Fatih Sultan KAR
   
Rize tarihi ile ilgili araştırmalarım sırasında Rize’nin evvel zamanına tanıklık eden insanlarla tanışma ve sohbet etme şansına sahip oldum. Görüştüğüm pek çok kişi, ‘dar zamanların dostu’ olarak hep bir noktayı işaret ediyordu: Hakkı ve Fevzi Saruhan kardeşleri.. Rize ve Rizeliler için bu denli önem arz eden bu iki değerli insan hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Saruhan Şirketler Grubu’nun Beyoğlu Tepebaşı’ndaki merkezini ziyaret ettik. Bizi güler yüzle karşılayan Hakkı Saruhan’ın oğulları Saruhan Örme Tekstil Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Saruhan ve Saruhan Şirketler Grubu Başkan Vekili Sadık Saruhan sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Özellikle uzun yıllar Rizespor’da yöneticilik yapan Lütfü Saruhan, babası Hakkı ve amcası Fevzi Saruhan’a ilişkin anıları bizimle paylaştı. Anlattıkları, Rize’nin o yıllardaki ticaret hayatına dair önemli ip uçları içeriyordu.

Fevzi Saruhan’dan ve ticarete atılmasından bahseder misiniz?
Fevzi Saruhan, 1921 Rize Çayeli doğumludur. Hakkı Saruhan’ın tek erkek kardeşidir. Dedemin 38 yaşında vefat etmesi üzerine yetim kalan babam henüz 7, amcam ise 4 yaşında idi. Amcam askerlik dönüşü Rize Orta Camii girişinde ayakkabı dükkanı açarken babam Atatürk Caddesinde açtığı mağaza ile Karadeniz’e ilk naylon gömleğini, çorabını ve İtalyan Borsalın marka fötr şapkayı getirmiştir. O zamanlar yeni moda olan naylon ürünler yüzünden mağazanın adı Naylon Mağazası olmuştur. Rizeli hanımlar alışverişe çıkarken birbirlerine “Naylon mağazasına gidiyorum” derlerdi. Meşhur Aşçı Kadir’in lokantasının bitişiğindeki naylon mağazası, o denli meşhurdu ki Trabzon’dan bile müşteri gelirdi. 

Ticaretten siyasete geçiş nasıl oldu? 
Babam Hakkı Bey işlerin sorumluluğunu üzerine alırken, siyasete atılan amcam 1954 yılında Demoktat Parti il başkanı olduğunda 29 yaşındaydı ve Türkiye’nin en genç il başkanıydı. Rize’ye hizmet için uğraşan amcamın döneminde hiçbir memur görevinden alınmamıştır. CHP il başkanı Mehmet Ali Kumbasar en samimi arkadaşıydı. 1960 ihtilalinde de Demokrat Partililer’in M. Ali Kumbasar sayesinde Rize’de rahat bir ortam geçirdikleri ve onlara hiçbir zorluk çıkarılmadığı söylenir. Yani partiler arası tatlı bir rekabet söz konusuydu. 1957 yılına kadar süren il başkanlığı görevi işlerinden dolayı İstanbul’a yerleşme durumu ortaya çıkınca son buldu. 

Sonrasında tekrar ticarete dönüş mü oldu?
Evet. Babam Naylon Mağazasından sonra 1960’lı yıllarda yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan buzdolabı, şofben, gazlı set üstü ocak gibi ürünleri ve dolayısıyla ilk tüp gazı Rize’ye getirmiştir. Amcam Fevzi Bey,1957 yılında İstanbul’da Almanlarla ortak bir firma kurdu. İşler yürümeyince Gürün Han’da dikiş makinesi üzerine 1970’li yıllara kadar ithalatçılık yaptı. 

Amcam Fevzi Bey, Karadeniz insanına has çalışkanlığa ve girişkenliğe sahipti. 1957 yılında arkadaşlarıyla beraber boğazda gezerken Enver Paşa Köşkünü ziyaret etmek istedi, fakat bekçi tarafından koruya sokulmadı. 20 yıl sonra satın aldığı koru ve köşk hala iki oğlundadır. Böyle bir yeri satın almak yalnız para gücüyle olacak iş değil tabii... Aynı zamanda büyük bir diplomasi trafiği gerektiriyor. O zaman çoğu yurt dışında yaşayan varislere tek tek ulaşılması gerekmişti.  

İstanbul’a geldikten sonra da Rize ile ilişkisi sürdü mü?  
Fevzi Saruhan, çok dostu, arkadaşı olan, sevilen bir insandı. Gerek politik, gerek ticari sahada başarılı olmuş bir iş adamıydı. İstanbul’a işi düşen hemşehrilerinin yardımına koşardı. Çok hayırseverdi. 29 Mayıs 1985 tarihinde İstanbul’un ikinci köprüsünün temel atma törenine gitmeye hazırlanırken geçirdiği kalp krizi neticesinde rahmetli oldu. 

