya hazırız. bizler çocuklarımızla birlikte geleceğimize umutla bakmak ve sahip çıkmak için buradayız ve vicdanı olan herkesi bizimle birlikte olmaya davet ediyoruz. bu çocuklar hepmizin…” 
 
 
 
 
 
 
 
Editör: HABER MERKEZİ