Türk Milletinin ana vasıflarından biri de gözü kara olmasıdır!

Onun içindir ki; bin yılı aşkın bir süredir Anadolu Coğrafyasında hayatını idame ettirebilmiştir…

Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca çeşitli boyutta askeri darbelere muhatap olan milletimiz şunu tüm dünyaya ilan etmiştir; Türkiye’de hiçbir vatandaş uyumuyor artık!

15 Temmuz gecesi; askeri darbelerin sonu, milletin bu topraklarda kendi iradeliyle yaşama arzusunun taçlandığı gecedir!
Türk Milleti büyük bir imtihanı başarıyla vermiştir!

Hangi siyasi eğilimde olursak olalım, iktidarla ne seviyede bir mücadelenin içinden gelirsek gelelim; 2016’nın Temmuz 15 gecesinden sonra “vatanın geleceğini” 14 Temmuz’la kıyasla çok daha ümit verici olduğu gerçeğini görüyoruz artık!

Şu tespiti yapmak meseleyi doğru anlamaktır; darbe başladığı an, Türk Milletinin evlatları meydanlara akın etmeseydi daha önce ki darbelerde olduğu gibi başarı kaçınılmaz olacaktı!

İlk defa olarak tüm siyasi partilerin darbeye karşı ortak tavrı milletimizin gönlüne su serpmiş kendilerine olan güveni pekiştirmiştir…
Şimdi bu saatten sonra artık vatandaş ülkemizin geleceği ve demokrasi için meydanlara sahip çıkmanın haklı gururunu yaşamaktadır!

Yalnız herhangi bir provokasyona gelmemek için çok fazla titizlik gösterilmeli bu saatten sonra. Kamu otoritesi bir an önce en etkin şekilde sağlanmalı halkımız rahat bir nefes almalıdır…

Bazen “kızgın soba” bir “kurtarıcı” olduğu kadar bir “tehlikede” dir de!

Halk yavaş yavaş alanlardan çekilerek “kızgın soba” haline gelmemelidir uzun vadede!

15 Temmuz karagecesini aydınlığa çeviren millet, umarım ki bundan sonra ki aşamada oy verdiği siyasi partileri de aynı kararlılıkla eleştiriye ve eksiklik gördükleri yerde meydanlara inerek bu miladı günün hakkını vermeye devam eder!

Mehmetçiğin gücünü birilerinin hain politikalarının “kasaplık koyunu haline getirerek” “Gazi Meclisi” bombalaması tarihin affedemeyeceği bir hainlik olarak Türk Tarihine kara bir leke olarak geçmiştir!

Yeri gelmişken belirteyim ki; ahlaki özellikleri bu derece aşağılık durumda olan darbecilere karşın, onların emirlerini yerine getirmekten başka çaresi olmayan “Mehmetçiklerimizi” asla rütbeli olanlarla bir tutmamalı ve yargılama bile yapılmamalıdır!

Son tahlil de; hakikatin nasıl cereyan ettiğini bir türlü anlamak istemeyenlere şunları ifade etmek isterim…

Bütün bir Türk Tarihi, askeri isyanlar ve darbeler tarihidir de!

Son kalkışma kim ne derse desin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Partiye yapılmaya çalışılmıştır!
Bu darbenin senaryosunu Tayyip Erdoğan yazmış ve askere de oynatmıştır demek en hafif tabiriyle “akıl tutulmasıdır!”
Bu hem tarih bilmezlik, hem askere destek çıktığını söyleyenlerin askerlerin akıl ve izandan yoksun olduklarını kabul etikleri gibi bir tezada düşürür kendilerini!

Sevseniz de sevmeseniz de; Recep Tayyip Erdoğan, tabiri caizse “ayakları titrememiş” ,geçmiş darbelerde olduğu gibi şapkasını alıp giden siyasetçiler gibi olmamış, kararlı bir lider nasıl olurunu dosta düşmana göstermiştir!

Şimdi; “mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” sözünün hayat bulduğu günleri yaşıyor Türk Milleti!

12 Eylül Askeri Darbesinden sonra “bizim çocuklar başardı” sözünün sahibi “Sam Amca” bu defa “Beynelmilel Uşakların” başaramadığını görmenin derin karamsarlığı içindedir!

Milli İradeye sahip çıkıp “darbeye dur” diyen “Büyük Türk Milletinin” bahtı, bana göre 15 Temmuz gecesi hayra doğru kapı aralamıştır…

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…

 

 

Editör: HABER MERKEZİ