Kendisi aktif siyaseti bıraksa da onun birikimlerinden yararlanan siyasiler oldu mu ?
Turgut Özal, Anavatan partisini kurarken amcamla iki saat süren bir istişarede bulundu. Özal, Şişli’de sadıklar apartmanında amcamla fikir alışverişinde bulundu. Tavsiyelerini sordu. Amcamın tavsiyesi “Eski politikacıları yanınıza almayın, yeni insanlarla yola çıkın” şeklinde oldu. Şöyle de bir misal verdi: “On tane gömleğin var. Hepsini giydin çıkardın kirli, bir kenarda duruyor. Yıkama imkanın yok, yenisini alma imkanın yok, acilen de bir yere gitmen lazım. Ne yapacaksın? O kirlilerin içinden en temizini seçip giyeceksin, ama hangisini seçersen seç kirli olacaktır.“ demiştir. Bu Özal’ın çok hoşuna gitmiştir ve Özal, bu tavsiye üzerine eskileri almamaya özen göstermiştir. 

Kardeş Saruhan bunlarla uğraşırken ağabeyi Hakkı Saruhan İstanbul’a yerleştikten sonra ne yaptı?
1947’den beri ticari müessese sahibi olan babam, Rize’nin ilk tuhafiye dükkanı Naylon Mağazasında 1960’lara kadar faaliyette bulundu. Burada yaşanan ilginç bir anısını anlatmak istiyorum: Bir gün Naylon Mağazasına uzun boylu, cüsseli bir müşteri gelerek 50 numara fötr şapka istediğini söyler. Hakkı Bey, çok heyecanlanır, çünkü yıllardır rafında duran büyük numaralı şapkaya müşteri çıkmıştır. Hakkı Bey, müşteriye “Beyefendi 50 numaralı şapkayı hiçbir yerde bulamazsınız” deyince müşteri “Siz de bu şapkayı satacak kafayı hiçbir yerde bulamazsınız” diye karşılık verir. 

Hakkı Bey, Demokrat Parti siyasetten çekildikten sonra aktif olmasa da Adalet Partisi’nde siyasete devam etti. Rize’de ticaret yaparken köylülerin her türlü sıkıntısına koşan Hakkı Saruhan’ın iyiliklerini köylü de Sudi Saruhan’ı milletvekili seçerek karşılıksız bırakmadı. Hakkı Bey, 1998 yılında İstanbul’da 84 yaşında hayata veda etti. 

Lütfü Bey siz de Rizespor yönetim kurullarında yer almıştınız...
Babamın dayısının oğlu Şemsettin Çepni Rize Güneşspor ve Rizespor kurucularındandır. Ben de Reşat Uçak ve Mustafa Zeki Rakıcıoğlu başkanlığındaki dönemde yönetim kurulunda yer aldım. Transfer kritiklerini ve görüşmelerini bazen yönetici arkadaşlarımla benim işyerimde yaparken kulak misafiri olan babam bize dönerek “Spor yürek ve ruh gerektirir. Parayla başarı elde edilmez. Rizeli olmayan bu yabancı futbolculara para vereceğinize Rizeli gençleri yetiştirin, özünüze dönün.” derdi. Ailece futbolu sevmemize rağmen bir futbolcu yetiştirememiş olmanın burukluğunu taşırız. 

Fotoğraf ve belgeler Fatih Sultan Kar Koleksiyonu ve Saruhan aile albümünden alınmıştır.
 
 
Konuk olduk  
Saruhan Şirketler Grubu’nun Tepebaşı’nda bulunan merkez binasında Lütfü ve Sadık Saruhan kardeşlere konuk olduk.
 
 
İşte meşhur naylon mağazası 
 
 
Naylon gömlekler kutuda
Hakkı Saruhan, naylon gömlekleri muntazaman kutulara dizmiş, gelecek müşterileri bekliyor. 1952


 
Köy nahiye oldu
Fevzi Saruhan, Mehmet Mete ve İzzet Akçal Çayeli’ne bağlı Büyükköy’ün nahiye oluşunun kutlama törenlerinde. 1953

 
Bisikletli delikanlı
Lütfü Saruhan bisikletiyle naylon mağazasında poz veriyor. 1962

 
Türkiye’nin en genç il başkanı
Başbakan Adnan Menderes’in Rize’yi ziyareti. Fevzi Saruhan o dönemde Demokrat Parti il başkanıydı. 1955

70’lik delikanlı
70 yaşındaki Hakkı Saruhan oğulları Sadık ve Fevzi ile Florya’daki Galatasaray Spor Tesislerinde spor yapıyor. 1983

 
 
 
 
 
 
 

 
Editör: HABER MERKEZİ