Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, 'Artık hiçbir ülke, hiçbir kurum Türkiye'nin gücünü ve kararlılığını sorgulayamayacak hale gelmiştir.' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, önemli çalışmalarla dolu bir haftayı geride bıraktıklarını belirterek, geçtiğimiz Çarşamba günü Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısını gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

Toplantıda proje bedeli 9,4 milyar dolar olan 55 savunma sanayi projesini görüşerek karara bağladıklarını aktaran Erdoğan, 'Yurt içinde ve yurt dışında çok önemli askeri operasyonlar yürüttüğümüz şu dönemde, savunma sanayi projelerimiz çok daha kritik hale gelmiştir. Tamamlanan projeleri gözden geçirerek, daha iyiye doğru götürmek, devam eden projeleri hızlandırmak, gündemimizdeki yeni projeleri karara bağlamak için hızlı hareket etmek mecburiyetindeyiz. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmediğimiz taktirde bize verilen bir vidanın dahi yeri geldiğinde baskı, hatta şantaj malzemesine dönüştürüldüğünü gördük.' değerlendirmesinde bulundu.

'Ülkemizde tasarlanabilecek hiçbir sistemi dışardan almayacağız'

Yakın dönemde Cumhurbaşkanlığı korumalarına alınacak tabancalar konusunda acı bir tecrübe yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

'İşlerine gelmeyince bize tabanca vermeyenlerin, diğer silahlar konusunda nasıl bir tavır içinde olduğunu ve olabileceğini az çok hepiniz tahmin edersiniz. Kritik savunma sanayi ürünlerimizin kendi imkanlarımızla üretme işini belirli bir düzeye getirmemiş olsaydık, şu anda ne halde bulunurduk. Açıkçası bunu düşünmek bile istemiyorum. Bunun için son toplantımızda şöyle bir karara vardık: Ülkemizde tasarlanabilecek, üretilebilecek, geliştirilebilecek hiçbir ürünü, yazılımı, sistemi acil durumlar haricinde kesinlikle dışardan hazır olarak almayacağız. Gerekirse daha çok zaman harcayacak, hatta gerekirse daha çok para harcayacak ama mutlaka kendi tasarımlarımızı, ürünlerimizi, sistemlerimizi geliştireceğiz. Şartlarımızı kabul ederek, bizimle birlikte çalışmak isteyen uluslararası savunma sanayi kuruluşlarıyla iş birliğine elbette varız. Bu iş birliği, asla hazır alım şeklinde olmayacak. Tüm kritik unsurlarıyla bizim denetimimizde ve üretimimizde gerçekleşecek şekilde yürüyecektir.'

Erdoğan, savunma sanayi sektöründe çalışan tüm girişimcilerden ve personelden çok daha büyük başarıların müjdelerini beklediğini kaydetti.

'Celal Bayar'dan bu yana 59 yıldır gerçekleştirilen ilk temas'

Erdoğan, konuşmasında Vatikan ve İtalya'ya gerçekleştirdiği ziyarete de değinerek, 'Bu ziyaret Türkiye'den Vatikan'a rahmetli Celal Bayar'dan bu yana 59 yıldır gerçekleştirilen ilk temas olması bakımından da ayrıca önemlidir. Vatikan'da Katolik dünyasının ruhani lideri, 1 milyar 200 milyonluk Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus ile kapsamlı ve her iki taraf içinde faydalı olduğuna inandığım bir görüşme gerçekleştirdik.' diye konuştu.

'Fedakarlıkta üstümüze yoktur'

Türk milletinin binlerce yıllık bir millet olduğunu, kurulan devletlerle, bayraktarlığı yapılan medeniyetle, coğrafyada hiç bitmeyen mücadele ile Türk milletinin dünyanın sayılı milletleri arasında yer aldığını dile getiren Erdoğan, Türkiye'yi güya DEAŞ'la mücadele için diyerek topladıkları çapulcularla aynı kefeye koyanların, kimin eşkıya sürüsü kimin gerçekten devlet olduğunu yavaş yavaş görmeye başladığını belirtti.

Türk milletinin sabırlı bir millet olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

'Barış için huzur için kendimizle birlikte tüm dostlarımızın da güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmaktan çekinmeyiz. Fedakarlıkta üstümüze yoktur. Son iki asrı hep fedakarlıkla geçirdik. Gözümüzün önünde yalanla, dalavereyle, ayak oyunlarıyla, diplomatik sahtekarlıklarla 5 milyon kilometrekarelik vatanımız adeta talan edildi, geriye kala kala 780 bin kilometrekare bu ülke kaldı. Anlaşılan o ki birileri bunu da bize herhalde çok görüyor. Bizi öyle çok zorladılar ki sonunda uyuyan devi uyandırdılar. Türk milleti üzerinden asırlık rehaveti atıyor, tozları silkeliyor, ruhunu ve bedenini tazeleyerek yep yeni bir döneme doğru ilerliyor. Bu gerçeği gören yüz milyonlarca kardeşimiz, başarımız için dua ediyor. Çünkü onlarda, asırlardır içinde çırpındıkları sıkıntılarından kurtulmak için umutlarını bize bağlamış durumdalar.' 

'Etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı bine yaklaşıyor'

Erdoğan, Türkiye'nin, dış politikadan ekonomiye, eğitimden sağlığa, savunma sanayinden tarıma kadar her alanda dengeli şekilde ileriye taşınmaması halinde iddialarını hayata geçirilemeyeceğini söyledi.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

'İşte o zamanda, geçmişte pek çok örneği olan karikatür devletlerden biri durumuna düşeriz. Bugün, Türkiye herhangi bir hususta kararlı bir irade ortaya koyuyorsa, gerisinde bunu hayata geçirebileceğine inancı ve güveni vardır. Ekonomide bunu ispat ettik, diplomaside bunu ispat ettik, terörle mücadelede bunu ispat ettik, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında bunu ispat ettik. Artık hiçbir ülke, hiçbir kurum Türkiye'nin gücünü ve kararlılığını sorgulayamayacak hale gelmiştir. Şu anda Afrin Harekatı'nda hamdolsun etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı bine doğru yaklaşıyor. Şehitlerimiz de var. Ama bizim şehitlerimizin bir de inancı var. Onlar sevgili Peygamberimizin o müjdesine doğru yürüyorlar. '

Erdoğan, konuşmasında, 'Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.' dizelerini ve 'Allah yolunda ölenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ama siz bilmesiniz' ayetini okudu.

Zeytin Dalı Harekatı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin Afrin bölgesindeki bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik 20 Ocak'ta başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'nın başarı ile sürdüğünü bildirdi.

Harekatta verilen şehitlerin her birinin yürek yaktığına dikkati çeçken Erdoğan, şunları ifade etti:

'Ülkemiz topraklarına yönelik saldırılarda kaybettiğimiz sivil vatandaşlarımızın acısını da asla unutmuyoruz. Rakam olarak ifade edilen her bir kaybımızın annesiyle, babasıyla, kardeşiyle; evliyse eşiyle, varsa çocuğuyla, arkadaşlarıyla, sevdikleriyle başlı başına birer dünya olduğunu çok iyi biliyoruz. Rabbimizin şehitler konusundaki müjdeleri en büyük teselli kaynağımızdır. İnancımıza göre şehitler ölmez, onlar diridirler ancak biz onları göremeyiz. Devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızla, her zaman olduğu gibi, bu operasyonda da şehit olan kardeşlerimizin ailelerinin yanındayız ve yanında olmayı sürdüreceğiz. Aynı şekilde gazilerimize her türlü desteği veriyoruz. Türkiye, bin yıldır olduğu gibi bugün de şehitlerinin ve gazilerinin omuzlarının üzerinde istiklaline ve istikbaline güvenle bakmayı sürdürüyor.'

Erdoğan, Erzincan'da yaşayan 10 yaşındaki bir kız çocuğunun şehitler için bir şiir yazdığını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım'a, 'Sayın Başbakan bunu iyi dinlemen lazım' diyen Erdoğan, söz konusu şiirin bir bölümünü okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, okuduğu şiirin ardından duygularını şöyle dile getirdi:

'Böyle vatan evlat olduğu sürece, Allah'ın izniyle kimse bu ülkede bayrakları indiremez, ezanları susturamaz, özgürlüğümüze göz dikemez, sınırlarımız ötesinden bizi tehdit edemez. Çünkü biz 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyerek kararımızı verdik, tüm dünyaya da bunu ilan ettik. Kim bunlara yan bakarsa, yakasına yapışıp hesap sormak, icap ederse de 80 milyon tek vücut olarak bunların tepesine binmek bizim boynumuzun borcudur.' 

Bu arada Başbakan Yıldırım'ın da duygulandığı gözlendi.

'Askerimizin büyük başarısı var'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin 'DEAŞ'ı temizlediğine' dair açıklama yaptığını anımsatarak, şöyle devam etti: 

'Temizlediysen, niye hala buradasın? 5 bin tır silah ve mühimmat getiriyorsun? 2 bin kargo uçağı ile silah ve mühimmat gönderiyorsun? Nereye gönderiyorsun? Kuzey Suriye'de bunların ne işi var? Niye bunlar buraya geliyor? Bu sorunun cevabını da lütfen bize verin. Eğer 'DEAŞ'la mücadele için gönderiyorum' diyorsan, buna bizim inanmamız mümkün değil, buna da karnımız tok. Kendilerine söylediğim için bu konuda rahatım, çok açık ve net bir şey var; o zaman sizin Türkiye'ye yönelik hesabınız var, sizin İran'a yönelik hesabınız var veya olmaz ya Rusya'ya yönelik hesabınız var. Fakat biz yerimizde dim dik duruyoruz ve duracağız. 

Biz şuna inanmışız. Unutmayın; beşerin, faninin kader planı olduğu gibi devletlerin de kader planı vardır. Biz kaderin üstündeki kadere inandığımız için şu anda bu süreci bu şekilde işletiyoruz ve işleteceğiz. İnşallah, bu işi İbn-i Haldun'un ifadesiyle, devletler de doğar, büyür, ölür. Bu süreci bu kararlılıkla yürüteceğiz. Şu an itibariyle Afrin'de askerimizin büyük bir başarısı var. Aynı şekilde Cerablus'ta attığımız adımla, 2 bin kilometrekarelik alan içerisinde 135 bin kişiyi tekrar topraklarına döndürdük.'

Erdoğan, Afrin'de 135 kilometrekarelik alanın Türkiye'nin kontrolünde olduğunu belirterek, 'Hedefimiz Afrinlileri de Afrin'e döndürüp orada yaşam koşullarını hazırlamak.' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında, 'Reis bizi Afrin'e götür' sloganı atan partililere, 'İnşallah ihtiyacımız olduğu anda beraber gideceğiz.' karşılığını verdi.

İzleyici locasındaki bir kadın gazelleme okudu ve salondakilerden yoğun alkış aldı.

Erdoğan'a, konuşması sırasında 'Tayyip dede' diyerek sevgi gösterisinde bulunan 6 yaşındaki Amine Traş, 8 yaşındaki Elif Zehra Açar ile 6 yaşındaki Ahmet Berat Sevimli, izleyici locasından indirilerek kürsünün olduğu yere getirildi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hediye verdiği çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Kız çocukları şiir okurken, bir erkek çocuk ise şehitlerin ruhuna fatiha okudu.

Editör: HABER MERKEZİ