Çayeli İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği tarafından yapılan basın açıklaması… 

Emperyal güçlerin mazlum ve masum halklar üzerinden sahneye taşıdığı zulüm ve ölüm modellerinin akla hayale gelmedik tüm çeşitleri dünyaya servis edilirken buna sesi çıkmayan bir İslam topluluğunun kahreden sessizliği ise bizleri derinden etkilemektedir. Böyle bir ortamda kimi kınayacağımızı, kime tepki göstereceğimizi düşünürken “zulme sessiz kalmanın ona rıza göstermek” olduğu şeklindeki imanı düstur yardımımıza yetişiyor ve haykırışımızı bu düsturla kalıba sokarak diyoruz ki: “Terör devletlerinin ölüm ve zulüm stratejileri gereği sahneledikleri canilikler ile bu devletlere sessiz destek sağlayan İslam ülke ve liderlerini sesli bir şekilde kınıyor ve lanetliyoruz”. İnsani, ahlaki ve imani hiçbir açıklaması olamayacak ve bu terimlerle asla yan yana getirilemeyecek soykırım emelli vahşetin yönetimi de bu yönetime karşı yürütülen sessiz destek de büyük bir insanlık suçudur.

İslam’ın doğuşunda yaşanan-yaşatılan insanlık dışı zulmü ve Allah’ın zalim ve mazlum tanımlaması ile bu zümre mensuplarına dair kanun hükmündeki sonuç bildirgelerini bizler iyi biliriz. Biliriz şahadeti ve şahadetin karşılığı Cenneti. Biliriz caniliği ve canilikler karşılığı Cehennemi ve biliriz Habil-Kabil meselesinin yan yana getirdiği hak ve batıl mücadelesinin kıyamete kadar yürüyecek oluşunu…Hak ile batıl arasında meydana gelen bitip tükenmek bilmeyen mücadele biliriz ki üç beş cümle ile anlatılması mümkün olmayan bir serüvendir tarih yolculuğunda. Kurulu dünya üzerine alemin en mükemmelini seyahate gönderen Allah bu mükemmelliğinin sırrından nasibini alamayacak ruhlar için elbette ki karşı makamını da hazırlamıştır. Bunu da biliriz.

Dünya bu çağda azılı bir zulmün tüm türevlerini alenen müşahede ederken ülkemiz ile birlikte bir köşede sıkışmış Afganistan hariç hiçbir devlet mazlumu izlemekten, zalime doğrudan veya dolaylı destek olmaktan öteye hiçbir varlık göstermemektedir ya da gösterememektedir. Özellikle İslam ülkelerinin yaşanan şiddet ve zulümlere gözlerini kapalı tutması, yükselen çığlıklara ise kulaklarının yönünü değiştirmesi son derece manidar bir durumdur. Bu sebeple rahatlıkla diyebiliriz ki: Belirli bir süredir İslam ve Müslüman coğrafyasında akıtılan kanın, kanayan yaraların sayısındaki hızlı artışın bir sebebi bu eşkıya caniler ise diğer sebebi de İslam dünyasının kendini kaybederek eşkıyaların direksiyon simidi haline dönüşmüş halleridir.

Filistin, Suriye, Arakan… Yarın kim bilir sırada hangi garibanlar var. Öldürmek bu zalimlerin, Emperyal güçlerin en büyük zevki. Bunların kalıcı kültürlerinin başında tarihi yolculukları boyunca bünyelerinde taşıdıkları ve hücrelerine kadar işlemiş “arena” kültürü var. Bu açıdan öldürmek zevki bunlara geçmişlerinden tarihi bir mirastır. Bunlar tarihin hiçbir döneminde hiç bir zaman yaşatan ve insana değer veren bir medeniyet kuramamışlardır. Kadim kültürlerinin özünde öldürmek ve öldürürken izlemek zevki olan medeniyetlerinin şu anki zenginliklerini sömürü ve yok etme anlayışlarına bağlı elde ettiklerini anlayabiliriz elbet ancak Müslüman dünyanın bu zulümlere ses çıkarmamasını asla anlayamayız.

Çayeli İmama Hatip Lisesi Mezunları olarak, zulmün arşa yükseldiği böyle bir ortamda bile bir araya gelmeyen, gelmek istemeyen, zulme karşı ortak güç oluşturmaktan kaçınan Müslüman devletler ve yönetici kadrolarının zalim sıfatına müstahak olmaktan kurtulamayacağını ve bu veballeri sırtlanmış halleriyle Allah’ın huzuruna rahat çıkamayacaklarını onlara hatırlatmak isteriz.

Bir takım budist rahip türünden katillerin başrollerde bulunup Arakan’da yürüttükleri katliamı, bunları destekleyen terör devletlerini ve sahip olduğu inanç siteminde mazlumu yalnız bırakma diye bir anlayışı bünyesinde barındırmayan ancak bu duruşu bir tarafa bırakıp zulme ortak anlayışla hareket eden tüm Müslüman ülke ve liderlerini tekrar kınıyor ve Çayeli İmam Hatip Lisesi Mezunları olarak mazlum halkların daima yanında olduğumuzu aziz milletimizle paylaşmak istiyoruz.

Sinan Hardal 

Dernek Başkanı

Editör: HABER MERKEZİ