Çayeli'nde Osmanlı İlim Ahlak Ocakları ve Çayeli İHH Temsilciliği, Çin’i Doğu Türkistan’daki Müslümanlara yönelik uygulamaları nedeniyle protesto etti.

Yapılan açıklamada Çin yönetiminin Doğu Türkistan halkını dininden, dilinden, sahip olduğu değerlerden vazgeçirmek için elinden gelen gayreti 20. yüzyılın ilk çeyreğinden beri sürdürdüğü belirtilerek, “1966-1976 yılları arasında kültür devrimi hareketi yaralarını unutmak isteyen bir toplum, bugün sakal bırakamaz, oruç tutamaz, camilere rahat giremez hale gelmiştir. Ölümnedenleri dilleri, dinleri farklı diye Doğu Türkistan’da doğal karşılanmasına şiddetle karşı olduğumuzu belirtiriz. Biliyoruz ki Doğu Türkistan kötü niyetlerin pençesinde yüz yılı aşkındır direnmektedir. 30 yılda 4 kez alfabelerinin değiştirilip, isim dayatmalarının yapılıp, mecburi iskana tabi tutulmaları, toplu namazlara engel, Kur’an kurslarına baskı bu niyetin garantörüdür.Suriye’de iç savaş hakimken, Mısır’daki siyasi karışıklık garplı kafalara mutluluk verirken, Burma’da Budist çetelerin elindeki Müslüman kanı doğal karşılanıyor. Doğu Türkistan’da bugün Çin’in zulmü gölgesinde yaşam mücadelesi vermektedir. Her ne kadar BM’nin soykırım kanunlarına Doğu Türkistan’daki durum uysa da akan kan Müslüman kanı olunca dünya neden sessiz kalıyor anlam veremiyoruz. Müslüman kanı ve gözyaşı ile beslenen zihniyet yapısı bugünlerde Çin’in zulmüne eyvallah demektedir. Biz Osmanlı nesli olarak biliriz ki zalime sessiz kalan bizden değildir. Her firavunun sonunun bir Musa tarafından son bulduğunu da tarihin her devresinde gören bir milletiz. Ama üzülerek söyleyebilirim ki bugün Doğu Türkistan ve onun nezdindeki diğer zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz yalnızdır. Bugün burada Osmanlı İlim Ahlâk Ocakları, Çayeli İHH Temsilciliği olarak kan akıtan bu zulme lanet ediyor, bu zulme merhem olmak için sahip oldukları nefeslerinden bile vazgeçmiş başta İsa Yusuf Alptekin beyi rahmetle anıyor, bağımsızlık, iman ve inanç için toprağa düşmüş her yüreği yad ediyoruz. Bu asil bağımsızlık ve özgür secde davasında yanlarında olduğumuzu, dualarımızın ilk cümlelerinde onlara yer verdiğimizi belirtmek isteriz. Onların bölgedeki sesi olacağımızı burada deklare ediyor, bu noktada tüm Müslümanları da bu konjöktüre göre davranmaya, seslerini daha da yükseltmeye davet ediyoruz” denildi.

 

Editör: HABER MERKEZİ